Kafkasya’da barışın anahtarı bölge ülkeleri
Bölgede gerilim sürerken Tahran’dan yabancı ülke müdahalesine karşı uyarılar gelmeye devam ediyor. ABD’nin istikrarsızlığı körüklediğine dikkat çeken İran, bölgesel mekanizmaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti
Gözler, 2. Karabağ zaferi sonrası yeniden hareketlenen Kafkasya cephesine çevrildi. Ermenistan’ın ABD ile askeri tatbikat hazırlığı içinde olduğu, Azerbaycan’ın da işgalden kurtardığı Karabağ’ın güvenliği için adımlar attığı dönemde bölgede tansiyon yeniden yükseldi. Başta Türkiye, İran ve Rusya olmak üzere bölge ülkeleri de gelişmeleri yakından takip ediyor. Üst üste diplomatik temasların kurulduğu ve açıklamaların yapıldığı konu için Tahran’dan yeni bir değerlendirme geldi. Bakanlık binasında basın toplantısı düzenleyen İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Washington’un Kafkaslardaki varlığının istikrarsızlığa yol açtığına dikkat çekti. Aydınlık gazetesinin yerinde takip ettiği basın toplantısında Kenani, Erivan ile Bakü arasındaki sorunların bölge ülkelerinin arasında kurulacak mekanizmalarla çözülmesi gerektiğini vurguladı.
'KARABAĞ AZERBAYCAN’IN BİR PARÇASIDIR'
Her iki tarafla da temas halinde olduklarını bildiren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, “Ermeni yetkililer olası bir çatışma konusunda endişelerini dile getirirken, Azerbaycanlı yetkililer çatışma niyetinde olmadıklarının ve son transferlerin kış sezonu öncesi konvansiyonel bir askerî harekât olduğunu söyledi. Görüşmelerimizin sonucu bu ve İran gelişmeleri ciddiyetle takip ediyor. Biz İran sınırlarının güvenli sınırlar olduğunu garanti ediyoruz ve sınırların güvenliğini destekliyoruz.” dedi. Karabağ bölgesindeki insani durum, Ermenilerin hakları ve bu bölgede seçimlerin yapılmasına dair de konuşan Kenani, “İran'ın tutumu kesin ve nettir. İran'ın Karabağ topraklarına ilişkin defalarca açıkça ifade edilen tutumu gizlenmiyor. Karabağ Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bir parçasıdır ve orada yaşayanların hakları ve güvenliklerinin belirli bir çerçevede tanımlanması gerekmektedir. İran her zaman toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve gerilim yaratacak her türlü eylemden kaçınılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca iki ülkenin toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınması, anlaşmazlıkların çözülmesi, barış ve güvenliğin sağlanması yönünde önemli bir adımdır. Bu konuyu gölgeleyecek hiçbir eylemin tarafımızca onaylanmadığına inanıyoruz.” değerlendirmesi yaptı.
ASKERİ TATBİKATA TEPKİ
“İran’ın Azerbaycan’a saldırmak için sınırına askeri yığınak yaptığı” iddialarını da yalanlayan Kenani, Bakü’ye giden İranlı askeri heyetin bu konuya açıklık getirdiğini hatırladı. ABD ile Ermenistan’ın ortak askeri tatbikat hazırlığında olması konusunu da değerlendiren Kenani, “Yabancı güçlerin varlığını bölgenin güvenliğine tehdit olarak değerlendiriyoruz.
Deneyimler, dış güçlerin kendi amaçlarının peşinde olduğunu ve Amerika'nın asla bölgede barış ve istikrar arayışında olmadığını göstermiştir. Bölgesel mekanizmalara önem verilmesini bekliyoruz. Bölge ülkeleri bölgesel sorunların çözümü konusunda bölgesel iş birliğine inanmalıdır. Bölgenin güvenliği bölge ülkeleri tarafından sağlanmalıdır.” diye konuştu.
İSRAİL’İN SUİKAST TEHDİTLERİNE TAHRAN’DAN SERT YANIT
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Aydınlık’ın gündeme getirdiği “İsrail İstihbarat Bakanı Gile Gamliel, İran’daki eylemleri organize etmek üzere Londra’da sözde İranlı muhaliflerle görüştü” haberi hakkında da konuştu. “Yabancı tarafların İran'daki istikrarsızlığı ve güvensizliği körüklemede rol oynadığını defalarca söyledik. Geçen yılki ayaklanmaların kışkırtılmasında bazı yabancı tarafların parmağı olduğuna hiç şüphe yok, biz bunu defalarca duyurduk, onlar da yalanladılar. Amerika'nın mali desteği ile Londra'da yapılan son toplantı, geçen yıl tanık olduğumuz daha büyük bir hikâyenin sadece küçük bir kısmı.” diyen Kenani, İsrail’in İranlı devlet yöneticilerine yönelik açıktan suikast ilanı yapmasını da değerlendirdi. Kenani, “Böylesine açık ve net bir tutum ve diğer ülkelerin yetkililerine suikast yapma niyetinin açıklanması, Siyonist rejimin doğasının terörist olduğunu ve bu rejimin terörü kendi amaçları için kullanmakta tereddüt etmediğini gösteriyor. Yanılıyorlar, İran hiçbir saldırıya tahammül etmeyeceğini defalarca kanıtladı ve bu rejim İran'ın tokatlarını defalarca yaşadı, tattı. Bu tür aptalca eylemleri planlamayı mutlaka düşünmeleri gerekiyor. İran, diğer ülkeleri bu rejimin tehlikeli doğası konusunda defalarca uyardı.” ifadelerini kullandı.