İran'dan ülkemize uzanan sanat köprüsü: Tabriz Art Expo sergisi açıldı

Tabriz Art Expo sergisi, İranlı sanatçıların eserlerini Beşiktaş Maçka’da bulunan Art Parisa Gallery’de sanatseverlerle buluşturdu. Tabriz Art Expo temsilcileri Mohammad Mahmudi ve Yousef Saadi küratörlüğünde açılan sergide, 22 sanatçının eserleri yer aldı. İran’da ve farklı ülkelerde sergiler düzenleyen Tabriz Art Expo, İstanbul temsilciliği olarak gösterdiği Art Parisa Gallery’de geçen yıl ilk sergisini açmıştı. Bu yılki sergide, 39 tablo ve 6 heykel olmak üzere 45 eser yer aldı. Eserler, Tabriz Art Expo’nun yaşayan tüm sanat akımlarına eşit alan açan yaklaşımıyla sergilendi.

• Ahad Saadi

ÇAĞDAŞ SANATTA YENİ SOLUKLAR

Art Parisa Gallery, 6 yıllık sanat geçmişinde Türk ve İranlı sanatçılar başta olmak üzere farklı ülkelerden sanatçılara ev sahipliği yapıyor. 2018 yılında Parisa Karamnezhad tarafından kurulan ve yönetilmekte olan galeri, Türkiye'den ve yurtdışından sanatçıların çalışmalarına yer vererek sanatseverlere ziyaret etme imkanı sunuyor. Galeri ayrıca kamuya açık sanat tartışmaları, atölye çalışmaları ve sanat eğitim ve seminerler ile ulusal ve uluslararası yarışmalar düzenlemek için bir platform olmayı hedefliyor.
Galerinin kurucusu Parisa Karamnezhad, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, temel amaçlarının sergi programında deneyimli ve isim sahibi sanatçılara ev sahipliği yapmanın yanı sıra, yeni ortaya çıkan genç veya yetişkin, yetenekli sanatçıların eserlerini sergileme ve sanat dünyasına kazandırmak olduğunu belirtti. Karamnezhad, galerinin yola çıkış noktasının, tüm ülkelerden katılan sanatçıları temsil etmek ve farklı kültürlere ev sahipliği yaparak çağdaş sanat adına farklı düşüncelere değer vermek olduğunu vurguladı.
Galeride, sergi programları dışında bir sanat mağazası da bulunuyor. Resimler, fotoğraflar, heykeller gibi tüm görsel sanatlardan, yerel ve uluslararası sanatçıların sergilenen eserleri burada satışa sunuluyor.

İRAN MASALLARINDAKİ GİBİ BİR AŞK HİKÂYESİ…

Art Parisa Gallery, sanat hayatına 2019 yılında Parisa Karamnezhad’ın eşi ve İran’ın ünlü sanatçılarından Ahad Saadi’nin kişisel sergisiyle başlamıştı. Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konuşmasıyla açılan sergi, sanatseverler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Ortaylı, açılışa katılan konuklara Ahad Saadi’nin uyguladığı Azernegari tekniğinin dünyada ilk olduğunu, bu özgün sanatın tanıtılması ve gelişmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ortaylı ayrıca, Art Parisa Gallery’nin İstanbul’daki önemli sanat merkezlerinden biri olacağını, iki ülke arasında kültürel bir köprü oluşturduğunu ve gelecekte bu galerinin sanatçıların özgün eserlerine yer vereceğini müjdelemişti.
Parisa Karamnezhad ve Ahad Saadi çifti, aşk hikâyelerinin yaşamlarının tüm evreleri gibi iş hayatına da yansıdığını belirtiyorlar. Çiftin galericilikte yürüdükleri yolda birbirlerinin eşliğinde hareket etmeleri, aşk dolu hayatlarını betimliyor. Yaşadığı coğrafyanın kültürel zenginliğinden beslenen sanatçı çift, yarattıkları özgün eserleriyle tanınıyorlar. Kariyerlerine ülkeleri İran’da başlayan sanatçılar, 2011 ve 2012 yıllarında ard arda İstanbul’a yerleşmişler.

YENİ BİR TEKNİK: AZERNEGARİ

Ahad Saadi, uluslararası platformda ün kazanmış bir sanatçı. Kalem ve boya kullanmadan, kumaşları üst üste yerleştirerek özel bir yakma tekniğiyle yarattığı eserleri, her sergide büyük beğeni topluyor. Azernegari tekniği, halen Ahad Saadi dışında hiçbir sanatçının uygulamadığı bir yöntem. Bu yeni akımda kumaşları üst üste özel bir yakma tekniğiyle, derin renk harmonisi ve özel desenler oluşturuyor ve ortaya muazzam eserler çıkarıyor. Gündelik hayatta olduğu gibi, sanat çalışmalarında da kendine has dili-üslubu ve yöntemi geliştirmiş olan Ahad Saadi, sanat eserlerinde kumaşa yalnızca aşkın ateşiyle dokunup, gönül dünyasının güzelliğini, binlerce yıllık birikimden alan ve yine Ortadoğu'nun manevi dünyasının güzelliğini, sanatın evrensel diliyle sunan bir sanatçı. Saadi, Azarnegari adını verdiği çalışmalarını dünyada daha önce hiç denenmemiş bir yöntem uygulayarak karşımıza çıkarıyor. Birçok önemli sergiye imza atan sanatçı, şimdi de İtalya’da Azarnegari Galerisi San Clemente Kampinski Venedik’te kendi özel koleksiyonuyla sanat severlerle buluşuyor.

TEBRİZ’DEKİ ÇOCUKLUĞUNDAN ULUSLARARASI ÖDÜLLERE

Küratör ve galeri sahibi Parisa Karamnezhad ise 1981 yılında Tebriz’de doğdu. Sanat dünyasında ilk adımlarını çocukluğundan itibaren resim dalında atmaya başladı. Genç yaşlarında resmin yanı sıra edebiyat, paten, şan dersleri, fotoğrafçılık gibi çeşitli faaliyetleri oldu ama her zaman resim, fotoğraf, onun için ön planda yer alıyordu. 14 yaşında iken Tebriz’de düzenlenen festivalda karekalem portre dalında birincilik kazandı. Modern tarzlara da meraklı olan Parisa Karamnezhad, modern resimlerini sanat arşivine eklemeye başladı. 1998 yılında küçük yaşına rağmen, başarılarından dolayı Tebriz’ in en iyi kadın fotoğrafçısı ünvanını aldı ve Tebriz Kültür Bakanlığı tarafından Tebriz Fotoğraf kurumunun kurucu üyesi olarak ilk mütevellileri içinde yer aldı.

2007 yılında Tebriz ve Heris Üniversitelerinden fotoğraf dalında eğitim vermesi için davet aldı. 3 yıl eğitim verdikten sonra kendi sanat projelerinde ilerlemek için özel eğitime İstanbul’da devam ederek 2011 yılında Moda’da kendi atölyesini kurdu. Şimdiye kadar farklı kurumlardan yayınlanan 5 kitap ve çalışmaları oldu. Karamnezhad, 14 yaşından beri devamlı yazdığı rüyaları ve sonrasında onların bazılarını kısa hikâyeler halinde tasarladığı sayılı Farsça ve Türkçe mecmuaya sahip. Fotoğraf, resim ve heykel dalında 34 kişisel ve karma sergi açtı ve katıldığı 17 ulusal ve uluslararası festivallerde ilk sırada ödüllendirildi. Hong Kong, Almanya, İngiltere PSA ve FIP festivallerinde seçildi, eserleri sergilendi. 2012 yılında Türkiye, Mesin Uluslararası Fotoğraf Yarışmasında Mansiyon Ödülü kazandı.
Parisa Karamnezhad’ın aldığı en önemli ödüllerden biri de Sırbistan’da gerçekleşen uluslararası rock festivalinde aldığı birincilik ödülü ve kazandığı altın madalya. Şimdilerde galericilik ve eğitim vermenin yanı sıra keni sanat dünyasında resim çizmekle uğraşan Karamnezhad, ayrıca ilk hikâye kitabının Türkçe ve Farsça olarak yayına hazırlamanın ve edit aşamasının heyacanını yaşıyor.