İran Başkonsolosu Ahmed Muhammedi yazdı: Lübnan'ın özgürlük mücadelesinde bir liderin unutulmaz mirası

Hayatını Lübnan'ın bağımsızlığını ve ulusal egemenliğini savunmaya ve işgalcilere karşı mücadeleye adamış bir şahsiyet. Nasrallah, Siyonist rejimin saldırganlığına karşı durmanın yanı sıra, Filistin halkının bağımsız bir Filistin Devleti kurma hayalini gerçekleştirmesinde de her zaman yanında yer aldı.

İSRAİL'İN İŞGALİNE VE ULUSLARARASI HUKUK İHLALLERİNE KARŞI MÜCADELE

Siyonist rejimin Güney Lübnan'a ve yerleşim yerlerine yönelik tekrarlanan saldırıları ve sivillere yönelik katliamları, uluslararası hukuka açıkça aykırı olup, bu rejimin bölgedeki saldırgan politikalarının bir örneği olarak değerlendirilmektedir. İsrail rejiminin Gazze Şeridi'nde sivilleri bombalaması, altyapıyı tahrip etmesi ve bölge halkına yönelik insanlık dışı abluka gibi yaygın suçları, insan haklarının ve uluslararası ve insani standartların açık bir ihlalidir. Binlerce çocuk ve kadının da aralarında bulunduğu binlerce Filistinlinin öldürülmesi, rejimin apartheid politikalarının kanlı bir resmini çiziyor.

TRUMP'IN FİLİSTİN'E YÖNELİK SALDIRGAN POLİTİKALARI VE KOMPLOSU

Öte yandan ABD'deki yeni Trump yönetimi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile doğrudan işbirliği yaparak, "Yüzyılın Anlaşması" gibi planlar sunarak ve Gazzelileri zorla göç ettirmeye çalışarak Filistinlilerin tarihi haklarını görmezden gelmeye çalışıyor. Bu önlemler, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı olduğu gibi, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını ortadan kaldırmaya ve bağımsız bir Filistin Devleti kurma idealini yok etmeye yönelik bir girişimdir; bu da dünyanın özgürlüksever ulusları tarafından hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir insani felakete yol açacaktır.

İRAN VE TÜRKİYE'DEN FİLİSTİN'E DESTEK İÇİN BÖLGESEL DAYANIŞMA

Bu bağlamda, bölgenin iki etkili gücü olan İran ve Türkiye, aralarındaki siyasi görüş ayrılıklarına rağmen, ezilen Filistin halkına destek konusunda birleşmişlerdir. İran ile Türkiye'nin diplomatik ve bölgesel alanda işbirliği yapması, Siyonist rejimin bölgedeki saldırganlığına karşı birleşik bir cephe oluşturma umutlarını canlı tutabilir.

Kısacası Seyyid Hasan Nasrallah hayatının son anlarına kadar zulme ve işgale karşı direnişin sembolü olmaya devam edecektir. Onun anısı yalnızca Lübnan'da değil, bağımsızlık ve adalet için mücadele eden her özgür insanın kalbinde ölümsüzleşecektir.