23 Ekim 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Irkçılığın bitmesi için önümüzde büyük görevler var’

Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi hukuk bölümü ana dal yöneticilerinden avukat Hülya Arslaner-Sözsahibi ile mesleki yolculuğunu ve bu yolculukta yaşadığı zorlukları konuştuk.

‘Irkçılığın bitmesi için önümüzde büyük görevler var’
A+ A-
ÇİĞDEM ERÇİN

Almanya`daki birçok Türk gibi Hülya Arslaner-Sözsahibi`nin hikayesi de benzer bir şekilde başladı. Babası işçi olarak Almanya`ya geliyor, zor şartlar altında çalışıyor, çok geçmeden ailesi de Konya´dan Almanya`ya geliyor. Hülya Arslaner-Sözsahibi o sıralar henüz 3 yaşında. Okula başladığında Almancayı neredeyse hiç bilmiyor, başlarda zorlansa da başarılı bir öğrencilik hayatı geçiriyor. Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi hukuk bölümünden mezun olan Arslaner-Sözsahibi aynı zamanda Paris’te de hukuk eğitimi aldı. Stajını Almanya’da
Federal İçişleri ve Dışişleri bakanlığında yaptı. O dönem bakanlıkta ırkçılıkla karşılaşıyor ‘sizin gibi bir Türkü önemli görevlerin başında görmek istemiyoruz’ deniyor. Hakkını arıyor ve bu sözü söyleyen müdürünü şikâyet ediyor. Hülya Arslaner-Sözsahibi meslek hayatına avukat olarak devam ediyor, 2005 yılında kendisine ait olan hukuk bürosunu kapatıyor, mezun olduğu üniversiteye bu sefer eğitmen olarak ve yeni bir bölüm kurmak üzere geri dönüyor. İki çocuk annesi Hülya Arslaner-Sözsahibi Goethe Üniversite’sinde yüzlerce hukukçu yetiştirdi.

‘Irkçılığın bitmesi için önümüzde büyük görevler var’ - Resim : 1

‘IRKÇILIKLA BİRÇOK KEZ KARŞILAŞTIM’

Sizce Türklere ya da Avrupa'da yaşayan yabancılara gösterilen tutumda herhangi bir iyileşme var mı?

Maalesef ırkçılık bu yüzyılda daha az olması gerekirken daha kötü bir şekilde karşımızda.

Kadın ve Türk kökenli olmanızın iş hayatında olumsuz etkileri oldu mu? Daha açık soracak olursam siz ırkçılıkla karşılaştınız mı?

Evet, maalesef ben de hem kadın hem de yabancı kökenli olduğum için ırkçılıkla karşılaştım. Kötü teklifler aldım ve teklifleri reddettiğim için işim engellendi. Fakat başarılı olamadılar, şu an en güzel yerdeyim.

Birazda mesleğinize de değinmek istiyorum ancak öncesinde yaşadığınız ırkçılık konusunu açalım. Örneklendirir misiniz, nasıl bir durum yaşadınız?

Aslında akademisyen olarak çalışırken daha ağır bir şekilde ırkçılık yaşadım. Her çalıştığım yerde olmasa da önemli mevkilerde oldu bu durum maalesef. Örnek verecek olursam, stajyer hakimlik yaparken bana daha çok yabancı vakalar veriliyordu. ‘Siz bu durumları iyi bilirsiniz, zaten hep yalan söylüyorlar’ gibi sözlerle karşılaşıyordum. Ya da Federal İçişlerinde hukuk stajımı yaparken ‘sizin gibi kalifiye bir Türkü önemli bir pozisyonda görmek istemiyoruz’ veya ‘siz birinci nesil gibi değilsiniz, birçok dil biliyorsunuz, haklarınızı arıyorsunuz, bu da bazılarının hoşuna gitmiyor’ gibi söylemlerle çok karşılaştım, dahası iş hayatımda yükselmemi engellemeye çalıştılar.

Peki siz buna nasıl tepki gösterdiniz?

Hiçbir zaman susmadım, bu kişileri şikâyet ettim. Şikayetlerim hep olumlu karşılandı.

‘ÜNİVERSİTEDE BÖLÜM KURDUM’

Biraz da mesleğinizden bahsedelim.

Frankfurt’ta, Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi’nde hukuk alanında bir bölümün yöneticisiyim, avukatım. Hukuk öğrencilerinin mezun olmadan önce yabancı hukuk terimleri üzerine ve iş hayatına hazırlanmaları için sunum, retorik gibi dersler almaları gerekiyor. Bu derslerin içerikleri, bütçe ve derslere girecek uzmanları belirliyorum. Daha evvel derslere giriyordum, şimdiler de yoğunluktan dolayı ders veremiyorum. 2005 yılında hukuk büromu kapatıp, üniversitedeki görevimi üstlendim. Yine aynı yıl bahsettiğim bölümümüzü kurduk, o tarihten bu yana da Goethe Üniversitesi’nde çalışıyorum.

Yabancı kökenli öğrencilerin hukuk fakültesine ilgisi nasıl?

İlgileri çok yoğun, hukuk tabii ki statü olarak da ilginç geliyor, bundan dolayı da sevilen dallardan birisi sanırım ve ileride geniş çaplı imkanlar da sunuyor.

‘IRKÇILIK MAALESEF BİTMEDİ, TOPLUM OLARAK ÖNÜMÜZDE BÜYÜK GÖREVLER VAR’

Geçen günlerde Solingen saldırısının yıl dönümüydü, bundan iki sene evvel de yine Hanau’da ırkçı bir saldırı gerçekleşti. Birçok kişi hayatını kaybetti. Siz bir hukukçusunuz Almanya'da yaşayan yabancıların kaygılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Artık ırkçılığın bitmesini çok istiyorum. Karşımızda toplumsal olarak çok büyük görevler var. Endişeliyim ama ümitliyim de aynı zamanda çünkü çevreme baktığımda, medyayı takip ettiğimde yabancı uyruklu önemli kişiler önemli konumdalar. Bu yüzden değişimin geleceğini ümit ediyorum.

‘GENÇLER SEVDİKLERİ İŞİ YAPSIN’

Gençlere önerileriniz var mı?

Gençleri çok seviyorum, onlara yardımcı olmak istiyorum. Onların umutlarını, ümitlerini hayallerini kırmak istemiyorum. Derslerine çok ilgi göstersinler, gerekirse destek alsınlar, ellerinden geldikleri kadarıyla kariyer yapsınlar. Herkesin üniversiteye gitmesi gerekmiyor, güzel ve sevdikleri bir mesleğe sahip olsunlar ilgi duydukları konulara yoğunlaşsınlar. En önemlisi kendilerine baskı yapmasınlar, başkalarının isteklerini değil kendi hayallerinin peşinden koşsunlar. Başarı ille bir hukukçu ya da bir doktor olmakla olmuyor, başarı ve mutluluk sevdiğiniz işle olabiliyor.

Sevgi, saygı ve iyi arkadaşlıklar kursunlar, susmasınlar güven duyduğu insanlara açılsınlar, haklarını arasınlar, kendi dillerini iyi öğrensinler, kendi kökenlerini yalanlamasınlar.

Son Dakika Haberleri