İran'ın bölgede vekil gücü var mı?
Hamaney son konuşmasında İran'ın vekil güçlere ihtiyacı olmadığını vurguladı: ‘Yemen savaş halinde. Hizbullah savaşıyor çünkü imanın gücü onu sahaya çıkarıyor. HAMAS ve İslami Cihad savaşıyor. Bunlar bizim vekillerimiz değil. Eğer bir gün harekete geçmek istersek vekil güce ihtiyacımız yok' dedi

İran, Orta Doğu'dan gelen birçok tehdidin kuşattığı bir bölgede yer almaktadır. İlk tehdit, Saddam Hüseyin'in İran'a saldırısıydı. Bu saldırıda Arap liderlerden birine göre; Fars Körfezi'ndeki Arap ülkeleri, İran Devrimi’ni yenmek için Saddam'a 75 milyar dolar yardımda bulundular ancak başarılı olamadılar.
Bundan sonra ikinci ve üçüncü Fars Körfezi Savaşları başladı. Amerika, İran'a karşı Fars Körfezi ülkelerinde birçok üs kurmuş ve Irak tehdidi, Amerika'nın sadece İran'a yönelik değil, bölge ülkelerine yönelik de tehdidi haline gelmişti.
Bölgedeki en büyük ABD garnizonunun İsrail olduğunu ve İsrail'in varlığının bölgeye ve Filistin davasına zarar verdiğini düşünen İran, bölgede kendine müttefik arıyordu. İran, Amerika ve İsrail ile savaş aramıyordu ve aramıyor, bu nedenle vekillere ve paralı askerlere ihtiyacı yok ama İran'a karşı vekillerini kullanan Amerika'dır.
Şüphesiz Amerika'nın bölgedeki en büyük vekil gücü İsrail’dir. İran, Amerika'nın eylemlerini etkisiz hale getirmek için inisiyatif aldı ve bu da İsrail sınırlarının yanında bulunan müttefiklerdi. Birbiriyle ortak hedefleri olanları Filistin ve İsrail ideallerinin müttefikleri başlığı altında bir araya getirdi.
Kasım Süleymani, yaptığı konuşmada, İsrail'e karşı kimin yardıma ihtiyacı varsa ona silah vereceklerini söyledi. Direniş Ekseni’nin oluşmasının özü paralı güçler yaratmak değil, Filistin idealleri altında İsrail'e karşı mücadele etrafında birleşmeye dayanıyordu. İran bir vekil ve paralı asker gücü oluşturmak yerine müttefiklerini desteklemeye çalıştı.

HİZBULLAH VE HAMAS VEKİL DEĞİL MÜTTEFİK
1 Bölgedeki İsrail karşıtı ulusal kampanyaların değerinin düşürülmesi:
Hizbullah ve HAMAS, kendi ülkelerinde, diğer ülkelerin çıkarlarına göre değil, kendi çıkarlarına göre hareket eden ulusal güçlerdir. Onları İran'ın vekil gücü olarak görenlerin temel gerekçesi hem kendi ulusal çabalarını hem de bölgenin ve Arapların 70 yıllık kökleri olan İsrail karşıtı hareketini aşağılamaktır.
Bu, Batılı propaganda makinelerinin kasıtlı bir anlatımıdır ve bazı İslam ülkeleri gazetecileri de bunu tekrarlamaktadır. İran'ın bu alandaki başarısı, bölgede devlet inşası ve millet inşası meselesini doğru anlaması sayesinde onlarla birleşmesiydi.
Bu anlayışa göre bölgedeki devlet yapılanması hatalıdır ve devletler sivil gruplar tarafından belirlenmektedir.
2 HAMAS'ın 7 Ekim operasyonundaki bağımsız eylemleri:
HAMAS 7 Ekim'de kendi saldırısını başlattı ve İran'a danışmadı. 7 Ekim operasyonundan sonra Ayetullah Hamaney, bunları İran'a atfetmenin Filistinlilerin İsrail zulmüne ve işgalci rejimin işgaline karşı 70 yıllık mücadelesini küçümsemek ve aşağılamak olduğunu açıkça söyledi.
3 HAMAS'ın bölgesel konularda bağımsız karar alması:
HAMAS kararlarını bağımsız olarak kendisi alıyor. Suriye örneğinde İran, Suriye Hükûmeti’ni desteklese de HAMAS, Beşar Esad'ın düşmanlarından biri olmuş ve Suriye'de yaşanan huzursuzlukların ardından bu ülkeyi terk ederek Katar'a yerleşmişti.
Son günlerde Beşar Esad'ın devrilmesinden dolayı Heyet Tahrir Şam’ı kutlayan ilk direniş gruplarından birinin HAMAS olduğunu da görüyoruz. Bu nedenle HAMAS'ın İran'ın vekil gücü değil, İran halkına değil, Filistin'in emellerine hizmet eden ulusal bir örgüt olduğu kabul edilmelidir.
Vekil güçler doğası gereği paralı askerler olarak kabul edilir ve HAMAS bir paralı asker olmadı ve değildir ancak İsrail'e karşı mücadelede İran'la müttefiktir.
4 Hizbullah'ın kuruluş felsefesi İsrail işgaline karşı çıkmaktı:
Hizbullah da aynı şekilde Lübnan'daki iç taraflar çerçevesinde faaliyet göstermektedir ve vekil bir güç olarak kabul edilmemelidir. Ayetullah Hamaney, Said Hariri ile yaptığı görüşmede Notre Dame'ın Kamburu hikâyesini Hizbullah'ın bir metaforu olarak nitelendirdi. 2010 yılında dönemin Lübnan Başbakanı Said Hariri ile yaptığı görüşmede Hizbullah'ın silahları meselesini ulusal bir mesele olarak ele almıştı.
Ayetullah Hamaney, Saad Hariri'ye yanıtında Victor Hugo'nun “Notre Dame'ın Kamburu” adlı Fransız romanına atıfta bulunarak, Lübnan'ın tehdit altındaki, darbe alan ve zorbalar tarafından tasallut edilen Orta Doğu'nun güzel gelini olduğunu belirtti.
Ancak hikayedeki güzel kadın olan bu gelin Esmeralda, kimse ona saldırmasın veya tasallut etmesin diye kendini savunmak için bir hançer taşıyordu. Hizbullah'ın silahını, Lübnan'ı dış tehditlere karşı korumak için gerekli olan zümrüt rengi bir hançer olarak değerlendirdi.
5 Yemen'in bağımsızlığı:
Yemenliler de yine böyledir. Yemenlilerin, uyarılarına uymadıkları için İran gemilerine birkaç kez el koyduğu söyleniyor. Yemenliler aynı zamanda Filistin davasının da müttefikidir.
6 7 Ekim operasyonunun sivil niteliği:
Eğer 7 Ekim operasyonu İran ve sözde vekil güçler ya da İran direniş ekseninin koordinasyonu ile koordine edilmiş olsaydı, İsrail kesinlikle bu Direniş Ekseni’ne ilk şokta telafisi mümkün olmayan darbeler vurmak için en iyi fırsatı verirdi. Ayrıca ekim saldırılarının niteliği, bu operasyonun bir devlet aktörü tarafından tasarlanmadığını gösteriyor. Sahanın birleştirilmesi bile daha sonra gerçekleşmedi. Lübnan Hizbullahı Gazze halkının acısını azaltmak için ülkenin kuzeyinde İsrail'i meşgul etmeye çalıştı.
7 İran'ın müttefiklerin yardımı olmadan İsrail'e saldırma konusundaki bağımsız eylemi:
Gerçek Vaat ve Gerçek Vaat-2 operasyonları sırasında bile İran, müttefik güçlerinden yardım istemeden İsrail'e tek başına füze ve dron saldırısı düzenledi. Çünkü bu güçleri paralı askerleri değil, müttefikleri olarak görüyordu. İsrail ise İran'a saldırıda veya Gazze ve Lübnan'a saldırıda zalim Batılı güçlerin silah ve teçhizatını çocukları öldürmek için kullandı.
8 Ayetullah Hamaney'in İran'ın vekil güçlere ihtiyacı olmadığı yönündeki açıklaması burada anlamını bulmaktadır.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.