19 Eylül 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İndirim çağrısı yetmez müdahale gerekli

Fiyatlamalardaki bozulmalara karşı yapılan indirim çağrılarının çözüm olup olmayacağını Aydınlık’a değerlendiren iktisatçılar; tek başına indirim çağrısı yeterli değil piyasa regülasyonları gerekli dedi.

İndirim çağrısı yetmez müdahale gerekli
2019 yılında vatandaşlara uygun fiyatlı meyve sebze ulaştırmak amacıyla tanzim satış çadırları kuruldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat enflasyonu düşürmek amacıyla yaptığı indirim çağrılarına iş dünyası temsilcilerinden destek açıklamaları gelmeye devam ediyor. Bakan Ömer Bolat Global Marketing Summit 2023 toplantısında yaptığı konuşmada da “Aşırı kar güdüsü toplum ve çevreye karşı sorumluluk duygusunun önüne geçmemeli. Toplumsal ve ahlaki değerler, pazarlama anlayışının temel ayaklarından biri olmalı. Pazarlama, tüketici refahını öncelemeli." ifadelerini kullanarak indirim çağrısını yineledi. Hükümetten yapılan indirim çağrılarının, fiyatlamalardaki bozulmayı önlemeye yeterli olup olmayacağını iktisatçılara sorduk.

FİYAT MANTIĞI YİTİRİLDİ

İndirim çağrısı yetmez müdahale gerekli - Resim : 1
Dr. Cem Başlevent

Aydınlık’a konuşan Dr. Cem Başlevent, Yüksek enflasyon ortamında fırsatçılık yapma imkanının doğabildiğini belirtti. Yüksek enflasyon döneminde tüketiciler de fiyat mantıklarını yitirdiklerini söyleyen Başlevent şöyle konuştu:

“Neyin ucuz, neyin pahalı olduğunu anlamakta zorlanıyorlar. Çok kâr edildiği için mi yoksa maliyet nedeniyle mi? Tüketicinin bunu bilme şansı yok. Son dönemde hizmet enflasyonunda yaşanan hızlı yükselişte de görebiliriz. Kurdaki patlama ile beraber önce mal enflasyonu yükseldi. Hizmetler sektörü geride kaldı. Daha sonra konaklama, ulaşım, haberleşme, eğitim, sağlık, gibi hizmetler de bir anda hızlı bir yükselişe geçti. Ve mal enflasyonunu yakaladı. Artışların ne kadar maliyetten kaynaklandığını bilmemiz çok kolay değil.

“Dolayısıyla hükümetin yaptığı çağrıda bir mantık var. Fakat çeşitli regulasyonlarla fiyatlamalardaki bozulmanın önüne geçmek, rekabeti sağlamak hükümetin görevi. İndirim çağrıları bir ölçüde karşılığını bulabilir. Ancak sınırlı olacaktır. Yılbaşına kadar devam etmesi zor görünüyor. İnsanların; ‘indirimlerin etkisiyle 6 aylık enflasyon düşük çıkar ve düşük maaş bir zammıyla yetinmek zorunda kalabiliriz.’ diye de endişeleri var.

KOOPERATİF MARKETLER YAYGINLAŞTIRILMALI

“Bence en güzel çözüm: Tarım Kredi Kooperatifleri Marketleri gibi kuruluşların yaygınlaşıp, rekabeti artırıcı yönde rol oynamaları. Piyasaya düşük fiyatta arzda bulunarak düzenleme yapılabilir. 2019’da yerel seçim öncesinde tanzim çadırları kurulmuştu, Gıda maddelerinin halka ucuz bir şekilde ulaşması sağlanıyordu. Ciddi miktarda satışlar yapılmıştı. Fakat sürdürülebilir olmadığını gördük. Demek ki bunlar seçime yönelik uygulamalarmış. Planlı bir tarım programıyla bu tür uygulamaların sürdürülebilir olması, fiyatları aşağıya çekebilir.”

İndirim çağrısı yetmez müdahale gerekli - Resim : 2
Doç. Dr. Bilin Neyaptı

Tek başına indirim çağrısı yapmanın yeterli olmadığını dile getiren Doç. Dr. Bilin Neyaptı ise şu vurguları yaptı:

“Sun Tzu’nun ‘Savaş Sanatı’ isimli bir eseri var. Orada der ki: ‘Stratejisiz taktik, yenilgiden önceki gürültüdür.’ 2019’dan itibaren enflasyonumuz yükselme eğilimine girdi. 4 senedir yapılan enflasyonu düşürme taktiklerinin stratejisiz taktik olduğunu söylemek mümkün. Yatırımları özendirme amacıyla uygulanan negatif faiz politikası yatırımı özendirmiş gibi görünmüyor, çünkü istihdamda ciddi ve yatırımlarda ciddi bir artış görmedik fakat kârlılıkta artışlar gördük. Sonra kur korumalı mevduat uygulaması başladı ki faiz ödemeleri bir bütçenin içinde çok önemli yer tutmaya başladı. Faiz ödemeleri bütçe içinde çok ciddi bir yer tutmaya başladı. Negatif faiz, enflasyon ve kur artışları hep beraber ekonominin üzerine çok büyük bir yük oldu.

‘STRATEJİSİZ TAKTİK’

“Geçen seneden beri fahiş fiyatların peşine memurlar takıldı; kiralarda yüzde 25 artış sınırı kondu; kredi ve mevduat faizlerinde düzenlemelere gidildi. Son derece verimsiz, enflasyonun kökenini inmeyen ve belirsizlik yaratan taktiksel politikalar bunlar. Bu sırada, özellikle büyük şirketlerin borçları silindi veya yeniden yapılandırıldı, muafiyetler ve istsinalar geldi. Bu belirsizlik ortamında, enflasyonun yükselme eğiliminde oluşu nedeniyle öne çekilen talep, enflasyonu artırdığı gibi TL'nin değerli tutulması da ithalatı ve cari açığı artırdı.”

Negatif faiz ve KKM ortamında bankalar ve büyük firmalar aşırı karlar elde ettiklerini anımsatan Doç. Dr. Neyaptı, şöyle devam etti:

“Şimdi bu aşırı kârlılıkların üzerine gidiliyor gibi görünüyor. Nitekim indirimlerin yüzde 50’ye varmadığını da görüyoruz. Enflasyonla baş etme yöntemi bunlar değil. Üretimi teşvik edici politikalar yapılmadan, bu kadar dışa bağımlı iken çözüm değil. Dışa bağlılığın sebeplerinin yok etmek için ara mal üretimine yönelmek, tarımı destekleyip gıda bağımsızlığını sağlamak gerek.

BÜTÜNCÜL ANLAYIŞ İLE ÇÖZÜLÜR

Büyük şirketlerin aşırı karlarının enflasyonun sebep olduğu fiyatlama ve finansman davranışları sonucu ortaya çıktığının göz önüne alınmadığını söyleyen Doç. Neyaptı, sözlerini şöyle bitirdi:

“Örneğin gıda. Gıdada fiyat artışlarının önünü kesmenin yolları belli. Ancak yüzde 50 indirim çağrısı yapmakla olmayacak. Bunun yanı sıra, çok ciddi kâr artışları elde eden zincir marketler yüzde 50 indirimi yaparken küçük işletmelerin iyice piyasadan silinmesi tehlikesi de önümüzde duruyor.

“Enflasyonu doğuran kökene inilmiyor. O köken de aslında kamuda israf, fahiş ihaleler ve bunlara yapılan dolar ödemelerinin yol açtığı açıklar. Bunlara dair hiçbir şey duymuyoruz. Aşırı kar güdüsünün önüne geçmek ve enflasyonu düşürmek, bütüncül maliye,gelirler ve para politikası ve kısmi fiyat kontrölleri bunu başaramaz. olarak çözüm ile mümkün olabilir. Ancak bu fiyat kontrölleri ile baskılama taktiği; asgari ücreti baskılamak için kullanılacaktır.”

İndirim çağrılarının yeterli olmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ise "Talebi düşürerek üretimi artırmadan, piyasaya sunulan arzı artırmadan enflasyonla mücadele mümkün değil." diye konuştu.

Enflasyon Fiyat İndirim