İmam Humeyni’nin siyasi hayatı
Ayetullah Ruhullah Musevi Humeynî (İmam Humeyni / 1902-1989) Şii âlim, İran İslam Devrimi’nin önderi, İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu ve lideriydi.
İmam Humeyni 24 Eylül 1902 tarihinde İran’ın Merkezi iline bağlı Humeyn kasabasında doğdu. İmam Humeyni beş aylık iken babası Seyyid Mustafa’yı kaybetti. Bu dönemde içinde bulunduğu zorluklar ve yaşadığı hayat İmam Humeyni’de mücadeleci ve direnişçi bir ruh halinin gelişmesine yol açtığı anlaşılmaktadır. Nitekim kendisi bu dönemi anlatırken, “Çocukluğumdan beri savaş halindeyim” demiştir. İmam Humeyni yedi yaşında hafızlığını tamamladıktan sonra Arapça dersleri aldı. 1922 yılında İmam Humeyni Kum’a yerleşmeye karar verdi ve asıl terbiyesini burada aldı.
İmam Humeyni İslam Devrimi öncesi Şah rejimine karşı mücadelede önde gelen isimdi. Ocak 1962’de Şahın “Beyaz Devrim” diye adlandırdığı on maddelik bir reform programı ilan etmesi ve ulemanın karşı çıkmalarına rağmen bu reformdan vazgeçmemesi üzerine Humeynî, 22 Ocak 1963’te Şahı ve planlarını reddeden bir protesto yayımladı. 30 Nisan 1963’te Feyziye medreselerine saldırının kırkıncı günü İran hükümetini Amerika ve İsrail adına İslam’ı yok etmeye çalıştığını dile getirdi.
1964 sonbaharında Amerikalıların İran mahkemelerinde yargılanmasını önleyen resmi bir karar alınması, İmam Humeyni’ye Şah rejimiyle yaptığı bütün mücadelesi boyunca belki de en ateşli konuşmasını yapma fırsatı verdi. Bu anlaşmayı İran’ın bağımsızlık ve egemenliğini ortadan kaldıran vahim bir gelişme olarak nitelendiren İmam Humeyni anlaşma lehinde oy kullananları vatan haini diye ilan etti. Fakat 4 Kasım 1964’te tekrar tutuklanarak Türkiye’ye sürgüne gönderildi.5 Eylül 1965’te İmam Humeyni on üç yıl kalacağı Irak’ın Necef şehrine gönderildi.
Haziran 1967’deki Altı Gün Savaşı vesilesiyle ( İsrail- Arap )İmam Humeyni, İsrail ile olan bütün ilişkileri kesmeyi öneren ve onların ürünlerini kullanmayı yasaklayan bir bildiri yayımladı. Humeynî 3 Ekim’de Irak’ı terk ederek Kuvveyt’e geçti; bu ülkeye girmesine izin verilmeyince Cezayir, Lübnan ve Suriye ihtimallerini değerlendirdi; nihayet oğlu Seyyid Ahmed Humeynî’nin tavsiyesiyle Paris’e gitti.
İran’da devrim ayaklanmaları tırmandığında artık İmam Humeyni’nin İran’a dönmesinin zamanı gelmişti. 1 Şubat 1979’da Tahran’a ulaşan İmam Humeyni’yi 10 milyon devrimci vatandaş karşıladı. 11 Şubat 1979’da İran İslam devrimi zafer kazandı. 22 Eylül 1980 tarihinde Irak yaklaşık sekiz yıl sürecek bir savaş başlattı. İmam Humeyni bu savaşı başlatanın Amerika Birleşik Devletleri olduğunu ifade etti ve İran halkından devrim döneminde yaptığı gibi bu tehlike karşısında da direnmesini istedi. Humeynî 3 Haziran 1989 tarihinde vefat etti.
HEDEFİ Şİİ-SÜNNİ BİRLİĞİYDİ
İmam Humeyni’nin en çok önem verdiği hususlardan biri de Şiîler ile Sünnîler arasında bir birlik oluşturmaktı. Sünnî bir imamın arkasında Şiîler’in kıldıkları namazın câiz olduğunu söyleyen ilk Şiî otorite İmam Humeynî’dir. Bu fetva İslam Dünyasının birliği için çok önemli adımdı. Ayrıca İmam Humeyni Ramazan aynın son Cuma gününü Kudüs Gününü olarak ilan etti ve Filistin davası ve Kudüs meselesini İslam dünyasının en başta gelen konusu olarak tanımladı.