12 Ocak 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İnşaat ve tekstilde kepenkler kapanıyor

Konkordato başvurusu kabul edilen firma sayısı 2024’te yüzde 231 artarken, en riskli sektörler olarak inşaat ve tekstil öne çıktı. İnşaatta 441, tekstilde 240 şirket konkordato ilan etti

İnşaat ve tekstilde kepenkleri kapatıyor

Sıkılaştırma politikaları ve yüksek faiz oranlarının yol açtığı ekonomik durgunluk nedeniyle, 2024 yılında konkordato ilanları patladı. Konkordatotakip.com sitesinin derlediği verilere göre, 2023 yılında 519 konkordato başvurusu kabul edilirken, 2024’te bu sayı yüzde 231,98’lik artışla bin 723 oldu. 2023 yılında 65 olan iflas kararı ise yüzde 103 oranında artışla 132’ye yükseldi. Konkordato ilan eden sektörlerde, inşaat ve tekstil öne çıktı. İnşaat sektörü 441 konkordato ile birinci sırada yer alırken, 240 konkordato ile tekstil ikinci oldu.

İnşaat ve tekstilde kepenkler kapanıyor - Resim : 1

‘İNŞAAT PİYASASI DÜZENLENMELİ’

İnşaat sektöründeki konkordato artışını Aydınlık’a değerlendiren Türk Resmi Sektör İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası (TÜRK-İNŞA) Genel Sekreteri İsmail Özkan, üç nedenin öne çıktığını dile getirdi. Özkan, şu ifadeleri kullandı:

“Birinci neden; yüksek fiyat artışlarının sektörü çok zorlaması. Özellikle kamuya iş yapan müteahhitler, yüksek enflasyon Türkiye İstatistik Kurumu verilerine yansımayınca aradaki maliyet farkı dolayısıyla sorun yaşıyor. İkincisi, inşaat sektörü olarak çuvaldızı biraz da kendimize batırmamız lazım. İşi alabilmek adına doğru fiyat vermeyen firmalarımız var. Rekabet ederken düşük fiyat verip, zarar edince konkordato ilan ediliyor. Bunu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kayıtlarında, teminatlarını yakan firma sayısına baktığımızda da görebiliriz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı Müteahhitler Odası’nın sektörü disiplin etmesi veya bir inşaat piyasası düzenleme kurulu oluşturulması gerekiyor. Üçüncü sebep de yüksek faizler nedeniyle finansmana erişim zorlaşınca, öz sermayesi düşük olan şirketler konkordato sürecine girdi. Ayrıca kendi sermayeleriyle inşaat yapıp satan firmalar; alım gücünün düşmesi ve gayrimenkulun yatırım aracı olarak görülmesinde bir zayıflama olması sonucunda zora girdi.”

Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı Fikri Kurt ise tekstildeki konkordato artışlarını değerlendirerek sektörün her alanında sıkıntılar arttığını vurguladı. Kurt, “Hükümet hataları nedeniyle sanayiciler bedel ödüyor. Biz Avrupa Birliği (AB) ülkelerine tedarik yapıyoruz. 2021 yılında ham maddelere gelen zamlardan dolayı AB’ye tedarikimiz zayıfladı. Ham maddenin başındaki sektör temsilcilerimiz fırsatçılık yaparak 3 dolarlık ham maddeye 6,40 dolara çıkardı. Bir yıl boyunca faturalar dolar, avrolar ile kesildi ve ödemeler böyle yapıldı. Devlet bir sene sonra önlem aldı. Devletin tedbir almada gecikmesi ve fiyat artışlarını meydana getiren ham madde tedarikçileri sektörün ihracatı düştü.” diyerek tekstildeki ham madde sorununa değindi.

SUİSTİMALLER DE VAR

Konkordato müracaatlarında suistimallerin de olduğunu kaydeden Kurt, faizlerin yüksek olduğu ortamda bir kısım sanayicinin, şirketinin içerisini boşaltıp kaynaklarını faize yatırıp kazanç elde etmeye yöneldiğini belirtti. Bu suistimal sonucunda konkordato ilan eden şirketlerin alacağını alamadığını anımsatan Kurt, şöyle devam etti:

“Son zamanlarda Türkiye’de konkordato şirketleri kuruldu. Devletin bu tür yolsuzlukları engellemesi lazım. 35-40 yıllık bir şirket konkordato ilan ediyorsa devlet bu şirketin aile etrafındaki mal varlıklarını da incelemeli. Kayıt dışılıkla ilgili çalışmalar yapılıyor ancak yetersiz. Maalesef haksız kazanç elde edenler affediliyor; dürüst, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen sanayici cezalandırılıyor. İvedilikle bu konuda tedbirler alınmalı, geç kalındığı vakit, nasıl bedeller ödediğimizi gördük.”

‘FAİZCİ İÇİN ÜRETİYORUZ’

Yüksek faiz politikası uygulandığı dönemde konkordatoların artışının yanı sıra Türkiye’deki üretimden elde edilen değerin yurt dışına aktarıldığını ifade eden Kurt, “Türkiye’ye gelen sıcak para üretime değil faize geliyor. Ülkemizde çalışan sanayicinin paraları, bu faizlerle yurt dışına gidiyor. Çalışıyoruz, çabalıyoruz ama Avrupalılara ve Türkiye’ye getirilen sıcak paranın faizi için üretim yapmış oluyoruz.” diye konuştu.

finans