İngiltere Hizbullah karşıtı milislere silah sağlıyor
Güney Kıbrıs'taki Ağrotur Üssü'nden Beyrut'a dev askeri kargo uçakları havalanıyor. Uçuşlar savaşın ayak seslerinin duyulduğu dönemde hızlı bir artış gösterdi. İngiltere'nin Lübnan ordusu ve Hizbullah karşıtı milislerle yakın ilişkileri var
İngiltere, Gazze'deki savaşın başından beri Lübnan'a 84 kere askeri nakliye uçağı gönderdi. Londra'nın Lübnan'daki Hizbullah karşıtı milisleri silahlandırmak için Beyrut'a silah taşıdığı yaygın olarak düşünülüyor. İsrail ile bir savaş senaryosunda Batı destekli milislerin Hizbullah'ın üzerine gönderileceği öngörülüyor. Tamamı Beyrut'a inen uçaklar, Güney Kıbrıs'taki İngiliz hava üssü Ağrotur'dan havalandı. Devasal askeri üs, NATO'nun Orta Doğu'daki bombalama misyonları için ana hazırlık noktalarından biri.
Uçuşların sayısı Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilimin zirve yaptığı, ilk defa topyekün bir savaşın en üst düzeyde dile getirildiği son aylarda ciddi miktarda arttı. Nisan ayı ortalarından mayıs sonuna 50, haziran ortasına kadar ise 14 uçuş yapıldığı ortaya çıktı.
Lübnan'a yapılan neredeyse her Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) uçuşu, Voyager KC MK 2 uçağıyla yapıldı. Bu askeri nakliye uçakları, “45 tonluk yük” ve 291 personel taşıyabiliyor ayrıca havadan havaya yakıt ikmali sağlayabiliyor. Daha ender kullanılmakla beraber listede devasal C-17 ve A400M askeri kargo uçakları da var.
PİS İŞLER ORTAYA ÇIKIYOR
İngiliz Savunma Bakanı Leo Docherty, 13 Mayıs'ta parlamento da kendisine sorulan sorular üzerine 7 Ekim'den bu yana Ağrotur'dan Lübnan'a kaç uçuş yapıldığını açıklamayacağını söylemişti. RAF'ın “rutin görevleri” ve “havadan insani yardım” için Beyrut'a düzenli uçuşlar düzenlediğini öne sürmüştü.
İngiliz hükümetinin pis işlerini ortaya çıkarmakla ünlü Declassified UK sitesi bu gizliliğin ardında yatan nedenleri gün ışığına çıkartarak yukarıda sunduğumuz bilgilere ulaştı. Siteye konuşan bir İngiliz savunma kaynağı, “uçuşların öncelikle üst düzey askeri müdahaleyi kolaylaştırmak amacıyla yapıldığını" söyledi.
Savunma Bakanlığına da danışan site, “İngiltere, Lübnan ordusuna uzun süredir verdiği desteği sürdürmeye kararlıdır ve Lübnan'ın güvenliğinin korunmasına yardımcı olan eğitim ve tatbikatlarla onları rutin olarak destekliyor." yanıtını aldı.
BEKA VADİSİ'NDE EĞİTİM
Londra, halkın seçtiği temsilcileri Lübnan parlamentosu ve kabinesinde görev almasına rağmen 2019'da Hizbullah'ın tamamını terör örgütü olarak yasakladı. İngiltere bu süreçte Lübnan ordusu ve polisiyle olduğu kadar “diğer silahlı gruplarla” da bağlarını güçlendirdi.
Daily Mail yayını kasım ayında yüzlerce elit düzeyde İngiliz askerinin Lübnan ordusuyla birlikte "Gazze'de mahsur kalan Britanyalıları kurtarmaya yönelik görevler" için Beka Vadisi'nde eğitim aldığını bildirdi. O dönemde Genelkurmay Başkanı Sir Patrick Sanders askerlerin "Lübnan silahlı kuvvetleriyle çok yakın bir ilişki kurduğunu" söyledi. Girişimin “İsrail'in Hizbullah üzerindeki caydırıcılığına katkı yaptığını” da ekledi. Declassified'a göre Lübnan'daki program, ordu ve polisi "donatarak, eğiterek ve onlara rehberlik ederek iç ve dış güvenliği" sağlama amacına sahip.
LÜBNAN'DA İÇ CEPHE
İşin diğer boyutunda da “diğerleri” var. Lübnan'da Filistin'den sürülen 300 bine yakın mülteci yaşıyor. Londra “kısmen değişken topluluklar" olarak tanımladığı bu gruplara, "sorumluluk aşılamak" amacıyla bütçe de ayırıyor. Declassified'a göre amaçlardan biri mülteci kampları dahil “parlama noktası bölgelerinde şiddet içeren aşırıcılığın önlenmesi” ve “değişken toplulukların dayanıklılığının arttırılması.”
Tüm bu bilgiler ışığında İsrail'in güney Lübnan'ı işgal etmesi durumunda Londra, Washington ve Tel Aviv'in muhtemelen silahlı milisleri ülke içinden Hizbullah'a saldırtmak için kullanacağı öngörülüyor. Böylelikle bir cephe daha açarak İsrail ile çarpışan Direniş'in meşgul edilmesi planlanıyor.
AĞROTUR HEDEF OLABİLİR
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah 19 Haziran'daki konuşmasında ilk kez Güney Kıbrıs'ı tehdit etmişti. Nasrallah, İsrail'in Lübnan'a karşı olası bir savaşta Ada'daki havalimanı ve askeri üsleri kullanacağı yönünde istihbarat elde ettiklerini belirtmişti. Lübnan'a saldırmak için adadaki lojistik altyapının Tel Aviv güçlerinin hizmetine sunulması halinde Rum kesiminin "savaşın bir parçası" olarak görüleceğini ilan etmişti. Güney Kıbrıs, derhal geri adım atarak ardı ardına iki üst düzey açıklama yayınlamış ve “savaşın bir parçası olmadıklarını ve olmayacaklarını” ileri sürmüştü.
İngilizler, Genel Sekreter'in hedefleri arasında Ada'daki iki kötü şöhretli İngiliz üssü Ağrotur ve Dikelya da olabileceğinden endişeleniyor. Her iki üs de askeri altyapının yanı sıra istihbarat merkezlerine de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca bu noktalardan Lübnan'ı gözetlemek üzere casus uçakları da kalkıyor. İngiliz basını daha önce Gazze'deki savaş süresince Ağrotur Üssü'nde İsrail'e 60 uçuş yapıldığını ortaya çıkarmıştı.
ASKERİ ÜSTE 18 YARALI
Sınırdaki çatışmalarda pazar günü önemli gelişmeler yaşandı. İsrail'in güney Lübnan'ı bombalaması sonucu üç direniş savaşçısı yaşamını yitirdi. Hizbullah'ın İHA'larla düzenlediği misillemede ikisi ağır 18 asker yaralandı. İsrail basını saldırının Golan Tepeleri'ndeki bir askeri üsse yapıldığını ve hava savunma sistemlerinin etkisiz kaldığını bildirdi.
IRAK TARAFLARINDAN DESTEK SÖZÜ
Direniş Ekseni'ndeki savaşçıların olası bir Hizbullah-İsrail savaşına katılma ihtimalini dünkü haberimizde ele almıştık. Irak Direniş Koordinasyon Komitesi bugün savaş halinde İsrail'e yönelik saldırıları artırma sözü verdi. ABD'nin Irak ve Orta Doğu'daki çıkarlarının meşru bir hedef haline geleceğini söyledi. Irak Direnişi'nin son bir ayda bazıları Yemen ile ortaklaşa olmak üzere İsrail limanlarına düzenlediği saldırılarda belirgin bir artış var.