İngiltere’de Muhafazakar Parti’ye İslamofobi raporu
WarwIck Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Swaran Singh'in başkanlığında yürütülen, Muhafazakâr Parti’de ayrımcılık ve İslam karşıtlığının boyutlarını ortaya koyan soruşturmanın sonuçlarının yer aldığı bir rapor yayınlandı.
Rapora göre, İslamofobi, ayrımcılığa karşı ‘sıfır tolerans’ yaklaşımına sahip olduğu iddiasına rağmen, Birleşik Krallık’ın iktidardaki Muhafazakâr Partisi içinde sorun olmaya devam ediyor. İngiltere’nin Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu’nun komiseri olarak görev yapan Profesör Swaran Singh’ın çalışması, parti içindeki çoğu ayrımcılığın Müslüman karşıtı ırkçılıkla ilgili olduğu saptamasını ortaya çıkardı. Parti, 2015’in başından 2020’nin sonuna kadar üçte ikisi İslamofobi olduğu iddia edilen 727 ayrımcılık vakasına ilişkin rapor aldı. Çalışma; ayrımcılık ve şikayetleri ele almasına yönelik eleştirilere yanıt olarak Başbakan Boris Johnson liderliğindeki parti tarafından yaptırıldı. Singh, 51 sayfalık raporunda, “Partinin bizzat kendisinin Müslüman karşıtı sözler ve davranışlarla ilgili olarak yaptığı kötüye kullanım şikayetleri ve bulgularına bakılırsa, Müslüman karşıtlığı parti içinde bir sorun olmaya devam ediyor. Bu partiye zarar veriyor ve toplumun önemli bir bölümünü yabancılaştırıyor” diye yazdı. Singh, Muhafazakarların ayrımcılığa karşı koymada yeterince aktif olmadıklarını belirterek, şikayet prosedürünün elden geçirilmesi gerektiğini de söylerken, partinin kuralları ihlal edenlere yönelik yaptırım sisteminin belirsiz olduğunu da söyledi. Bununla birlikte, İslamofobi şikayetlerinin diğer ayrımcılık biçimlerinden farklı şekilde ele alındığına dair kanıt bulunmadığını da iddia eden Singh, Muhafazakâr Parti’nin, raporun tavsiyelerini değerlendirdiğini söyledi.
JOHNSON ÖZÜR DİLEDİ
Boris Johnson yaptığı açıklamada özür diledi. İngiliz The Telegraph gazetesi için 2018'de kaleme aldığı makalesinde, burka ve peçe giyen Müslüman kadınları ‘banka soyguncuları’ ve ‘posta kutularına’ benzettiği ifadelerine ilişkin Johnson şunları kaydetti: “Söylediğim şeylere karşı kırgınlık olduğunu biliyorum. İnsanlar benim konumumdaki bir kişinin işleri doğru yapmasını bekliyor ancak gazetecilikte dili özgürce kullanmanız gerekir. Bundan dolayı olan her kırgınlık için açıkçası üzgünüm. Bugün geçmiş yazılarımdaki rahatsız edici dilin bir kısmını kullanır mıydım? Artık başbakan olduğuma göre kullanmam.”
Öte yandan, Johnson kaleme aldığı makalenin, Müslüman bir kadının giydiğini seçme hakkının liberal bir savunması olduğunu öne sürdü.
Irkçılık karşıtı Hope Not Hate adlı grup, Johnson'ın açıklamalarını "samimiyetsiz ve yapmacık" olarak niteledi.
‘RAPOR TEMEL NEDENLERİ KABUL ETMİYOR’
Birleşik Krallık’ın en büyük Müslüman örgütü olan İngiltere Müslüman Konseyi (MCB), Singh’in raporunun Muhafazakârlar için İslamofobinin ciddi bir sorun olduğunu haklı olarak kabul ederken, bu bağnazlığın temel nedenlerini kabul edemediğini söyledi. MCB’nin Genel Sekreteri Zara Mohammed, “Soruşturma esas olarak madde yerine biçimle ilgileniyor. Prosedür önemlidir, ancak kurumsal ırkçılığın köklü sorunlarıyla ilgilenilerek desteklenmelidir. Bunun partinin kendi kendini yansıtmasının başlangıç noktası olmasını umuyoruz” açıklamalarında bulundu. Eski Muhafazakâr kabine bakanı Sajid Javid, rapordaki "Müslüman karşıtı duyguların üzücü örneklerini kınadı ve partisini kayıtsız şartsız tavsiyeleri uygulamaya çağırdı. Parlamentonun üst meclisi Lordlar Kamarası’nın Muhafazakâr bir üyesi olan Barones Sayeeda Warsi, raporun partinin “En iyi ihtimalle ırkçılık sorunuyla başa çıkmakta en kötü ihtimalle isteksiz” olduğunu söyledi.
