İngiliz arkeolog Göbeklitepe'nin gizemini anlattı: 'Kökenlere ilişkin hikayeyi değiştirdi'
Çatalhöyük'te yapılan kazıları 25 yıl boyunca yöneten İngiliz arkeolog Prof. Ian Hodder, katıldığı bir sergide Göbeklitepe'nin gizemine değindi. Hodder, 'Göbeklitepe'nin insan toplumunun kökenlerine ilişkin hikayeyi değiştirdiğini düşünüyorum.' dedi.
Çatalhöyük kazılarını 25 yıl boyunca yöneten İngiliz arkeolog Prof. Ian Hodder, Şanlıurfa'da bulunan Göbeklitepe ve gizemi hakkında değerlendirmelerde bulundu. İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğunda düzenlenen İngiltere Doğa Tarihi Müzesi'nin (NHM) Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödül Sergisi'ne katılan Hodder, Göbeklitepe hakkında "İnsan toplumunun kökenlerine ilişkin hikayeyi değiştirdiğini düşünüyorum." diye konuştu.
ÇATALHÖYÜK'TEKİ 25 YILLIK ÇALIŞMA SONA ERDİ
Hodder, Çatalhöyük'te 25 yıl çalıştığını ve projenin sona erdiğini belirterek, "Çatalhöyük'te yaptığımız çalışmaların en önemli yönünün, çok sayıda uzmanın bir araya gelerek, mevcut en yeni bilimsel teknikleri kullanarak sit alanını anlamaya çalışmak için ortak bir şekilde çalışması olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Arkeolojinin yöntemleri bakımından çok bilimsel ve çok adli hale geldiğini vurgulayan Hodder, "Bu yöntemlerden bazılarını bir araya getirmeyi başardık. Ancak bunun için işbirliğine dayalı bir ekip gerekiyor ve bence bu yüzden insanlar orada yaptığımız çalışmanın önemli olduğunu düşünüyor." değerlendirmesini yaptı. Hodder, şunları kaydetti:
"Çatalhöyük zamanında insanlar vahşi yaşam ve doğayla çok yakın bir ilişki içindeydi. Doğayı günlük yaşamlarına, mitlerine, hikayelerine ve sembollerine entegre etmişlerdi ve doğa çok doğrudan bir şekilde onların dünyasının bir parçasıydı. Yani insanlar doğayı çok iyi anlıyorlardı. Ancak günümüzde doğadan oldukça koptuk ve farkına varmadan onu yok ediyoruz. Bence Çatalhöyük'ten öğrenebileceğimiz şey, vahşi doğaya ve doğal dünyaya yeniden bağlanmak."
'İNSAN TOPLUMUNUN KÖKENLERİNE İLİŞKİN HİKAYEYİ DEĞİŞTİRDİ'
Hodder, Göbeklitepe'nin keşfinin arkeoloji dünyasında yarattığı yankıya dair, "Göbeklitepe'nin insan toplumunun kökenlerine ilişkin hikayeyi değiştirdiğini düşünüyorum." yanıtını verdi.
Yerleşik hayatın çiftçilikle, bitkiyle ve hayvanların evcilleştirilmesiyle ilişkili olduğunun düşünüldüğünü aktaran Hodder, "Ancak Göbeklitepe'de gördüğünüz şey, aslında tam olarak tarımsal olmayan, hala birçok yönden avcı ve toplayıcı olan insanlar tarafından üretilen çok karmaşık ritüellere, sembolizme ve sanata sahip çok karmaşık bir topluma sahip olduğunuzdur. Dolayısıyla, arkeologların her zaman sahip olduğu bazı evrimsel beklentileri altüst ediyor." diye konuştu. Hodder, meslek hayatında kazılara devam etmek gibi bir planının olmadığını, Çatalhöyük hakkında yayınlamak ve yazmak istedikleri üzerine yoğunlaşacağını bildirdi.
Genç arkeologlara ve arkeolog adaylarına tavsiyelerde bulunan Hodder, genç arkeologların, arkeolojinin heyecan duyulması gereken bir şey olduğunun farkına varmalarının önemli olduğunu vurguladı. Hodder, "Eğer kendinizi bu işe gerçekten bağlı hissediyorsanız ve kazı yapma fikri sizi heyecanlandırıyorsa, o zaman bunu yapmak için mücadele etmelisiniz. Çünkü pek çok insan size bunun harika bir kariyer olmadığını söyleyecektir ama aslında öyledir; harika bir kariyerdir ama gerçekten yapmak istiyorsanız bunun için mücadele etmeniz gerekir." ifadelerini kullandı.