Yandex
27 Nisan 2025 Pazar
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi…

Bu hafta İngiltere’nin en önemli gündemi Trump’ın ilave gümrük vergileri. İngiltere piyasası çöküşe girdi, planlar askıya alındı. Haftanın gelişmelerine bakalım

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi…
METİN AKGERMAN

Donald Trump ocak sonu başkan oldu. Bugün nisan ortası. 2,5 ay geçmiş. Trump'ın Amerika'da yarattığı deprem, tsunami oldu ve İngiltere'yi vurdu. Özellikle ekonomi konusunda tam bir şok yaşanıyor. İngiltere'nin en büyük ticaret ortağı olan ülke ABD. Yıllık 300 milyar sterlin civarında ticareti var. 2,3 milyon insanın işi bu ticarete bağımlı. Mal ticareti dengeli ama servis ticaretinde İngiltere'nin 70 milyar fazlası var. Tedarik zincirleri de hayli entegre vaziyette. Hal böyleyken Trump'ın çıkarttığı ilave %10 gümrük vergisi, İngiltere'de şok etkisi yarattı. İngiltere piyasası hızla çöküşe girdi. Ekonomik aktörlerde belirsizlik ve önünü görememe durumu oluştu ve yatırım planları askıya alındı. Başbakan Starmer en azından vitrini kurtarmak için ABD tarifelerinden etkilenen sektörlere devlet desteği sözü verdi. Bunun içinde otomobil sektörüne özellikle değindi. Starmer, Birmingham yakınındaki, TATA grubunun sahip olduğu Land Rover ve Jaguar marka araçların montaj yapıldığı tesise gitti ve Range Rover'ların montaj hattı önünde basına demeçler verdi. İngiltere'nin yeşil ajandası kapsamında 2030'a kadar benzinli ve dizel yeni araç satışını yasaklama kararı sulandırılıyor hatta belli durumlarda tamamen kaldırılıyor. Misal İngiliz Aston Martin firması için özel muafiyet tanındı. Bu firma paşa gönlü istediği kadar benzinli ve dizel araç üretebilecek. İngiltere'nin Trump döneminde Avrupa ile Brexit öncesi romantizme dönme arayışlarını da beklemeliyiz.

Kanada ile kankalık dönemi mi?

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 1

Malum, İngiltere'de küreselci ajandası olan hükümet görev başında. Önceki Muhafazakar Parti dönemi de küreselciydi, İşçi Partisi liderliğinde yapılan küçük bir cerrahi operasyon sonrasında (İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn'in ayağı kaydırıldı, yerine Keir Starmer getirildi), İşçi Partisi de küreselci bir iktidar olarak bayrağı devralmış durumda. Bugün itibariyle, İngiltere, Fransa, Kanada büyük ölçüde aynı küreselci cephedeler. İngiltere Merkez Bankası’nın (İng: Bank of England) eski Başkanı Mark Carney ise, 28 Nisan'da yapılacak Kanada seçimlerinde başbakan adayı olarak yarışıyor. Wikipedya'nın başkanlık yarışı anketlerine bakarsanız Carney yarışı kesintisiz olarak önde götürüyor ve yarışı kazanacak gibi. (Benim görüşüm kazanamayacak, seçim gününe doğru anketleri de düzeltirler). Olur da Carney yarışı kazanırsa, İngiltere ve Kanada'nın önümüzdeki dönemde 'kanka' olmasını beklemeliyiz. Siz deyin İngiltere Kanada'ya katılır, ben diyeyim tersi olur ama bu iki ülke, her alanda bayağı tek ülke gibi davranmaya başlar. Bu kanka vaziyetine İngilizcede 'BFF' diyorlar ve okul jargonunda yaygın kullanılıyor.(BFF: Best Friends Forever).

Paskalya tatilinde deniz mi kayak mı?

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 2

Paskalya tatili geldi çattı. 7-21 Nisan tarihleri arası İngiltere'de ve genelleyecek olursak Hristiyan ülkelerinde okul tatili dönemi. Ülkesine göre tatil biraz daha kısa veya uzun olabiliyor. İngiltere'de bu dönemde uçak bilet fiyatları iki, bazen üç katına çıkıyor. Daily Express muhabiri Astha Saxena, Zanzibar'ı parlatmış. Haberinin başlığı şöyle: Afrika'nın şahane adası: Biralar 1 sterlin, hava 30 derece. Astha, belli ki işi biliyor. Tatavayı atlamış, ortalama İngiliz’in tatil beklentisine göre bira fiyatı ve hava sıcaklığını vermiş. İngiliz turisti çekmek için gerekli tüm bilgileri en kısa şekilde aktarmış. Tatil grubu olan TUİ'nin Zanzibar'da yeni açtığı otelleri de haberleştirmiş. Astha haberinde değinmemiş ama aslında İngiltere'den Zanzibar'a tatile uçan yolcuların önemli bölümünü THY, İstanbul aktarmalı olarak taşıyor. İngiliz biletini THY'den almıyor ama kod paylaşımı üzerinden işi yapan THY. 'Türk vatandaşı Zanzibar'a tatile gitmek istese, THY ile İngiliz’den ucuza uçabilir mi?' sorusunu gelin burada hiç sormayalım.

Nisan tatili için kayak tatili reklamları da İngiliz medyasında arttı. Daha çok Avrupa'nın en yüksek kayak merkezleri tanıtılıyor çünkü Avrupa'daki kayak tesislerinin çoğunda yeterince kar olmadığı için kapalılar. Düzgün bir kayak tatili için 50cm kar gerekli. Peki nisanda Türkiye'de kar durumu nasıl? 7 Nisan itibariyle, Rize Handüzü yaylasında 220cm, Erzurum İspir'de 161cm kar var. Ayrıca Kars ve Erzincan'da da 50cm’in üzerinde kar mevcut. Türkiye'nin doğru bir turizm pazarlaması ile bu bölgelere nisan ayında yüzbinler seviyesinde Avrupalı turisti çekebilmesi gerekirdi. İngiliz medyasında Paskalya tatili dönemi için Türkiye'nin kayak turizmi tanıtımı sıfır seviyesinde. Özellikle kayak turizmi için müşteriler dağ ve ülke seçmeden web kameraları ile kayak bölgelerini izlerler. Türkiye'deki kayak tatili bölgelerinin canlı web kamerası görüntülerinin yayınlanması konusunda da eksiklerimiz var.

İngiltere'de bir öğretmen krizi eksikti!

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 3

Evet, yeni bir kriz daha var. Öğretmen krizi. Öğretmenler fena halde dertliler. Kadrolar hızla boşalıyor. Özellikle fizik, iş idaresi, yabancı dil dersleri gibi alanlarda önemli kadro açıkları mevcut. Uzmanlık hocaları olmayınca diğer hocalar bu derslere giriyor ve eğitim kalitesi düşüyor. Bazı okullar ise ilgili dersi hoca olmayınca komple kaldırıyor. Öğretmenliğe başlayan gençlerin %33 kadarı ilk beş senede meslekten ayrılıyor. Öğretmen kadrosunun %78 kadarı iş sebepli akıl sağlıklarında bozulmadan şikayetçiler. K-12 öğretmenlerinin %52 kadarı 'burnout' durumu yaşıyor. (K-12 demek anaokulundan sonra 12. sınıfa kadar demek, yani ilkokul+ortaokul+lise. 'Burnout' ise 'tükenmişlik sendromu' olarak Türkçeye çevrilmiş). Öğretmenlerin çoğu iş yükünün çokluğundan ve sürdürülemez seviyede ağırlığından ve ilintili stresten şikayetçi. Maaşlar ise hiç parlak değil. Öğretmenlere göre bu yapılan işin ağırlık ve stresi karşılığında ödenen para çok yetersiz. Öğretmen açığı artıkça, sınıfta öğrenci sayıları artıyor ve öğrenci başına gösterilen öğretmen ilgisi azalıyor. Öğretmen açığı Kovid-19 öncesi dönemin iki katına çıkmış durumda. Öğretmenlerdeki bu stres ve iş tatmini eksikliği haliyle öğrencilere ve velilere de yansıyor. Gelin durumun maddi tarafını Türkiye ile karşılaştıralım. İngiltere'de medyan gelir (yıllık) 37.500 sterlin. Ortalama öğretmen maaşı ise bunun hayli altında, sadece 30 bin sterlin. Türkiye'ye baktığımızda medyan gelir asgari ücrete eşit yani brüt (aylık) 26 bin TL. Ortalama kamudaki öğretmen maaşı ise 47 bin TL. Yani bizim toplumumuz, öğretmenine medyan gelirin hayli üzerinde neredeyse iki katı seviyesinde ödeme yapıyor. Elbette helali hoş olsun, öğretmenlerimizin hakkı ödenmez. İngiltere'de ise medyan gelirin dahi altında öğretmen maaşları. İngiltere'de kariyerinin ortalarındaki maaşları düşündüğümüzde itfaiyeci, polis, asker, hepsi öğretmenden daha yüksek maaş alıyor. Misal 7 yıl tecrübeli olan, nispeten kariyerinin ortalarındaki bir polisin kazancı 47 bin sterlin. Öğretmenin 30 bini nerede, polisin 47 bini nerede. Misal Uber şoförlerinin yıllık medyan kazancı 36,500 sterlin. Öğretmenin kazancından %22 fazla. İngiltere'de okullarda bir de 'Bullying' denen büyük bir bela var. Tam Türkçesi yok, kabadayılık veya akran şiddeti gibi fiziksel şiddet ile psikolojik şiddetin birleşimi bir durum. Türkiye'de de elbette bu problem var ama çok daha düşük seviyede. İngiltere'de bu problemi ne okul ne öğretmen ne de eğitim sistemi çözemedi ve durum kötüye gidiyor.

Trinidad'ın Venezuela kokulu gazını çıkarmak

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 4

BP'den geçende bir açıklama geldi. Trinidad'daki Cypre sahasındaki ilk gazı çıkartmışlar. BP, Trinidad'daki petrol/gaz faaliyetlerine 1957'de başlamış ve bugün itibariyle 12 deniz üzeri platformu ve 2 deniz altı kurulumu ile üretim yapıyor ve ülkenin toplam gaz üretiminin yarısını tek başına gerçekleştiriyor. Ülke ekonomisi neredeyse tamamen petrol ve gaz üretimine dayanıyor ve bu sayede bölgenin kişi başı gelirde en zengin ülkesi olmuşlar. Ülkenin tam adı Trinidad ve Tobago adaları. 1,5 milyonluk nüfus toplasanız Kıbrıs adasının yarısı kadar, minicik bir ada ülkesinde yaşıyor. Zamanında İngilizler bunları köle olarak adada çalıştırmak için Afrika ve Hindistan'dan getirmişler. Asıl olaya gelelim. Bu Trinidad ülkesi aslında Venezüella’ya yüzme mesafesinde (11 Km). Yani haritaya bakınca Venezüella’nın doğal uzantısı olan bir adacık gibi duruyor ama sömürgecilik döneminde önce İspanyollara geçmiş sonra İngilizlerde kalmış. Minicik Trinidad'da dünya kadar gaz ve petrol üretimi var ama iki kulaç ötesindeki Venezüella’nın dev deniz ve kara sahasında petrol ve gaz üretme izni yok çünkü ABD ambargosu var. Trinidad nüfusu kısmen refah içinde yaşıyor, 30 milyonu asan Venezüellalı ise ambargolar ile fakirliğe mahkum edilmiş. Bu düzen hiç doğru kurulmamış doğrusu. Türkiye'nin Venezüella ile daha yakın ilişkiler kurması ve TPAO ile bölgede gaz ve petrol üretimi yapması uygun olabilir. Trinidad ve Tobago'da ise Türkiye'nin bir büyükelçilik açması, Caracas elçiliği ile yakın çalışması bölgedeki diplomatik etkinliğini artırması ve yeni ekonomik fırsatlar yaratmak için uygun olabilir. BP firması Cypre sahasında kaç metre derinlikteki denizde sizce gaz üretiyor? Sadece 80 metre. Yani palet ile dalınabilecek kadar sığ bir bölgede son derece düşük maliyet ile üretim yapılıyor. Bizim Karadeniz'de Sakarya sahasındaki su derinliği ise 2200 metre. Üretim maliyetlerini varın siz düşünün... Misal TPAO'nun şöyle bir fırsatı da olabilir. Malum Venezüella ve Trinidad ve Tobago arasında petrol/gaz yatakları mevcut. TPAO gibi Venezüella ile de iyi ilişkileri olan ülkenin firması bu orta bölgede üretim yapabilir. (Nasıl ki Katar, aslında yaptırım altındaki İran sahasında olan gazı çıkartabiliyor ise benzer bir anlaşma yapılabilir)

HMS Monmouth Türkiye'de jilet olacak

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 5

İngiliz savaş gemisi HMS Monmouth eskidi ve filodan çıkartıldı. Şu aralar Türkiye'ye, Aliağa'ya doğru römorklarca çekiliyor olması gerekli. 3 Nisan itibariyle, Portsmouth limanında yapılan veda töreni ile Türkiye'ye çekilmeye başlandı. Yakında Aliağa'da sökümüne başlanacak ve muhtemelen hurdaları, demir çelik tesislerinde ergitilecek. Aslında bu gemi ile aynı sınıfta olan (Tip 23s) ve daha eski olan üç gemi Şili donanmasında halen hizmet vermekte. İngiltere biraz erken emekli etti bu gemiyi. Muhtemelen finansal sorunlar var ve kısıtlı miktarda donanma personelini ve işletme parasını daha yeni gemilerde kullanmak istiyorlar.

Libya petrolleri Londra'da yatırımcı arıyor

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 6

Libya ve İngiltere kelimeleri aynı cümlede geçiyorsa problem var demektir. Uzun süre durum buydu, tarihçesine bu yazıda girmeyelim. Velhasıl zaman değişiyor sanki. 7 Nisan Pazartesi günü Londra'da önemli bir buluşma gerçekleşti. Londra'nın merkezinde, Buckingam Sarayı'nın bahçe bitişiğinde olan lüks Sheraton Oteli'nde NOC Libya, petrol yatırımcıları ile görüştü ve satılık petrol sahaları hakkında özel bilgiler verdi (NOC: National Oilcompany). NOC Libya'yı bizim TPAO gibi düşünebiliriz. Merkezi Trablus'da. Başkanı Ferhat Ömer Bendara. Bendara, Libya'nın eski merkez Bankası başkanı ve Türkiye ile ilişkisi bir dönem çok iyi idi. Umarım hala durum böyledir. Etkinliğin amacı, Libya'da satışa (veya kibarca petrol geliştirme teklifine diyelim) çıkartılan 22 adet kara ve deniz sahasına yatırımcıların nasıl teklif verebilecekleri konusunda tanıtım yapmak. Libya'nın en üst seviye petrolcü isimleri etkinliğe katıldılar. Libya Petrol bakanı, NOC başkanı, vs.. İngiltere tarafında ise belli ki anahtar isim LBBC (Libya-Britanya işadamları Derneği) başkanı olan Peter Millett’idi. Muhtemelen zaten bu etkinliği o ayarlamıştır. Millett, İngiltere'nin eski Libya büyükelçisi. Millett bizim bölgemizi çok iyi bilen, bölgemizde bir çok ülkede görev yapmış bir diplomat. Bu etkinlik devamında, İngiltere'nin petrol oyuncularından, Libya'daki bazı verimli sahalara az veya çok yatırım gelmesini beklemeliyiz. Türkiye'nin hem Libya'nın petrol ve gaz sahalarının satışında rekabeti yükselterek Libya'ya fayda sağlamasını bekleyebiliriz hem de Peter Millett ile yakın ilişki kurmasını bekleyebiliriz. Millett, GKRY ve Atina'da da görev yaptı ve doğru yönlendirebilirsek, Doğu Akdeniz'de petrol sondajı ve petrol üretimi konularında ilişkileri ile işimize yarayacaktır. Petrol fiyatları küresel ölçekte hayli düşmüş durumda ve zaten piyasada borçlarını çeviremeyen ve satılık durumda birçok petrol şirketi ve sahası var. Bu ortamda Libya'nın zenginliklerinin ucuza satılması Libya halkı için üzücü olur. Türkiye'nin ilgili kurumlarını, Libya petrolleri konusunda daha etkin görmeyi arzuluyoruz.

Tata işçileri kovarken fonda çalan Hint müziği

İNGİLTERE’DEN HABERLER… Trump depremi, Kanada ile kankalık, öğretmen krizi… - Resim : 7

TCS ( Tata Consultancy Services) isimli, Mumbai (Bombay) merkezli Tata grubuna ait olan dev bir BT danışmanlık şirketi var. Bu şirkette 600 binden fazla insan çalışıyor yani dünyanın en büyük işverenleri arasında. Geçen sene Amerika'da şirketin başı belaya girmişti. Personel kovarken Hintli çalışma vizeli personelleri (H-1B vizeli) kayırıyor ve Amerikan vatandaşlarını kovuyorlar yönünde suçlamalara maruz kaldılar. Geçtiğimiz hafta da İngiltere'de görülen davada, TCS benzer bir suçlama ile karşılaştı. Şirketin üç eski çalışanı davacı oldular. Buna göre, TCS personel kovma sürecini özel şekilde tasarlamış ve buna göre personel azaltma dönemlerinde, genç ve Hint kökenli çalışanlar korunuyor, orta ve ileri yaşlarda olup Hint kökenli olmayanlar ise öncelikle kovuluyorlar. Aslında İngiltere'de bu konuyu son bir senede gittikçe daha çok duymaya başladık. İngiltere'de malum çeşitli etnik gruplardan çalışanlar var ve bunların geneli Hintli yöneticilerin, Hintli çalışan tercih ettiğini düşünüyorlar. BT dünyasında taşeron olarak çalışan eş dost çevremizden de benzer şekilde 'onlar Hintliler ile çalışır oradan iş alamayız' gibi yorumlar duyuyoruz. İngiltere'de ekonomi kötüye giderken ve işsizlikartarken bu tür etnik kayırmacılık konuları önümüzdeki dönemde daha çok sıkıntı yaratacaktır. Zaten İngilizler, 'göçmenler işimizi alıyorlar' diye şikayetçiler, şimdi bunun üzerine bir de göçmenler 'Hintliler işimizi alıyor' diye şikayet etmeye başladılar. TCS örneğinde hem yaşa göre ayrımcılık var, bu sarı kartlık bir durum, üzerine bir de etnik kökene göre kayırma var, buradan bir sarı kart daha, eder kırmızı kart.

Bolu'nun Dubai Çikolatası 1,25 sterlin

İngiltere'de çeşitli perakende mağazalarının kasalarının yanında son dönemlerde Bolçi marka Dubai çikolatası belirmeye başladı. Tanesini 1,25 sterline satıyorlar. Bolçi ismi, Bolu Çikolatası'ndan geliyormuş. Ambalajda yazdığına göre Antep Fıstıklı Dubai kadayıf çikolatasıymış. Artık ne anlarsanız....

İngiltere
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız