İranlılardan Batılı ülkelere: Zor günlerimizde bize yaptıklarınızı biz size asla yapmayız!
Avrupa ve ABD İranlılara 40 yıldır uygulanan yaptırımların bir kısmını yaşasalardı, şimdiye kadar çoktan çökmüşlerdi. İran'ın, DSÖ'ye göre sözde gelişmiş Amerikalı ve Avrupa ülkelerinin bu tür yıkıcı yaptırımlar altında asla yapamayacağı, ülke çapındaki anti-Koronavirüs önlemleri unutulmamalıdır.
Bu yazı Pers yeni yılı gelmeden önce Tahran Times’daki son makalem olacak. Her zaman olduğu gibi, yüce Allah'ın lütfuna ve İmam Mehdi'nin insanoğlunu kurtarmak için yeniden ortaya çıkışına sığınırım.
İmam Mehdi'nin yeniden ortaya çıkışı, Şii Müslümanların, özellikle de On ikicilerin inandığı, on ikinci İmam'ın bilinmeyen bir zamanda geri döneceği ve İslami bir barış ve adalet devleti kuracağına dair bir inançtır.
Yaklaşık bir aydır ülkemiz, 160'ı aşkın diğer ülke gibi, Koronavirüs salgınından kötü bir şekilde etkilendi. Ülkenin son haftalardaki tüm kapasitesi salgın hastalıkla mücadelede kullanıldı.
Doğal olarak, virüsten etkilenen ülkeler hastalıkla mücadele etmek için tesislerini, kapasitelerini ve enerjilerini harcamaya başladılar. Ancak İran'ın hikayesi diğerlerinkinden farklı.
İradesi sağlam İran halkı, çok zor bir Pers yılının son günlerini yaşarken (21 Mart 2019-19 Mart 2020), düşmanlar İran’a karşı azami baskı politikası uygulamaya başladı. Zayıflatıcı yaptırımlar uyguladılar, askeri saldırılar başlattılar ve askeri komutanlarımıza suikast düzenlediler.
Geçen Aralık ayında Wuhan’da ortaya çıktığı düşünülen COVID-19, 162'den fazla ülke ve bölgeye yayıldı. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 17 Mart itibariyle virüsten kaynaklanan dünya çapında ölüm bilançosu 7.332'yi geçti ve dünyada toplam 185.387'den fazla vaka doğrulandı.
Salı günü itibariyle İran'da COVID-19’dan ölenlerin sayısı 988'e ulaştı. Ayrıca, 16.169 İranlının da virüsü kaptığı doğrulanmıştır.
KUTLAMALAR İPTAL EDİLDİ
Hastalığın yayılmasını önlemek için okullar ve üniversiteler kapatıldı, kültürel ve dini kutlamalar iptal edildi. Ayrıca, halka açık yerler, otobüsler ve metrolar düzenli olarak sterilize ve dezenfekte edilmektedir.
Azimli İran halkı, İran'a karşı baskıyı yoğunlaştırma amaçlı yıkıcı yaptırımlar ve psikolojik savaş altındayken salgın hastalıkla mücadele etmektedir.
Bu azami baskı musibetinin en önemli kısmı, planlayanlarına göre, İranlılara karşı yumuşak bir psikolojik operasyondan başka bir şey değildi. Öncelikle İranlılar arasında bir umutsuzluk duygusu yaratıp ve teslim olmaları amaçlanmıştı.
İran'a karşı devam eden bu orantısız savaşın ardından, düşmanlarımız Koronavirüs salgınını toplumumuza nihai kayıplarını verdirtmek için çok iyi bir şans olarak gördüler, ancak düşmanlarımız, yüce Tanrı'nın diğer tüm güçlerden daha üstün olan gücünü görmezden geliyorlardı.
Bazı kinci medya kuruluşlarının son haftalarda yoğunlaştığı konuların hızlı bir özeti gerçekleri açığa çıkaracaktır:
Söz konusu medya kuruluşları, ülkemizdeki medya kuruluşları Sağlık Bakanı Yardımcısı İraj Harirchi'nin Koronavirüs’e yakalandığını bildirmesi üzerine İran'daki önlemlerle alay ettiler. Ancak, daha sonrasında İngiliz Sağlık Bakanı ve 10 Fransız milletvekili salgına yakalandığında aynı gelişmelere karşı sessizliklerini korudular!
Bu medya kuruluşları, virüs salgını esnasında İran'da normal seyirlerdeki bir yüz maskesi ve dezenfektan eksikliğini, bir felaketmiş gibi abarttılar, ama daha sonra aynı olay henüz virüs salgını başlamamışken ABD'de yaşandı. Hiçbir medya kuruluşu bu konuya dikkat çekmedi!
İran'ı virüsün ana kaynağı olmakla suçlayarak, sınırlarını kapatması gerektiği gibi medya çığırtkanlıklarına başvurdular. Şimdi ise hem ABD’nin hem de Avrupa ülkelerinin virüsün yayılmasını önlemek için sınırlarını kapatmalarına tanık oluyoruz!
Bazı İranlı siyasi ve dini figürlerin virüs sebepli ölümlerini ülkede bir kriz olarak gösterdiler. Ancak kısa bir süre sonra Kanada Başbakanı'nın eşi, ABD Savunma Bakanı ve onun yardımcısına COVID-19 teşhisi konuldu ve karantinaya alındılar!
Büyük Ayetullahların kutsal kenti Kum’da sağlık tedbirlerinin yerine getirilmesinin yasaklandığı yalanını ortaya attılar. Daha sonra, bazı Amerikalı rahiplerin virüs salgınına rağmen insanları el sıkışmaya devam etmeleri için teşvik ettiği görüntüleri yayınlandı!
İmam Rıza'nın kız kardeşi Masume'nin (A.S.) kutsal türbesini yalamaya kalkışan adama videosunu yayınlaması için para ödediler, ama daha sonra İsviçreli bir gazetecinin sokakta asfaltları yaladığı video viral oldu!
İranlıların hurafelere sarıldıklarını iddia ettiler. Ancak, bir TV programı virüse yakalanan insanları iyileştirme gücü olduğunu iddia eden Hristiyan bir rahibin videosunu yayınladı!
İranlılara söylenti yaymayı seven insanlar dediler, ancak batı ülkelerinde üzerine yüzlerce fotoğraf yayınlanan gereksiz tuvalet kağıdı kavgaları, bazı devlet yetkililerinin taharet temizliğinde tuvalet kağıdı yerine maşrapa kullanmalarını önermelerine sebep oldu!
İranlıların korona virüsü salgınıyla mücadele edemeyeceğini ve kendilerini tamamen dua etmeye adadıklarını iddia ettiler, ancak Beyaz Saray'daki ABD hükümet yetkililerinin toplu dua merasimlerinin fotoğrafları ortaya çıktı!
İran toplumunun itibarına zarar vermek için yapılan bu asılsız suçlamalardan daha çok fazla var.
DÜŞMANLARIMIZIN GERÇEK HEDEFİ
Hiç şüphesiz, Avrupa ülkeleri ve ABD İranlılara son 40 yıldır uygulanan acımasız yaptırımların sadece bir kısmını yaşamış olsalardı, şimdiye kadar çoktan çökmüşlerdi.
İran'ın, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sözde gelişmiş Amerikalı ve Avrupa ülkelerinin hiçbirinin bu tür yıkıcı yaptırımlar ve baskılar altında asla yapamayacağı, ülke çapındaki çeşitli anti-Koronavirüs önlemleri unutulmamalıdır.
Yukarıda bahsettiğim kanıtlar, şimdiye kadarki farklı savaş senaryoları çerçevelerinde düşmanlar tarafından yürütülmekte olan bazı gerçeklerdir.
Hiç kimse, tarih boyunca süregelmiş özgüveninin, zengin kültürünün, insaniyetçiliğinin ve dini inançlarının, İranlıları dirençli ve öncü bir ulusa dönüştürdüğü gerçeğini görmezden gelemez. Ülkenin sağlık personellerinin ve diğer kesimlerin fedakarlıkları, hükümetin virüs salgınıyla daha güçlü bir şekilde mücadele etmesine yardımcı olmuştur, ancak bu tür değerlerin hümanizm ve materyalizm ideolojileriyle şekillenen toplumlarda yeri yoktur.
İran dışında, bu tür krizlerin üstesinden gelmesi için hükümetlerine yardım etmeye can atan bir halkı olan hiçbir ülke yoktur. ABD'de, insanlar Koronavirüs salgını sonrasında olası bir kaos korkusuyla, silahlar satın almak için uzun kuyruklarda görülmektedir.
Bu makale, İran'a karşı algı operasyonlarına başvuran düşmanlarımızın gerçekteki hedeflerini ortaya çıkarmak için yazılmıştır. Toplumumuzun birliğini sarsmak için uydurma istatistiklere ve verilere, gülünç ancak aşağılayıcı metinlere ve sahte haberlere güveniyorlar.
Makalenin son sözü şudur: Bu zor günler elbet geçecektir ve tekrar üstünlük kurulacaktır, ancak dünya ülkeleri bilmelidirler ki biz İranlılar, küresel zorbalara karşı tek başımıza direniyoruz. İran'a uygulanan azami baskıdan memnun olan ülkeler, bu durumun değişeceğini ve yine üstünlüğün sağlanacağını da bilmelidir. Ama Batılı hükümetlerin halkımıza yaptıklarını biz asla yapamayız.
Bu makale tarihe geçecektir ve tarih gelecekte makalenin verdiği bu mesajı konuşacaktır!
Not: Ara başlıklar tarafımızdan konulmuştur.