22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri

İngiltere’den haberler

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri
METİN AKGERMAN

Türk narı pazarda

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri - Resim : 1

Şu aralar İngiltere pazarlarında Türk narı satılıyor. Demek ki bu alanda narımız bir kalite veya lezzet farkı yaratabilmiş ki satarken özellikle "Türk narı" olarak belirtiyorlar. İngilizce "Pomegranade" olan isim halk ağzıyla "Pommy" oluyor. Anlaşılan İncirden sonra ülke ismi ile bağdaşan ikinci meyve markamız Nar olma yolunda. Hatırlatalım, Avustralya ve Yeni Zelandalılar, İngilizlere biraz argo tabir olarak "pommy" yani "Nar" derler. İngiliz’in nesi nara benziyor, yorumunu size bırakıyorum. Nar demişken Afganistan'ı da anmamak olmaz. Birçok çeşitte dünyanın en güzel narlarını yetiştiren Afganistan'da meyve suyu sanayimizin yatırım yapmasını tavsiye edelim.

TPAO, Tullow Petrol üzerinden fırsatları değerlendirebilir mi?

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri - Resim : 2

İngiliz Tullow Oil firması, İrlandalı bir girişimci tarafından kurulmuş, bir dönem çok büyümüş ve kovid sonrasında piyasa değeri hayli küçülmüş olan, Londra Borsası'na kote bir petrolcülük firması. Sektörün devlerinin yanında minik bir firma. Piyasa değeri şu aralar 400 milyon sterlin civarında. Bu firma Afrika'da petrolcülük yapıyor ve en büyük operasyonu Gana'da. Ortalama günde 70 bin varil eşdeğeri petrol üretiyor ve portföyünde çokça saha mevcut. Ara sıra Fransız Total ve Çinli CNOOC firmaları, bu küçük firmadan bazı kuyu varlıkları ve hakları satın alıyorlar. Tullow 2022'de akıllı bir iş yaptı ve İskoçya merkezli olan ve Mısır'da büyük petrol işleri olan Capricon Energy firmasının çoğunluk hissesini satın aldı. Bu firmanın da Mısır ve Sahra Altı Afrika’sı başta olmak üzere çeşitli operasyonları var ve Tullow gibi bu firmanın da hisseleri ve piyasa fiyatı çakılmış durumda.

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri - Resim : 3

Milli petrol firmamız TPAO'nun son dönemdeki başarılarını takdir ile takip ediyoruz. Afrika malum Türkiye'nin ekonomik ve jeopolitik olarak öncelikli ilgilendiği bir bölge ve birçok Afrika ülkesi ile özellikli ilişkilerimiz var. TPAO'nun gecikmeden Afrika'daki çeşitli petrol sahası varlıklarını portföyüne katması faydalı olabilir. Sömürgeci anlayış değil fakat Afrikalılara kaynak yaratmak için bu ülkelerdeki kaynaklara yatırım yapılması faydalı olur. Afrika'ya yatırım yapılmaz ise dünya enerjisini artan miktarda ABD ve Kanada gibi ülkelerden karşılayacak ve bu da zengine fakirden kaynak aktarmak demek. Tullow Oil ile Capricon Enerji arasındaki anlaşma eğer "kapanmadı" ise TPAO'nun araya bir çengel atması faydalı olabilir. Eğer sonuçlandı ise, Tullow Oil üzerinden çeşitli satın alma veya ortaklık fırsatları değerlendirilebilir. Tullow'un yetkinlik seviyesi, TPAO'ya Afrika'daki çeşitli ülkelerde (Misal Somali, Libya, Cezayir, Doğu Akdeniz) doğru yerde sondaj ve hızlıca üretime geçme kapısını aralayabilir. Hem Tullow, hem Capricon firmalarının önemli miktarda finansal sorunları var bu yüzden TPAO'nun avantajlı bir anlaşma yapması için iyi bir dönem olabilir.

Bilgiç, Rolls Royce hisselerini uçurdu

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri - Resim : 4

Tufan Ergin Bilgiç, Rolls Royce firmasının CEO'su. 2023'de göreve başladığında firma hisseleri 100 sterlin idi, bugünlerde ise 374 sterlin. Fortune firması kendisi hakkında haber yaptı ve darmaduman bir firma yönetimini devir alıp bir sene içinde, otuz yıldır olmayan bir hisse getirisi yarattığını belirtti. Bilgiç, göreve başladığında zaten firmada yeniden yapılanma tamamlanmıştı. Tufan bey şirketin bazı varlıklarını sattı, bir miktar personeli işten çıkardı. Ürün tarafında ise şirketin on senedir boşladığı Ultra Fan itki sistemlerine odaklandı. Zarar eden bazı kontratlara devam etmeyi reddetti ve Airbus gibi büyük üreticilere kafa tuttu. Kısa vadeli ve çoğu finansal olan bazı girişimleri yatırımcıların hoşuna gitmiş gibi görünüyor. Havacılık endüstrisindeki hızlı talep artışı da elbette yardımcı bir faktör oldu. Şu aralar siparişler iyi gittiği için şirkete para geliyor ve Ultra Fan motor geliştirme çalışmalarına kaynak sağlanabiliyor. Dört sene içinde Ultra Fan motorunun test uçuşları başlayacak. Motorda karbon kompozit kanatçıklar ve küçükçe bir çekirdek olacak ve motorun rakiplerinden daha güçlü ve verimli olması planlanıyor. Bu motor işini Rolls Royce becerirse, yolu açık gibi. Tufan bey, çıraklık döneminde Rolls Royce'de başarılı olur ise sonrasında kendisini Tusaş'a da bekleriz.

Rolls Royce'nin bir de denizaltılar için nükleer itki sistemleri üreten şirketi mevcut. Her ne kadar şirket dolaylı olarak Tufan bey'e bağlıysa da kendisini ne kadar kapıdan sokuyorlardır emin değilim. Bu nükleer motor şirketi de bu aralar hayli hareketli. ABD, İngiltere ve Avustralya'nın askeri ortaklığı olan AUKUS stratejileri doğrultusunda Avustralya'ya nükleer itkili denizaltılar yapılacak ve bu projenin motorlarını Rolls Royce yapacak. Galler ve İskoçya'da Rolls Royce bunun için yeni ofisler açıyor. Rolls Royce'nin yeni ofis açma sebebi, yetişmiş iyi mühendislerin olduğu bölgelere gelmek. Hali hazırda, Rolls Royce'nin nükleer motorlarının tasarım, üretim ve servisi konularında 4000'den fazla personel çalışıyor. Yeni denizaltı motoru projesi ile ilave birkaç bin kişi daha istihdam edilecek.

George Galloway: Bu Gazze için

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri - Resim : 5
George Galloway

İngiltere'de Manchester yakınlarındaki küçük bir şehir olan Rochdale'de bir ara seçim yapıldı ve seçimi George Galloway kazandı. İngiltere siyasi arenasında baskın olan iki parti vardır. Biri hükümetteki Muhafazakâr Parti, diğeri ise ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi'dir. (Conservatives vs Labour). Galloway'un liderlik ettiği hareket ise İşçi Partisi'nden ayrılan ekibin kurduğu WPB ( Workers Party of Britain) Partisi. Galloway siyasette yeni bir isim değil, yılların halkçı, devrimci, anti-emperyalist, anti-siyonist liderlerinden. İngiltere siyaseti seçimden beri George ile yatıp kalkıyor.

Galloway neden İşçi Partisi'nden ayrılmıştı? Çünkü İşçi Partisi'ne 2020'de "siz antisemitistsiniz" diye bir komplo kurulmuştu ve İşçi Partisi, liderliği değiştirilip mevcut düzen ile uyumlu ve hatta mevcut hükümetin laciverti denebilecek bir hale dönüştürülmüştü. Elbette Gazze'deki vahşet boyunca bu partinin lacivert rengi paçalarından iyice aktı ve altındaki renk ortaya çıktı.

Galloway eski siyasetçi, iyi bir yazar, ağzı da iyi laf yapıyor, hiçbir lafın altında kalmıyor. Ağız dalaşlarından kaçmıyor, gerektiğinde ağzını da bozuyor.

Rochdale seçim zaferinden sonra basının önüne çıktığında ağzından dökülen ilk kelimeler ne oldu dersiniz? Dedi ki "İşte bu Gazze için". George, İngiltere deki mevcut iki baskın partinin bu konudaki ikiyüzlülüğünü yüzlerine çarptı ve her ağzını açtığında çarpmaya devam ediyor. Yoktan var ettiği parti karşısında hem kukla ana muhalefet partisi, hem iktidar partisi titreme krizlerine girmiş durumda. Galloway'un seçim zaferi üzerine, başbakan Rishi Sunak basına açıklama yaptı ve demokrasinin tehdit altında olduğunu belirtti. Merak ediyorum başbakana kim veriyor Demokrasi savunuculuğu yönünde beyanat verme akıllarını? Hatırlayalım, mevcut başbakan Rishi Sunak, başbakanlık koltuğuna seçim filan kazanarak oturmadı. Partisinin kodamanları önceki Başbakan Liz Truss'u koltuktan kaldırdı, Sunak’ı oturttular. Önceki Liz Truss da zaten seçim filan kazanmamıştı. Onu da yine aynı ekip Boris'i kaldırtıp oturtmuştu. Elbette Galloway da Sunak’ın bu komik beyanı üzerine lafı yapıştırdı ve kendisinin Sunak’ın aksine açık ara fark ile adil ve şeffaf bir seçim kazanarak seçildiğini belirtti. Hatta sorulan sorularda Sunak’ı muhatap bile almadığını belirtti. "O cüce de kim?" gibi Sunak’ın hem siyaseten sürekli kısalan boyunu, hem de fiziken kısalığını ima etti. (Biraz bel altı vurdu, kabul edelim). Galloway, seçim zaferi konuşmasında mevcut ana muhalefet partisi ve iktidar partisini "aynı poponun iki ayrı yanağı" olarak ifade etti. Teşbihte hata olmaz diyelim, hatta mevcut durum daha iyi ifade edilebilir miydi emin değilim.

Galloway’un WPB'sinin zaferini daha iyi anlamak için şöyle ifade edelim: Adam açık fark ile birinci oldu, ikinci olan bağımsız bir aday oldu, üçüncü olan iktidar partisi oldu ve dördüncü gelen ana muhalefet partisi oldu. Yani Galloway sadece seçimi kazanmadı, mevcut baskın partiler bağımsız adayların dahi gerisinde kalarak iyice itibarsızlaştılar.

İngiltere'de haftanın öne çıkan gelişmeleri - Resim : 6

Galloway önemli bir çağrı yaptı ve İşçi Partisi'nin komplo ile ihraç edilen lideri Jeremy Corbyn için davette bulundu: "Gel bu hareketin başına geç, ben de seni destekleyeceğim" dedi. İngiliz politikasının aklı selim, barışçı bir hale dönmesi için Corbyn ile Galloway'un bu yolda beraber yürümeleri mutlaka gerekli. Genel seçimlerin önümüzdeki birkaç ay içinde olma ihtimali var, bakalım bu iş nereye gidecek. Elbette İngiltere'nin güçlü "Establishment" yani Müesses Nizam'ı bu hareketi güçlenmeden boğmak için hamleler yapacaktır. Zamanın Galloway'un lehine işlediğini görürlerse baskın bir seçim tarihi ilan edilebilir. Diğer taraftan iktidar partisi kesin kaybedeceği seçimi erkene almak neden istesin? Belki de Müesses Nizam, seçimi ABD seçiminin hemen ertesinde yapmak isteyecek böylece ABD seçim sonuçlarına uyumlu bir iktidar tasarlanabilecek.

Müesses Nizam, Galloway'un partisine saldırırken "Onlar İslamcı" türünden komik argümanlar ile halkın bir kesiminin desteğini kazanmaya çalışıyor. Elbette İngiltere'deki Müslümanlar Galloway'un partisine destek veriyorlar ama bu hareketin asıl omurgasını halkçı, solcu, çalışan, fatura ödemekte zorlanan kitleler oluşturuyor.

George Galloway'in partisi WPB halkçı, anti-emperyalist, anti-siyonist ve devrimci bir parti. Elbette, “monarşi altında artık ne kadar devrimcilik olursa” diyelim.

İngiltere’de ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi tıpkı Türkiye’deki gibi çeşitli kumpaslar ile tasarlanmış ve yönetimleri değiştirilmiş durumda.

Galloway çeşitli defalar siyasi komplo ve saldırılara muhatap oldu. Hatta George Galloway'e birkaç sene önce üzerinde İsrail ordusu logosu olan eski bir BBC yöneticisi saldırdı ve yumruk attı.

İngiliz seçmeni Rochdale şehrinde mevcut ikili siyasi yapıyı sandığın en dibine, bağımsızların dahi altına gömdü. Ne diyelim, darısı bizim başımıza.

İngiltere Nar