11 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’

‘Soğuk savaş’, istihbarat operasyonlarını, suikastları, sabotajları içeren bir kavram. İsrail, 1979’dan beri İranlılara yönelik çok sayıda suikast ve İran tesislerine de sabotaj yaptı. Casus devşirdi, iç kargaşa ve kaos çıkarmaya çalıştı

İran ile İsrail danışıklı dövüşü mü yapıyor? İsrail'in İran'a sabotajları ve casusluk faaliyetleri... Muhsin Fahrizade kimdir? Aby Har Even kimdir?
A+ A-
ALPTEKİN DURSUNOĞLU

İran ile İsrail arasında 1979’daki İslam Devrimi’nden beri çeşitli düzeylerde devam eden ‘soğuk savaş’, 13-14 Nisan’da askeri müdahale düzeyine yükselmişti. 31 Temmuz’dan sonra ise açık ve kapsamlı savaşa dönüşme ihtimali bulunuyor.

‘Soğuk savaş’, istihbarat operasyonlarını, suikastları, sabotajları içeren bir kavram. İsrail, 1979’dan beri İranlılara yönelik çok sayıda suikast ve İran tesislerine de sabotaj yaptı. Casus devşirdi, iç kargaşa ve kaos çıkarmaya çalıştı.

İran da İsrail’e bazen birebir aynı yöntemlerle, bazen de farklı yöntemlerle karşılık verdi.

Soğuk savaş doğası gereği istihbarat servisleri aracılığıyla yürütülen bir savaş olduğu için doğal olarak bu operasyonların hedeflerini, etkilerini ve ayrıntılarını sadece savaşan taraflar biliyor.

Soğuk savaş operasyonlarının tüm ayrıntıları doğası gereği kamuoyuna yansıtılmıyor.

Taraflar sadece psikolojik savaşta kendi çıkarlarına olacak ayrıntıları basına sızdırıyor veya basın, propagandasını yapmak istediği tarafın lehine olacak ayrıntıları kamuoyuna yansıtıyor.

Dolayısıyla soğuk savaşta hem operasyonların bizatihi kendisi hem de o operasyonun kamuoyuna sunumu, karşı tarafta ve üçüncü taraflar üzerinde etki yaratıyor.

Örneğin İsrail, 27 Kasım 2020’de İran’ın en önemli nükleer fizik profesörlerinden Muhsin Fahrizade’yi suikastla öldürdü.

Muhsin Fahrizade, Devrim Muhafızları Ordusuna ait İmam Hüseyin Üniversitesinde ders veren bir fizik profesörüydü. Hem nükleer alanda hem de savunma sanayii alanında hazırlanan birçok projede yer almıştı.

İsrail, Muhsin Fahrizade’yi öldürdüğünü resmi olarak kabul etmedi; ancak medya aracılığıyla bunu büyük bir başarı olarak kamuoyuna sundu.

Dolayısıyla hem hedefi yok ettiği için operasyon düzeyinde hem de bunu kamuoyunu kendi lehine etkileyecek bir hikayeyle yansıttığı için propaganda düzeyinde büyük bir taktik kazanım elde etti.

Elbette İsrail’e hem operasyon hem de propaganda düzeyinde bu kazanımı armağan eden etken, İran’ın suikast öncesinde ve sonrasında süreçleri iyi yönetememesiydi.

İran, 1979’dan beri İsrail’le soğuk savaş halindeydi ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, 2018’de İran'ın nükleer programıyla ilgili yaptığı sunumda Fahrizade'nin ismini anıp “Bu ismi unutmayın” demişti.[1]

Suikasta ilişkin basında yer alan ayrıntılar, bu açık tehdide rağmen İran’ın Farhizade’ye rutin dışı koruma tedbirleri uygulamadığını ortaya koydu.

Öte yandan İran'ın basına herhangi bir sınır getirmemesi ve suikastla ilgili her türlü ayrıntının cömertçe yayımlanmasına izin vermesi ise hem İsrail istihbaratına geri bildirim sağladı hem de propaganda savaşında zengin bir malzeme sondu.

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’ - Resim : 1
İsrail, 27 Kasım 2020’de İran’ın en önemli nükleer fizik profesörlerinden Muhsin Fahrizade’yi suikastla öldürdü.

ABY HAR EVEN’I NASIL BİLİRDİNİZ?

Aby Har Even, İsrail’in Muhsin Fahrizade’siydi. Romanya kökenliydi, askeri akademisyendi. İsrail Uzay Ajansı başkanlığı sırasında rejimin uzaya uydu taşıyan ‘Şavit’ füzesini geliştirmişti. Rejimin füze ve gelişmiş silah programlarının kurucularından biriydi ve savunma bakanlığı ödülü almıştı.[2]

Aby Har Even, Fahrizade suikastından yaklaşık 6 ay sonra Akka’da öldürüldü. Fakat İsrail’in uzay, füze, hava savunma ve uydu teknolojileri alanında sıçrama yapmasını sağlayan bu kadar önemli bir kişinin ölümüne ilişkin ayrıntılar bir paragrafı geçmedi.

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’ - Resim : 2
Muhsin Fahrizade

Gerek İngilizce ve gerekse İbranice basında Aby Har Even’ın ölümüyle ilgili “soruşturmada yayın yasağı olduğu” vurgusuyla klişe halinde tekrarlanan ayrıntılar şunlar: [3]

Aby Har Even’ın Akka’da kaldığı otel, bir grup Arap isyancının molotoflu saldırısına uğradı. Otelde yangın çıktı, Aby Har Even yangında yaralandı ve birkaç hafta sonra da hastanede öldü.

Aby Har Even’ın otelde kaldığı günlerde Gazze direnişi, rejimin Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesindeki Filistinlileri tehcir etmeye çalışmasına tepki olarak füze saldırısı başlatmış ve 1948 topraklarındaki Filistinliler de isyanlar başlatarak direnişe destek vermişti.

Yani rejimin Aby Har Even’ın ölümüyle ilgili anlatısını destekleyen bir arka plan gerçekten de vardı.
Ancak cevaplanamayan bazı sorular, rejimin Aby Har Even’in ölümü konusundaki hikayesinin bariz şekilde açıklar vermesine sebep oluyor ve dolayısıyla da Aby Har Even’in Fahrizade suikastının misillemesi olarak ortadan kaldırıldığı anlatısını güçlendiriyordu.

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’ - Resim : 3
Aby Har Even, Fahrizade suikastından yaklaşık 6 ay sonra Akka’da öldürüldü. Fakat İsrail’in uzay, füze, hava savunma ve uydu teknolojileri alanında sıçrama yapmasını sağlayan bu kadar önemli bir kişinin ölümüne ilişkin ayrıntılar bir paragrafı geçmedi.

Rejimin anlatısına göre Aby Har Even, bir istihbarat operasyonu sonucu suikastla öldürülmemişti. Sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunmasının kurbanı olmuştu.

Eğer Kudüs’ün Kılıcı operasyonu ile başlayan isyanlar sırasında tesadüfen Akka’da otelde olmasaydı ölmeyecekti.

Bu anlatının doğruluğu konusunda kuşkular yaratan cevaplanmamış sorular şunlar:

1- Tekil olarak Aby Har Even hedef alınmadıysa ‘isyancı bir grubun’ molotoflu saldırısında neden ondan başka hiç kimse ölmedi? Sadece 17 yaşındaki bir genç dumandan hafif etkilendi? (Haaretz’in 6 Haziran 2021 tarihli haberi)

2- Ölümün üzerinden aylar geçmesine rağmen neden bu konudaki yayın sansürü kaldırılmadı ve olayın nasıl geliştiğine dair tek bir yeni ayrıntıya dahi yer verilmedi?

3- Hepsinden önemlisi de “Filistinli bir grup tarafından” öldürülen böylesine önemli birinin dosyası neden faili meçhul bırakıldı?

Aby Har Even’in rejimin anlatısıyla ‘kim vurduya’ götürüldüğünü yani dosyanın faili meçhul olarak kapatıldığını Haaretz’in 5 Ağustos 2021 tarihli haberinden öğreniyoruz. Haber şöyle:

“Hayfa Bölge Savcılığı, geçtiğimiz Mayıs ayında Duvar Muhafızı Operasyonu sırasında kentte çıkan ayaklanmalar sırasında Akka'daki Efendi Oteli'nin ateşe verilmesine karışan yedi kişi hakkında iddianame hazırladı. Ancak yangında yaralanan ve sonrasında hayatını kaybeden otel misafiri Avi Har Evan'ın öldürülmesiyle ilgili olarak hiç kimse suçlanmadı ve ölümüne kimin sebep olduğu hala belirsizliğini koruyor. Bunun yayımlanmasına Haaretz’in başvurusu üzerine izin verildi.

Yaklaşık üç ay önce ülke genelinde çıkan isyanlarda Araplar, Akka'daki oteli ateşe vermişti. Kundaklama sırasında İsrail Savunma Ödülü sahibi Har Even otelde kalıyordu. Ölümcül şekilde yaralandı ve 6 Haziran'da Rambam Hastanesinde öldü.” [4]

Haaretz’in haberindeki diğer ayrıntılar da şöyle:

- İddianameye göre, 11 Mayıs'ta yedi Arap, "Yahudilere ait olduğunu bilerek, fitne tohumları ekmek amacıyla ve ırkçılık motivasyonuyla” otele Molotoflarla saldırdı.

- “Resepsiyondan odalara yayılan yangın yaklaşık on dakika sonra söndü.”

- “Bölgede çok sayıda kundaklama olduğu için” Har Even’in ölümüne neden olan “yangına kimin sebep olduğu belli değil.”

- Dolayısıyla “iddianameye göre, yangının söndürülmesinin ardından otele giren 7 sanık, sadece “isyan, hırsızlık, kasten zarar verme ve ırkçılık motivasyonu ile taşkınlık suçlarıyla suçlandı.”

Çin’in CCTV kanalından naklen İranlılara ait Aparat adlı video platformunda yayımlanan görüntüler ise rejimin Aby Har Even’in ölümüyle ilgili tüm anlatısını yalanlıyor.

Zira görüntülerde saldırının isyancı bir grup tarafından değil iki kişi tarafından yapıldığı görülüyor. Birinci kişi otelin girişinden Har Even’in muhtemelen odasının içine kadar benzin döküyor. Girişteki ikinci kişi ise benzine kibrit çakarak kaçıyor.[5]

İsrail basınındaki ağır sansür sebebiyle CCTV tarafından yayımlanan bu görüntülerin gerçekten otele yapılan saldırının güvenlik kameraları tarafından çekilmiş kayıtları olup olmadığını bilmek zor.
Ancak bu görüntülerdeki suikast yöntemi, sadece 10 dakika süren yangında otelde neden Har Even’den başka kimsenin ölmediğini açıklıyor.

YARIN DEVAM EDECEK

DİPNOTLAR:

[1] BBC, 27 Kasım 2020, Muhsin Fahrizade suikasti: NY Times gazetesine konuşan üç ABD'li yetkili, saldırının arkasında İsrail'in olduğunu söyledi.
[2] Times of Israel, 6 Haziran 2021, Ex-head of Israel space program dies of Acre hotel attack injuries, weeks later
[3] Haaretz, 6 Haziran 2021, מת חתן פרס ביטחון ישראל, אבי הר אבן, שנפגע אנוש בהצתת המלון בהתפרעויות בעכו
[4] Haaretz, 15 Ağustos 2021, 7 ערבים הואשמו בהצתת מלון בעכו בשומר החומות, אך לא ברצח אחד האורחים
[5] Aparat, 16 Mart 2022, CCTV img last moments Army Col. Dr Avi Har-Even, once headed Israel space agency

NOT: Makale ydh .com.tr'den alınmıştır.

İsrail İran Soğuk Savaş Suikast Kudüs İslam