IMF’ci Derviş’i savundu ‘Çin modeli’ni eleştirdi
CHP’li Öztrak, ülkeyi IMF politikalarına teslim eden Kemal Derviş’i savunurken, Atatürk’ün karma ekonomi uygulamalarını kapsayan ‘Çin modeli’ne karşı çıktı. Öztrak, 'Türkiye 2001 yılında çok büyük bir kriz yaşadı. Doğru ilacı verdiğin zaman bu ülke çok hızlı toparlanabiliyor' dedi
CHP Ekonomi Masası heyeti, CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığında Bursa'da, iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle bir araya geldi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında (BTSO) düzenlenen toplantıda konuşan Öztrak, Türkiye'nin küresel tefecilere karşı yeni rotasını ve Ekonomide Kurtuluş Savaşını hedef alan açıklamalar yaptı.
IMF REÇETESİNE DOĞRU İLAÇ DEDİ
IMF politikalarının uygulandığı dönemi öven Öztrak, şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük sıkıntılarından biri iyi yönetilmemesi. Ben hatırlıyorum Türkiye 2001 yılında çok büyük bir kriz yaşadı. O krizden sonra bürokraside değişiklikler oldu. Ben Hazine’nin başına geldim. Kemal Derviş Bey yurt dışından geldi. Bürokraside bu işleri yaparken gördüğüm bir şey var, gerçekten doğru ilacı verdiğin zaman bu ülke çok hızlı toparlanabiliyor. Doğru ilacı vermeniz için doğru teşhis yapmanız lazım. Doğru teşhis yapamadığınız zaman toparlanma da olmuyor.”
2007’de referandumdan başarıyla çıkan iş başındaki siyasi kadroların fazla özgüven içine girdiğini belirten Öztrak, şöyle sürdürdü: “O güne kadar ellerinde bir program vardı ve Türkiye ciddi mesafeler kat ediyordu. Ama 2007’den sonra durdu. 2013’ten sonra da Türkiye’nin büyüme modeli zaten iflas etti. Neydi o ekonomi modeli? Dışarıda para boldu. Parayı getir, ondan sonra bunları belli yelere yatır, ekonomiyi şişir. Bu sonunda ekonomik krize soktu. ABD başkanı çıktı dedi ki ‘Ben artık yavaş yavaş sofrayı toplamaya başlıyorum, artık eskisi gibi para basmayacağım.’ Halbuki bolluk döneminde gerekli tahkimatı yapmış olsaydık. Eldeki toparlanma programını büyük bir atılım programına dönüştürebilseydik bugün Türkiye çok farklı yerlerde olurdu.”
BAE İLE YAKINLIŞMAYI HEDEF ALDI
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in yalanladığı Aselsan iddialarını tekrarlayan Öztrak, şöyle devam etti: “Şimdi ‘çekirdek enflasyon’ demeden önce Türkiye’nin Varlık Fonunun elindeki malların fiyatı 34,5 milyar dolardı, 21 milyar dolara düştü. Bundan önce ‘hain, FETÖ’cü’ ilan ettiğimiz Körfez halklarının hepsi bizim öz be öz kardeşimiz oldu. Hatta onaylanmıyor, ret ediliyor ama Aselsan dahil olmak üzere BAE yetkililerinin Ankara’da savunma sanayi ile ilgilendikleri söyleniyor.”
ÇİN MODELİ’NE AVRUPA BİRLİĞİ 'AMA'SI
‘Çin modeli’ tartışmalarına değinen Öztrak, şunları kaydetti: “Yeni bir model uyguluyormuşuz: ‘Çin modeli.’ Söyledim, 'Çin modeli bir Çin işkencesi.' 'Çin modeli' dediğiniz şey ucuz emeğe dayalı bir model. Türkiye Avrupa Birliği ile tam üyelik masasına oturmuş olan bir ülke. Olgun bir iç piyasası var. Belli bir gelir seviyesine alışmış bir orta sınıfı var. ‘Biz sizi ucuz emek ülkesi yapacağız’ nasıl diyeceksiniz. Yemez bir de zaten dolarizasyon var. Ara malı ithalatının toplam ithalattaki payı da yüksek. Türk lirasına değer kaybettireceksiniz, emeği ucuzlatacaksınız rekabet gücü kazanacaksınız mümkün değil. Ücreti sabit tutmadığınız sürece bu rekabet gücü kalıcı olmaz. Asgari ücreti artıracaklar, ücreti artırmaya başladığınızda da bu sefer başka bir yere girersiniz. Tutamazsınız zaten, Türkiye düşük ücret ülkesi olamaz. ‘6 ayda bu iş bitecek’ diyorlar. Çin tarım toplumundan sanayi toplumuna dönüşmek için 50 yıl uğraşmış. Bir de Çin stratejik varlıklarını satmamış, tersine sıfırdan doğrudan yatırama özendirmiş. Çin’de zaten döviz kuru rekabet gücü kazanmak için devalüe ettiler, orada tuttular. ABD’yle kavgaları hep ondandı zaten. Türkiye’de döviz kuru oynaklığına baktığınız zaman olağanüstü düzeyde. Yine Çin Ar-Ge, inovasyon politikaları değer zincirlerinde üst merdivenlere çıkıyor. ‘Çin’in 20 yıl önce yaptığını bugün yapmaya kalkmak ekonomiye Çin işkencesi yapmaktır’ demiştim, burada da bir daha söylemiş oluyorum.”