IMF’den Avrupa’nın büyük ekonomilerine: Fransa, İtalya kemer sıksın Almanya keseyi açsın
IMF, İtalya ve Fransa'nın borçlarını kontrol altında tutmak için harcamalarını planladıklarından daha hızlı kısmaları gerektiğini, Almanya'nın ise büyümeyi canlandırmak için kendi kesesinin ağzını açması gerektiğini söyledi.
Dünyanın dört bir yanından gelen maliye bakanları bu hafta Washington'da bir araya gelerek maliye politikasından küresel büyümeye ve yoksul ülkelere yardıma kadar çeşitli konularda Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası uzmanlarını dinledi. IMF yayınladığı bölgesel ekonomik görünüm raporuna göre Avrupa'da büyümenin bu yıl hafif bir artışla yüzde 1,6'ya, gelecek yıl ise yüzde 2,0'ye yükselmesini bekliyor. IMF'nin tavsiyeleri yardım almayan ülkeler için bağlayıcı olmasa da İtalya, Fransa ve Almanya'ya ilişkin son düşünceleri son on yıldaki borç krizinin rahatsız edici anılarını geri getirecek gibi görünüyor. IMF Avrupa Direktörü Alfred Kammer Washington'da verdiği bir mülakatta, "Aslında sadece tek pazar ve entegrasyon reformuyla neler yapabileceğinizi tahmin ettik ve rakamlar şaşırtıcı derecede yüksek" dedi. Ancak Kammer, Avrupa'da kişi başına düşen ortalama gelir düzeyinin - satın alma gücü paritesine göre - ABD'ye kıyasla hala yaklaşık üçte bir oranında daha düşük olması nedeniyle, Avrupa'nın gerileyen üretkenlik ve büyüme düzeylerini artırmak için daha fazlasını yapması gerektiğini söyledi. IMF, AB'nin tek pazarındaki iç engellerin yüzde 10 oranında azaltılmasının AB içindeki büyümede yüzde yedi oranında artışa yol açacağını tahmin etmektedir.
MALİ KONSOLİDASYON
IMF, Avrupa için ekonomik görünüm raporunda "Nispeten yüksek borç seviyelerine sahip gelişmiş Avrupa ekonomileri, yetkililerin mevcut politikaları kapsamında öngörülenden daha önemli ve önden yüklemeli mali konsolidasyon uygulamalıdır (örneğin Belçika, Fransa ve İtalya)" ifadelerine yer verdi. Kammer, Reuters'a verdiği bir röportajda İtalya hükümetinin, yerel olarak Superbonus olarak bilinen ve şu anda önümüzdeki yılın sonuna kadar kademeli olarak kaldırılacak olan ev tadilatları için "verimsiz" bir teşviki durdurması gerektiğini söyledi. Kammer, Fransa'nın da Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgalinin ardından başlattığı enerji sübvansiyonlarından kurtularak "önemli bir kazanç" elde edebileceğini sözlerine ekledi. Kammer, buna karşın Almanya'nın dijitalleşme ve kamu altyapısına yatırım yapmak ve şirketlerin araştırma ve geliştirmelerini desteklemek için "mali alana" sahip olduğunu söyledi.
BÜYÜME TAHMİNİ DÜŞÜRÜLDÜ
Bu hafta başında IMF, Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya için büyüme tahminlerini düşürdü. IMF, Almanya'nın bütçe açığını gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 0,35'i ile sınırlayan borç frenini yüzde 1.35'e çıkarabileceğini ve borç/GSYH oranını azaltabileceğini tahmin ediyor. İtalya ya da Fransa'nın bütçe açıklarını ne kadar azaltmaları gerektiği belirtilmedi. İtalya bu yıl GSYH'nin yüzde 4,3'ü, gelecek yıl yüzde 3,7'si ve 2026'da yüzde 3,0'ü oranında bütçe açığı bekliyor, ancak ülkenin maliye bakanı bunun büyük ölçüde Avrupa Birliği'nin yeni bütçe kurallarına bağlı olacağını söyledi.
FONLAMA BASKISI
Fransa geçen hafta bütçe açığı tahminini GSYH'nin yüzde 5,1'ine yükseltti ve bütçe kesintileri için 10 milyar avro daha talep edeceğini açıkladı. Paris, hayat pahalılığı sübvansiyonlarının birçoğunu aşamalı olarak kaldırdı, ancak elektrik fiyatlarını sınırlamak için kullanılan elektrik faturalarındaki vergi indirimi yalnızca kısmen kaldırıldı ve ancak Şubat 2025'te tamamen kaldırılacak. Kammer, "piyasaya güçlü bir sinyal" göndermek ve yaşlanan nüfus, iklim değişikliği ve artan askeri harcamalar gibi uzun vadeli zorluklar için kaynakları serbest bırakmak amacıyla kemer sıkma politikasının öne çekilmesini tavsiye etti. IMF, bu orta ve uzun vadeli finansman baskılarının 2050 yılına kadar Avrupa'nın gelişmiş ekonomilerinin GSYH'sinin yüzde 5,5'ine ulaşacağını öngörüyor.
İTALYA’YA DİSİPLİN PROSEDÜRÜ
Yüksek borcu nedeniyle 2011-2012 borç krizinin merkez üssü olan İtalya, bütçe açığını sürekli aşması nedeniyle bu yıl Avrupa Komisyonu'nun disiplin prosedürüne tabi tutulacak. Fransa geleneksel olarak daha güvenli bir ülke olarak görülse de son on yılda borcunun GSYH'ye oranının giderek artması nedeniyle üç A kredi notunun tamamını kaybetti. Almanya, birinci sınıf kredi notuna sahip tek büyük Avrupa ülkesidir, ancak on yıllardır Rusya'dan gelen ucuz yakıt ve Çin ile yakın ilişkilere dayanan ekonomik modeli, son jeopolitik gerilimlerle sorgulanmaya başlanmıştır.