İngiltere'den 'Taliban' açıklaması

Wallace, ABD Savunma Bakanlığındaki (Pentagon) temasları kapsamında bulunduğu ABD'nin başkenti Washington'da, İngiliz The Telegraph gazetesine açıklamalarda bulundu.

Taliban'ın geçmişteki hataları yapma olasılığının düşük olduğunu söyleyen Wallace, "Günün hükümeti ne olursa olsun, belirli uluslararası normlara uyması koşuluyla İngiliz hükümeti onunla (Taliban) ilişki kuracaktır." dedi.

Ancak Wallace, tıpkı dünyadaki diğer hükümetler gibi Taliban'ın insan haklarına ciddi şekilde aykırı davranması durumunda bu ilişkiyi gözden geçirecekleri uyarısında bulundu.

İngiltere'nin 457 İngiliz personelinin ölümünden sorumlu tuttuğu Taliban'la çalışmasının tartışmalı olacağını kabul eden Wallace, konuya yararcı yaklaşmanın, kalıcı barışın temeli olabileceğine işaret etti.

Wallace, "(Taliban'ın) umutsuzca istediği şey uluslararası tanınma. Ulusun inşasında finansman ve destek için bu gerekiyor ve bunu terörist yönünüzle yapamazsınız." dedi.

Halihazırda kendileri açısından Taliban'ı ölçmenin en iyi yolunun, resmi olarak uluslararası mekanizma aracılığıyla olduğunu söyleyen Wallace, "Sonuçta eğer bir hükümet varsa ve bu hem (mevcut grupların hem de Taliban'ın) bir hükümetiyse ve bizim diplomatik bir ilişki taahhüdümüz varsa, o zaman tam olarak bu olacak." diye konuştu.

Ayrıca, Taliban'ın barışa ortak olmaması durumunda tecrit riskiyle karşı karşıya kalabileceğine dikkati çeken Wallace, "Tecrit, onları geçen sefer bulundukları yere götürdü. Kendi halkının yoksulluğu, ele alınması gereken önemli bir mesele ve bununla tecritte tek başınıza baş edemezsiniz. Dünyanın en fakir ülkelerinden biriyseniz uluslararası toplumun yardımına ihtiyacınız var." diye konuştu.

'İKİ SÜPER GÜÇ AFGANİSTAN'IN HAFİFE ALINMAMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRENDİ'

Wallace, Çin'in Afganistan'daki etkisini genişletmeye çalışıyor olabileceğine dair basında yer alan son haberlere atıfta bulunarak iki süper gücün Afganistan'ın hafife alınmaması gerektiğini öğrendiğini söyledi.

Bakan Wallace, "Çin kendini bir süper güç olarak sunmakta hızlı davrandı. Onlara sonuçları hatırlatmama gerek yok." ifadelerini kullandı.

İNGİLTERE BAŞBAKANI JOHNSON, ÜLKESİNİN AFGANİSTAN'DAKİ ASKERİ MİSYONUNUN SONA ERDİĞİNİ AÇIKLAMIŞTI

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 8 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Afganistan'daki İngiliz askeri birliklerinin büyük çoğunluğunun çekildiğini ve ülkesinin Afganistan'daki askeri misyonunun sona erdiğini belirterek "Bizi Afganistan'a getiren tehdit, büyük ölçüde azaldı." ifadesini kullanmıştı.

Johnson, Afganistan'daki uluslararası varlığın asla kalıcı olmayı amaçlamadığının altını çizerek çekilmek için "asla mükemmel bir zamanın olmadığına" dikkati çekmişti.

ÜLKEDE ŞİDDET OLAYLARI SÜRÜYOR

Afganistan'da barış süreci belirsizliğini korurken güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki şiddetli çatışmalar devam ediyor.

Taliban, haziranın son haftasında başlattığı saldırılarda Özbekistan ve Tacikistan sınırındaki ilçelerin tamamına yakınını ele geçirdi.

Özbekistan'a açılan en önemli ticaret güzergahı olan Hayratan Sınır Kapısı'nı iki yönden kuşatan Taliban, güneybatıda ise Gazni vilayetine yoğunlaştı.

Afganistan'da ilerleyişine devam eden Taliban 8 Temmuz'da ülkenin İran sınırındaki İslam Kale Sınır Kapısı’nı ele geçirmişti.

Taliban; Badahşan, Tahar, Gazni, Herat ve Badgis vilayetlerinde şiddetli saldırılarla baskısını artırdı.

Afganistan İçişleri Bakanlığına göre, son 3 haftada 14 ilçe Taliban'dan geri alınırken hiçbir ilçe kalıcı bir şekilde tamamen örgütün kontrolünde bulunmuyor. Taliban ise yüzde 80'inin üzerinde alan hakimiyeti kurduğunu iddia ediyor.

AA muhabirinin yerel yetkililerden edindiği bilgiye göre de Taliban 407 ilçenin 160'tan fazlasını, merkezleri dahil olmak üzere ele geçirmiş bulunuyor.

Ülkenin kuzeydoğusundaki Badahşan vilayetinde 3, Tahar vilayetinde 2, Kunduz vilayetinde de 3 ilçeyi kontrol eden hükümet güçleri de Taliban'ın elindeki ilçeleri geri almak için operasyonlarını sürdürüyor.