İran Ordu Günü Ankara' da kutlandı: ‘Astana'daki Beraberlik Suriye Krizinde Başarı Getiriyor"'
İran İslam Cumhuriyeti Ordusu'nun kuruluşunun 44. yıl dönümü, Ankara'da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. İran Büyükelçisi Mohammad Farazmand: "Astana'daki Beraberlik Suriye krizinde başarı getiriyor, ortak tehditlere karşı yeni girişimler" dedi.
Resepsiyonda ev sahipliğini İran Büyükelçisi Mohammad Farazmand ile Askeri Savunma Ataşesi Toraj Zeinoddin yaptı. Cumartesi akşam düzenlenen resepsiyona Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı adına Teknik Hizmetler Genel Müdürü Hava Kuvvetleri Tümgeneral Hüseyin Duman, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Suudi Arabistan Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Muhammed Alharbi, Genel Sekreter Özgür Bursalı başkanlığında Vatan Partisi heyeti ve çeşitli ülkelerden konuklar katıldı.
Resepsiyon Kuran'ı Kerim tilaveti ve İran ile Türkiye milli marşlarının okunmasıyla başladı. Buluşmaya Elçi Farazmand’ın “İran ve Türkiye’nin Astana’daki beraberliği Suriye’de başarı getirmektedir.”, “İran ve Türkiye, terörle mücadelede ve mezhepçiliğin reddinde benzer görüşteyiz.” sözleri damga vurgu.
DEPREMDE İLK YARDIMA KOŞAN ÜLKE
Resepsiyonda ilk konuşmayı yapan İran Savunma ve Askeri Ataşesi Toraj Zeinoddin, İran ve Türk silahlı kuvvetlerinin tehditler konusunda ortak bir anlayışla bölgesel istikrarı ve sınırların güvenliğini sağlamada gerekli işbirliğine vurgu yaptı. Kahramanmaraş depreminde İran ordusunun depremzedelerin yardımına koşan ilk ordulardan biri olduğunu söyleyen Zeinoddin, söz konusu krizde İran ordusunun deprem bölgesine yardım malzemeleri ve görevlilerini taşıyan 17 ağır nakliye uçağı göndermek ve bölgede bir sahra hastanesi kurmak suretiyle Türkiye'ye komşuluk görevini yerine getirmeye çalıştığını belirtti.
Zeinoddin'in ardından Büyükelçi Mohammad Farazmand konuklara seslendi.
KRİZLER BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ İLE ÇÖZÜLÜR
Büyükelçi Farazmand da, iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihinin bin yıl öncesine dayandığını, 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile iki ülke arasındaki sınırların dört asır boyunca değişmediği ve bunun alanındaki en ender örneklerden biri olduğunu söyledi. Konuşmasında Astana sürecine ve bölgesel işbirliğine vurgu yapan Farazmand şöyle devam etti:
“Bu sürecin devamında Ankara ile Şam arasındaki ilişkileri normalleştirmek için 4 ülkenin (İran, Türkiye, Suriye ve Rusya) siyasi, savunma ve güvenlik yetkililerinin katılımıyla dörtlü müzakereler gerçekleştirildi. Dolayısıyla bu tür işbirliklerinin devamının bölgesel krizlerin bölgesel mekanizmalar şeklinde çözülmesi umudunu artıracağına inanıyoruz. İran ve Türkiye’nin Astana’daki beraberliği Suriye krizinin çözülmesinde başarı getirmektedir.”
‘3+3 BARIŞ VE İSTİKRARIN EN İYİ YOLU’
Farazmand, Güney Kafkasya konusunda her iki ülkenin bölgesel işbirliğini geliştirmek amacıyla, 3+3'ün barış ve istikrarı sağlamanın ve bölge uluslarının çıkarlarını güvence altına almanın en iyi yolu olduğuna inandığını söyledi. İran ve Türkiye'nin, Afganistan ve Filistin dâhil olmak üzere terörle mücadele ve Mezhepçiliğin reddi gibi birçok bölgesel meselede de benzer görüşlere sahip olduğundan bahseden Farazmand şunları ekledi:
“Güney Kafkasya konusunda her iki ülke, bölgesel işbirliğini geliştirmek amacıyla 3+3’ün, barış ve istikrarı sağlamanın ve bölge uluslarının çıkarlarını güvence altına almanın en iyi yolu olduğuna inanmaktadır. Ayrıca İran ve Türkiye, Afganistan ve Filistin dahil olmak üzere terörle mücadelede ve mezhepçiliğin reddi gibi birçok bölgesel meselede de benzer görüşlerde olduğundan, iki ülkenin ortak deneyimleri bölgede güvenlik ve istikrara önemli ölçüde katkı sağlayabilir.”
‘TÜRKİYE ÖZEL BİR KONUMA SAHİP’
Uluslararası düzeyde, Türkiye gibi İran'ın da tek taraflılığa karşı olduğunu ve çok taraflılığın ulusların çıkarlarının korunmasında önemli bir ilke olduğunu belirten Farazmand şöyle bitirdi:
“İran’ın bölgesel vizyonunda komşularıyla işbirliğinin öncelikli olduğunu ve en eski komşusu olan Türkiye’nin bu konuda özel bir konuma sahip olduğunu belirtmek gerekir. Biz de 'Dünya 5'ten büyüktür anlayışına ve daha adil bir dünya yaratmanın mümkün olduğuna' inanıyoruz. Yeni güvenlik sorunlarının ve ortaya çıkan tehditlerin, işbirliği ve yeni girişimler gerektirdiğini vurgulamak isterim.”
‘S. ARABİSTAN İLE İLİŞKİLERİ DESTEKLİYORUZ’
Milli Savunma Bakanlığı adına resepsiyona katılan Teknik Hizmetler Genel Müdürü Tümgeneral Hüseyin Duman da “Depremde ilk gelen kardeşimiz İran'a teşekkür ediyoruz. İran'ın Suudi Arabistan ile ilişkilerinin gelişmesini destekliyoruz. Teröre karşı mücadelede işbirliğimizi geliştirecek ve görüş ayrılıklarımızı gidermek için gayret göstereceğiz.” diyerek sıcak mesajlar verdi.
Konuşmaların ardından İran ordusunun faaliyetleri ile ilgili ve İran'ın Türkiye'de deprem bölgesinde yaptığı yardım çalışmalarına ilişkin videolar yayınlandı.
DAĞ GİBİ GÜVEN KAYNAĞI
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı resepsiyonla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "İran Ordusu'nun kuruluş gününü kutluyoruz. Suriye'nin kuzeyinde ve Doğu Akdeniz'de Türkiye, İran, Rusya ve Suriye Ordularının ortak silahlı kararlılığı, ABD-İsrail tehditlerine karşı, yükselen Asya'nın, barışın ve insanlığın en büyük çözümüdür. İran, dağ gibi güven kaynağımızdır." dedi.