İran İslam Devrimi Rehberi Hamaney: Kargaşanın arkasında ABD ve İsrail var

Tahran’daki İmam Hasan Mücteba Subay ve Polis Eğitim Üniversitesi’nde önceki gün düzenlenen silahlı kuvvetler öğrencileri mezuniyet törenine katılan Hamaney, konuşmasında ülkede son günlerde meydana gelen protesto olaylarına ilişkin açıklamada bulundu.

AMİNİ’NİN ÖLÜMÜNÜ KULLANIYORLAR

Hamaney, son günlerde yaşanan olaylarda en çok ülkenin emniyet teşkilatına ve İran halkına haksızlık yapıldığını belirterek, ancak İran halkının bu olayların karşısında eskisinden daha güçlü durduğunu söyledi.

Mahsa Amini’nin ölümüne de değinen Hamaney, “Bu olayda bir genç kız hayatını kaybetti. Bu acı olay bizi de çok üzdü. Ancak arkasını araştırmadan bazılarının sokaklara inmesi, Kur'an-ı Kerim ile camilerin ateşe verilmesi ve bir kadının başörtüsünün zorla çıkarılması normal bir tepki değil.” değerlendirmesinde bulundu.

İran'da yaşanan kargaşa ve kaos ortamının planlı olduğunu anlatan Devrim Lideri, “Bu genç kızla ilgili olay olmasaydı, Mehr ayının (23 Eylül) ilk gününde ülkede güvensizlik ve kaos yaratmak için başka bir bahane üretilirdi.” ifadesini kullandı. Hamaney, “Net olarak şunu ifade etmek isterim ki, bu olaylar ABD, Siyonist Rejim ve onlardan maaş alan yandaşları tarafından tasarlanmıştır. Yurt dışındaki bazı vatan hainleri de onlara yardım etmiştir.” açıklamasını yaptı.

HİCAP BAHANE, HEDEF İRAN’IN BAĞIMSIZLIĞI

"İran'da yaşanan olaylar bir genç kızın ölümü ya da hicap yüzünden değil. Asıl konu İran'ın bağımsızlığı ve güçlenmesidir." diyen Hamaney, Batılı güçlerin İran'ı rejim muhalifleri üzerinden parçalamayı hedeflediklerini dile getirdi. Hamaney, “İran'a saldırma ve rejimi değiştirme amacında değiliz açıklaması yapan düşmanların gizli hedefi, ülkede isyan çıkarıp, güven ortamını yok ederek bazı heyecanlı ve gafil unsurları tahrik etmektir.” ifadelerini kullandı.

Hamaney, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

“Dünyada birçok kargaşalar oluyor. Avrupa’da, özellikle Fransa ve Paris’te, zaman zaman geniş çaplı protestolar yaşanıyor. Ama ABD Başkanı ya da ABD Temsilciler Meclisi’nin burada kargaşa çıkaranları desteklediği ya da konuyla ilgili yazılı açıklama yaptığı hiç oldu mu? Ya da ABD’nin kargaşacıların daha rahat iletişim kurabilmesi için internet hizmeti sağladığı hiç oldu mu? Ancak İran'da kargaşa çıkaranlar için defalarca böyle destekler verildi. Peki nasıl olur da bazı insanlar yabancı eli görmüyor? Akıllı bir insan bu olayların arkasında, başka ellerin, yabancı parmağının olduğunu anlar.”

DÜŞMAN PLANLARI İŞE YARAMAYACAK

Gösterilerde emniyet güçlerine yönelik saldırılara ve bazı İranlı sanatçı ve sporcuların göstericileri destekleme yönündeki açıklamalarına değinen Hamaney, “Silahlı kuvvetler aleyhindeki girişimler ülke güvenliğine yapılmış demektir. Polis karakollarına, Besiç (milis güçleri) karargahına saldıranlar veya İran Ordusu veya Devrim Muhafızları Ordusu'na sözlü saldırıda bulunanlar ülkenin güvenliğine saldırmışlardır.” şeklinde konuştu.

Kürdistan ve Sistan-Belucistan’daki olaylara da değinen Hamaney, “Ben Beluç halkı arasında yaşadım, onlar İran İslam Cumhuriyeti'ne derinden bağlı. Kürt halkı da aynı şekilde vatan ve İslam'a bağlıdır. Bu nedenle düşmanın planları işe yaramayacak.” diye konuştu.

DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ: ABD Mİ İNSAN HAKLARINI SAVUNACAK!

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, ülkesindeki gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesini kınayan ABD'yi riyakarlıkla suçladı. Kenani, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Mahsa Emini'nin ölümünün ardından ülke geneline yayılan protesto gösterilerinde, İran polisinin eylemcilere uygulamaları nedeniyle kınayan Washington yönetimine tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, şu ifadeleri kullandı: “Dünyada herkes yıllardır, ABD’nin insan hakları alanındaki gerçek ve maskesiz yüzünü Filistin, Afganistan, Irak, Yemen, Libya, Suriye... hatta Amerika'nın kendi topraklarında dahi görmüştür. Sayın Joe Biden, insan hakları savunuculuğuna soyunmadan önce kendi ülkesinin bu konudaki karnesinin nasıl olduğuna kafa yorsaydı daha iyiydi. Gerçi riyakarların düşünmeye ihtiyaçları yoktur.”

CUMHURBAŞKANI REİSİ: İRAN HALKI POLİSİNE SAHİP ÇIKTI

İran İslami Şura Meclisi’nde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi de dün ülkedeki son gelişmeleri değerlendirdi. Mehr Haber Ajansı’na göre Reisi, İran halkının polise destek gösterilerine yoğun katılımının düşmanları hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. İran düşmanlarının ülkenin ilerleme kaydetmesine öfke duyduğunu belirten Reisi, “Düşmanlar İran'ın gelişmesini istemiyor. İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamaney de dünkü konuşmasında buna değindi.” dedi. Cumhurbaşkanı Reisi, “Tüm engeller ve yaptırımlara bakmaksızın ambargoyu onurlu ve adil bir şekilde kaldırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Diğer yandan da yaptırımları etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz.” ifadesini kullandı. ABD'nin İran'a karşı azami baskı politikasında utanç verici bir şekilde başarısız olduğunu ve yaptırımların işe yaramadığını resmen itiraf ettiğini hatırlatan Reisi, “Düşman İran milletinin ilerlemesinden rahatsız.” diye konuştu.

BATI, İRAN’A YENİ YAPTIRIM HAZIRLIYOR

ABD Başkanı Joe Biden, İran'da Mahsa Emini'nin ölümüyle başlayan ve ülke geneline yayılan protestolara verdiği karşılık nedeniyle İranlı yetkililere yaptırım uygulanacağını bildirdi. Biden, ülke geneline yayılan “barışçıl protestolara” katılanlara karşı “artan şiddet ve baskıyla ilgili endişeleri olduğunu” söyledi. Protestoculara şiddet uygulayanlara bu hafta yaptırım uygulanacağını kaydeden Biden, Washington'un İranlı yetkilileri sorumlu tutmayı ve İranlıların özgürce protesto etme haklarını desteklemeyi sürdüreceğinin altını çizdi.

İran’a internet erişimini kolaylaştıracaklarını söyleyen Biden, ayrıca "ABD, cesaretleriyle dünyaya ilham veren İranlı kadın ve çocuklar ile tüm İranlıların yanında." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği’nde de Almanya ve Fransa’nın başını çektiği 6 ülke, İran'da Mahsa Amini'nin ölümü sonrasında ülke genelinde başlayan protestoların sert bir şekilde bastırılmasından dolayı Tahran yönetimine karşı yaptırımlar uygulanması için harekete geçti.

Reuters’in Almanya Dışişleri Bakanlığı’ndan edindiği bilgiye göre, AB’ye yapılan önerilerde, ülkedeki protestoların engellenmesinden öncelikli olarak sorumlu olan kişi ve kurumların hedef alınması isteniyor.