16 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’-2: Bir avuç göldeki fırtınanın kurbanı Mossad ajanı

İran’la İsrail arasında 1979’dan beri süren soğuk savaşta iki taraf da birbirlerine bu savaşın doğasına uygun operasyonlar yapıyor

İran ve İsrail soğuk savaşı... İran ve İsrail'in istihbarat operasyonları... İran ve İsrail'in güvenlik operasyonları açık savaşa dönüşür mü?
A+ A-
ALPTEKİN DURSUNOĞLU

İsrail’in hedef olduğu bir güvenlik operasyonu sonrasındaki süreci -destek cephesiyle birlikte- ne kadar başarıyla yönettiğinin ikinci örneğine 2023’te tanık olduk.

İtalya’nın Maggiore Gölü’nde İtalyan ve İsrailli istihbaratçıların bulunduğu bir yat, battı ve 4 kişi öldü.

Kaza olarak açıklanan olayı önemli kılan, ölenlerden birinin emekli Mossad görevlisi, 2’sinin de İtalyan istihbaratçısı olmasıydı.

Doğum günü partisi görüntüsü ile yapılan tekne toplantısında İtalyan istihbaratından 13, İsrail’den ise 8 görevli bulunuyordu.[1]

İngiliz Guardian gazetesinin İtalyan basınından naklettiği rivayete göre İtalyan ve İsrailli istihbaratçılar, “Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle AB'nin Rusya'ya uyguladığı mali yaptırımları İsviçre banka hesaplarından İtalya'ya para aktararak aşan, bölgede villalar ve oteller satın alan Rus oligarkları gözetlemek için Maggiore Gölü'ndeydi.”

Yine İtalyan basınına dayandırılan bir diğer teoriye göre ise İsrailli ajanlar, Lombardiya'nın sanayi bölgesinde bulunan İranlı şirketler ile İtalyan şirketleri arasındaki temasları izlemek için oradaydı.[2]

New York Times, Mossad ile İtalyan istihbaratçıların “terörle mücadele veya İran nükleer projesi hakkında bilgi toplamak” için toplandığını bildirdi.[3]

İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen İsrail haber portalı Walla, İtalyan La Repubblica gazetesinden naklen "teknede bulunan Mossad ve İtalyan istihbaratçılarının İran'ın stratejik silahlara sahip olmasını engellemek için çalıştığını" öne sürdü.[4]

Al Monitor da Mossad ve İtalyan istihbaratçıların İran'ın gelişmiş silahlara sahip olmasını engellemek için birlikte çalıştığını vurguladı.[5]

Peki ne olmuştu da 21 istihbaratçının bulunduğu tekne batmış ve gerçek ismi bile gizlenen bir Mossad görevlisi ile iki İtalyan istihbaratçı ölmüştü.

BBC’nin anlatısına göre 15 metrelik teknenin kapasitesi 15 yolcuydu ve fazladan 8 kişinin bulunması, teknenin “kötü hava koşullarında manevra yapmasını zorlaştırmış" ve tekne de bu yüzden batmış olabilirdi.

Teknedeki diğer kişiler kıyıya yüzmeyi başarmış ya da çevrede bulunan teknelerce kurtarılmıştı. Tümünün ölüm sebebi ‘boğulma’ olarak açıklanmış ancak ölenlere otopsi yapılmamıştı. Ayrıca yaralılar da vardı; ancak hastanede tedavi görenlerle ilgili hiçbir kayıt yoktu. Sağ kurtulanlar da adeta kaçırılırcasına bölgeden uzaklaştırılmıştı.

Elbette istihbaratçıların yer aldığı bir olayda gizlilik anlaşılabilir bir durumdu; ancak anlatıda gizliliğin bile kapatamayacağı açıklar söz konusuydu. Örneğin BBC’ye göre teknenin kaptanı Carminati hava durumunda fırtına öngörülmediğini ve herhangi bir fırtına uyarısı yapılmadığını belirtmiş ve "30 saniye kadar kısa bir sürede üzerimize kıyamet çöktü” demişti.

Haaretz’e göre “teknenin alabora olmasının ardından hem İsrailli hem de İtalyan istihbaratçılar kısa bir mesafe yüzerek” kıyıya ulaşmıştı”[6]

Dolayısıyla bir okyanusta değil, 212 km yüzölçümü olan bir gölde, fırtına uyarısının yapılmadığı bir günde, 15 metre uzunluğundaki bir teknenin, yüzerek kıyıya çıkılabilecek bir mesafede 30 saniye içinde ‘fırtına’ sebebiyle battığına inanılması isteniyordu.

İçinde ajanların olduğu 15 metrelik bir tekneyi 30 saniyede batıran fırtına, sağ kalanların hemen imdadına yetişen diğer teknelere nedense hiç zarar vermemişti.

Olayın gerçekliğini örtbas etmeye yönelik bu rivayetin kamuoyuna hazmettirilmesi için olsa gerek ki İsrail rejimi, Maggiore Gölü olayının dizisini yaptırıyor.[7]

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’-2: Bir avuç göldeki fırtınanın kurbanı Mossad ajanı - Resim : 1
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’ye Tahran’da yapılan terörist saldırı ise Tahran’ın vereceği karşılığa bağlı olarak iki taraf arasında başlayan askeri operasyonları açık ve kapsamlı bir savaşa dönüştürebilir.

İSRAİL’İN KARŞI İSTİHBARAT PROPAGANDASI İÇİN AÇIKLADIĞI OPERASYONLAR

Elbette anlatılarındaki açıklar, tutarsızlıklar ve açık yalanlar, Har Even’in öldürülmesinin ve Maggiore Gölü olayının İran’ın güvenlik operasyonlarının sonucu olduğunu kanıtlamıyor.

Nitekim İran da tıpkı İsrail gibi bu tür operasyonları resmi olarak üstlenmiyor; sadece basını üzerinden imalarda bulunuyor.[8]

Ancak İsrail rejiminin kendi karşı istihbaratının propagandasını yapabilmek için açıkladığı bazı bilgiler, İran’la İsrail arasındaki soğuk savaşın ne denli sert ve sürekli olduğunu gösteriyor.

Örneğin İran’ın nükleer tesislerini sabote etmek için ABD ve İsrail tarafından üretilen ‘Stuxnet’ virüsü, sabotaj konusunda; Muhsin Fahrizade, General Seyyid Rezi, General Muhammed Rıza Zahidi ve nihayet İsmail Heniye’nin öldürülmesi ile suikast alanında şimdiye kadar üstünlük kurdu.

İsrail İran içerisinde Halkın Mücahitleri örgütünü, Kuzey Irak’ta Kürt gruplarını ve bölgede İslamcı örgütleri İran’a karşı istihbarat ve sabotaj operasyonlarında kullanıyor.

İran istihbaratı da Gonen Segev örneğinde olduğu gibi bakan düzeyinde bir İsrailliyi casus olarak kullanıyor.[9]

Savunma bakanının evine kadar girebiliyor.[10] Amerika’nın İran’a karşı kullanmak üzere görevlendirdiği istihbaratçı Monica Elfriede Witt’i Amerika’ya karşı casus olarak kullanıyor.[11]

Muhtemelen Aby Har Even türü operasyonlar yaptırmak için İsrail içindeki Yahudilerden oluşan casus ve sabotaj ağları kuruyor. [12]

GÜVENLİK OPERASYONLARININ AÇIK SAVAŞA DÖNÜŞME İHTİMALİ

İran’la İsrail arasında 1979’dan beri süren soğuk savaşta iki taraf da birbirlerine bu savaşın doğasına uygun operasyonlar yapıyor.

İsrail’in İran’ın Şam konsolosluğunu bombalamasından ve İran’ın kendi topraklarından doğrudan İsrail’i füzelerle vurmasından sonra iki taraf arasındaki soğuk savaştaki güvenlik operasyonları ilk kez açık askeri operasyona dönüştü.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’ye Tahran’da yapılan terörist saldırı ise Tahran’ın vereceği karşılığa bağlı olarak iki taraf arasında başlayan askeri operasyonları açık ve kapsamlı bir savaşa dönüştürebilir. Bunun olup olmayacağını zaman içerisinde göreceğiz.

Taraflardan birinin mutlak stratejik zaferine kadar süreceği anlaşılan bu savaşta her iki tarafın da taktik kazanımları ve yenilgileri var.

Ancak İsrail’in İran’a karşı hem siyasi, hem diplomatik hem de psikolojik üstünlüğü bulunuyor. Çünkü sadece Batı dünyasını değil, Arap ve İslam dünyasını da içeren çok geniş çaplı bir destek cephesine sahip.
İsrail’in herhangi bir suikastıyla elde ettiği taktik kazanım, stratejik bir zafer gibi sunulurken, İran’ın 300’den fazla füze ile İsrail’i vurması İsrail verileri kullanılarak etkisiz gösterilebiliyor.

Bölgedeki saray rejimlerinin medyası, bununla da yetinmiyor. İran ile İsrail arasında ‘danışıklı dövüş’ olduğunu iddia ediyor.

SARAY REJİMLERİNİN BOP’A UZANAN İSRAİL DESTEK CEPHESİ ROLÜ

Elbette bölgedeki saray rejimlerinin İsrail’e destek cephesi rolü sadece propaganda düzeyiyle sınırlı ve yeni bir rol değil. Bunun Irak işgalinden sonra gündeme getirilen Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP) kadar uzanan bir geçmişi var.

BOP, Amerika’nın bölge stratejisindeki en ileri aşamaydı; Çünkü artık İsrail’i kabullenen bir bölge düzeni değil, İsrail’in liderlik ettiği bir bölge düzeni söz konusu ediliyordu.

2005’te Irak’ta başlayan siyasi süreçlerin General Kasım Süleymani’nin müdahalesi ile Amerika’nın Irak’ta kurmak istediği modele izin vermemesi, BOP’un siyasi çöküşüne neden oldu.

İsrail’in 2006’da Hizbullah’a yenilmesi ise, BOP’un askeri düzeyde ölümü oldu.

Ancak 2011’deki Arap Baharı, özellikle de Suriye savaşı BOP’un küllerinden doğmasını sağladı.

2005’te istisnasız her kesimin şiddetle tepki gösterdiği BOP, 2011’de ‘İslamcıların’ uğruna cihat ettiği bir kutsala dönüştü.

Halbuki ‘Arap Baharı’ ile hedeflenenler, BOP’un bölge için vaat ettiklerinin ta kendisiydi. İslamcılar da bu sürecin en kullanışlı aktörü oldu.

Dini otoriteler İsrail’den esirgedikleri cihat fetvalarını Suriye için seferber ettiler.

Sünni dünyanın ‘ılımlı’ dini otoritelerinden Yusuf el-Karadâvî, “Hz. Muhammed (s.a.s.) eğer bugün yeniden gönderilseydi, elini NATO’nun elleri üzerine koyardı.”[13] dedi ve bu çağda yaşasaydı Peygamberin NATO’ya biat edeceğini söyledi.

Amerika'nın Irak işgalinde Türkiye topraklarını kullanabilmesine yönelik tezkere çıkarılması için olağanüstü çaba gösteren dönemin Başbakanı Erdoğan, Irak’ı yerle bir eden Amerika’dan Suriye’ye kapsamlı bir müdahale talep etti. Daha da ötesi ‘sınırlı bir operasyonunun kendisini tatmin etmeyeceğini’ vurguladı.[14]

Bölgedeki İslam ülkeleri liderlerinin siparişi üzerine verilen fetvalar ile on binlerce İslamcı militan Suriye’ye ve Irak’a akın etti. Irak ve Suriye’nin askeri altyapısını tahrip etti, demografik yapısını bozdu, etnik ve mezhebi düşmanlıklar yarattı ve 2010’da Irak’tan çekilmek zorunda kalan Amerika’nın hem Irak’a hem de Suriye’ye girmesini sağladı.

İran’la İsrail’in ‘danışıklı dövüşü’-2: Bir avuç göldeki fırtınanın kurbanı Mossad ajanı - Resim : 2
İsrail’in herhangi bir suikastıyla elde ettiği taktik kazanım, stratejik bir zafer gibi sunulurken, İran’ın 300’den fazla füze ile İsrail’i vurması İsrail verileri kullanılarak etkisiz gösterilebiliyor.

İSRAİL LİDERLİĞİNDE BÖLGE DÜZENİ İÇİN ‘CENK, CİHAT, ŞEHADET’

Bölgedeki Amerikan hedefleri için ölümü göze alabilecek en kullanışlı kesim İslamcılardı. Çünkü bir radar üssünün tahrip edilmesinin rejim devirmek ile ne ilgisi olduğunu sadece onlar sorgulamazdı.

İslamcı örgütler, Kasım 2012’de tekbirler getirerek Suriye’nin İsrail’i izleyen Merc es-Sultan radar üssünü tahrip etti.[15] Böylece İsrail rejimi Suriye’ye güvenli bir şekilde hava saldırıları yapabildi.

Müslüman Kardeşler, Suriye’nin savaşla tahrip edilmemesi için kendilerine Suriye hükümetinde 4 bakanlık verilmesini içeren İran teklifini; “Suriye rejiminin yanında duran İran’ın arabulucuğunu kabul etmiyoruz” [16] diyerek reddetti.

Çünkü İslamcıların ulusal ülküleri yoktu; iktidar hevesleri vardı ve İsrail’le normalleşme yanlısı bölge ülkeleri ile Amerika'dan iktidar garantisi almışlardı.

Türkiye ve Katar destekli muhalifler, Suriye’ye askeri müdahalede bulunması ve güneyde 100 kilometrelik bir uçuşa yasak bölge oluşturması karşılığında Golan’ı İsrail’e bırakmayı teklif etti.[17]

Amerika’nın İsrail’i kabullenen bir bölge düzeni kurma hedefi, İslamcılar sayesinde İsrail liderliğinde bölge kurma hedefine dönüştürüldü. İsrail’le Mısırsız savaş, Suriyesiz barış olmaz diyen Siyonist ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Camp David ile Mısır’ı İsrail sınırına bekçi dikmeyi başarmıştı.

Onun Suriye konusunda başaramadığını, bölgenin İslamcı liderleri, hükümetleri ve militanları başardı.
Saray rejimlerinin Aksa Tufanındaki İsrail’e destek cephesi rolü bölgenin yabancısı değil. Çünkü bölge bu role 2003’te Irak işgali ve 2011’de Suriye savaşı sırasında da tanık olmuştu.

-BİTTİ-

DİPNOTLAR:

[1] BBC, 3 Haziran 2023, İtalya'da gölde batan tekne: Ajanların öldüğü kazayla ilgili soru işaretleri
[2] The Guardian, 2 Haziran 2023, Lake Maggiore deaths: why were Italian and Israeli secret service agents on a boat in northern Italy?
[3] The New York Times, 1 Haziran 2023, Tragedy Strikes a Boat Full of Spies, and Conspiracy Theories Mount
[4] Palestine Chronicle, 3 Haziran 2023, The Mystery of Lake Maggiore: What We Know about the Death of Mossad Agent in Italy
[5] Al Monitor, 3 Haziran 2023, Italian press questions circumstances of ex-Mossad agent’s death
[6] Haaretz, 31 Mayıs 2023, Israel Confirms Former Mossad Agent Killed After Boat Capsizes in Italy
[7] Variety, 26 Haziran 2023, ‘Mossad 101’ Creator to Showrun Spy Thriller Series on Lake Maggiore Boat Accident (EXCLUSIVE)
[8] Maşrık News, 7 Haziran 2021.
[9] BBC, 9 Ocak 2019, İsrailli eski bakan Gonen Segev, İran hesabına casusluk yaptığını itiraf etti
[10] YDH, 22 Kasım 2021. İsrail basını Ganzt’ın evindeki İran casusu konusunda kaygılı
[11] FBI web sitesi, 13 Şubat 2019, MONICA ELFRIEDE WITT , BBC, 13 Şubat 2019, ABD Hava Kuvvetleri'nin eski çalışanı Monica Witt'e İran lehine casusluk suçlaması
[12] Times of Israel, 12 Ocak 2022, Shin Bet arrests 5 Jewish Israelis suspected of spying for Iran
[13] El Enbaa, 13 Mayıs 2012, “Karadavi: Hz. Muhammed (s.a.s.) eğer bugün yeniden gönderilseydi, elini NATO’nun elleri üzerine koyardı.”
[14] NTV, 30 Ağustos 2013, 'Sınırlı operasyon bizi tatmin etmez'
[15] El İttihad, 26 Kasım 2012
[16] El Vatan. 9 Mart 2013
[17] YDH, 15 mart 2014, Suriyeli muhaliflerden İsrail’e işbirliği önerisi

İsrail İran Rusya İtalya Mossad