17 Kasım 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İş Bankası Genel Müdürü Aran: Bedel ödüyoruz ancak 2026’da rahatlarız

İş Bankası Genel Müdürü Aran, üretim, talep ve istihdamdaki azalmanın derinleşeceğine işaret ederek ekonominin soğuduğunu belirtti. Aran, rahatlamanın ancak 2026 yılında görüleceğini aktardı.

İş Bankası Genel Müdürü Aran: Bedel ödüyoruz ancak 2026’da rahatlarız! Piyasalar ne zaman rahatlayacak? Piyasalarda ne zaman rahatlama olacak?
A+ A-
EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Bankanın 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla AA’ya açıklamalar yaparak ekonomi gündemini değerlendirdi. Aran; üretim, talep ve istihdamdaki azalmanın derinleşeceğine işaret ederek büyümenin yüzde 3,5 civarında oluşmasını beklediğini, dolayısıyla ekonominin soğuduğunu belirtti. Aran, enflasyon kontrol altına alınıp fiyat istikrarı sağlandıktan sonra ekonominin dengeye ulaşacağını ve rahatlamanın ancak 2026 yılında görülmesini beklediğini ifade etti.

GÜVEN ENDEKSLERİ BOZULUYOR

Üretim, talep ve istihdamdaki azalma kaynaklı stresin güven endekslerinde de kendini gösterdiğini, mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksinin 2020 yılından bu yana ilk kez 100 eşik seviyesinin altına gerileyerek bozulan beklentilere işaret ettiğini, diğer güven endekslerindeki (tüketici, hizmet sektörü, perakende ticaret ve inşaat) bozulmanın da sürdüğünü söyledi.

Şu andaki tablonun, "Para politikasında sonuç alırken ve fiyat istikrarı sağlanırken aslında diğer tarafta ne ile karşılaşacaklarını, yapılanların ne pahasına yapıldığını" gösterdiğini kaydeden Aran, "Amacımız fiyat istikrarını sağlamaksa, enflasyonu düşürmekse bunun bedelini de ödeyeceğiz. 'Enflasyonla mücadele edeceğiz, kontrol altına alacağız.' dediğimizde büyümede, istihdamda, üretimde, ihracatta sorunlar yaşayacağımızı bilmemiz gerekiyor." dedi.

Enflasyon kontrol altına alınıp fiyat istikrarı sağlandıktan sonra ekonominin dengeye ulaşacağını ve rahatlamanın ancak 2026 yılında görülmesini beklediğinin açıkladı.

‘FAİZ 2025 SONUNDA YÜZDE 20’YE DÜŞEBİLİR’

Hakan Aran, sıkılaşmada henüz kredilerin büyümesindeki sınırın gevşemesini beklemediklerini, bankaların bu süreci yönetebileceğini belirterek, faiz indirim döngüsünün ne zaman başlayacağına dair şunları kaydetti:

"Ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankasının bir aksiyon almayacağını, sadece sözlü ve yazılı yönlendirmeyle izleyen dönemde faiz indirimlerine başlayabileceğinin sinyalini vereceğini sanıyorum. Yıllık enflasyonun ve enflasyon eğiliminin politika faizi seviyesinin altında kalıcı olarak şekilleneceğinin net olarak görülmesiyle birlikte kasım ayından itibaren 250 baz puan seviyesinde faiz indirimleri için fırsat oluşacağı ve bu yılın sonunda politika faizinin yüzde 45'e, önümüzdeki yılın sonunda da yüzde 25'e indirilebileceği kanaatindeyim. Bu, Türkiye'de enflasyonun kontrol altına alınması, sistemin işleyişi ve reel sektör üzerindeki yükün hafiflemesi gibi unsurlarla birleştiğinde 2026 yılına umutla bakmamızı sağlar. Enflasyonun da 2025 sonunda yüzde 20 civarına düşebileceğini öngörüyoruz. Bu, bizim için pek çok dengenin sağlanması açısından önemli.”

İş Bankası Genel Müdürü Aran, enflasyonda hanehalkının hissettiği enflasyon ile piyasa beklentileri arasındaki makasa ilişkin de hanehalkının, baz etkisi devreden çıkıp da aylık enflasyon yüzde 1'ler seviyesine indiğinde ancak güven hissedeceğini, o nedenle hanehalkındaki beklentinin piyasa beklentilerine yakınsaması için aylık enflasyonun gerçek manada yüzde 1'li seviyelere, hatta yüzde 1'in altına inmesi gerektiğinin mesajını verdi.

TL’DE DEĞERLENME

Ekonomiye dair 2024 beklentilerini de paylaşan Aran, Türkiye'nin büyüme oranının yüzde 3,5, cari açığının 30 milyar dolar, işsizlik oranının yüzde 9-10 aralığında olmasını, TL'nin de yılı reel bazda değerlenme ile kapatmasını öngördüklerini dile getirdi.

ÖZ KAYNAK BÜYÜKLÜĞÜ 285 MİLYAR LİRA

İş Bankası’nın 100. yıl verilerine ilişkin de bilgiler veren Aran, yaptığı açıklamada, 26 Ağustos 1924'te 2 şube, 37 çalışan ve 1 milyon lira sermayeyle yola çıkan Bankanın, bugün 20 bin çalışanı ve 1042 şubesinin bulunduğunu, 285 milyar liralık öz kaynak büyüklüğüne ulaştığının altını çizdi.

Aran, 11 ülkede 22 yurt dışı şube, 3 banka, 2 temsilcilikle esasında bölgesel bir bankaya dönüşen İş Bankasının aktif büyüklük, kredi ve mevduatta özel bankalarda birinci konumunu sürdürmesinin, İşCep'in "Dünyanın en iyi mobil bankacılık uygulaması" seçilmesinin 100 yılda Bankanın nereden nereye geldiğinin güzel bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Bankanın finansal sonuçları ve yıl sonu hedeflerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Aran, ilk yarı sonuçlarını açıklarken 2024 için öz kaynak karlılığı beklentisini yüzde 30'lu seviyelerde, net faiz marjını yüzde 2'lerde olacak şekilde revize ettiklerini belirtti.

İSTİHDAM VE REFAHA KATKI

Aradan geçen bir asırda dünyada da Türkiye'de de çok şeyin değiştiğini, dönüştüğünü ifade eden Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kurulduğumuz günden bu yana bizim için değişmeyen bir şey var; o da ilk faaliyete başladığımız günkü ana amacımız neyse bugün de aynı amacı taşımak… Ülke ekonomisinin büyümesine ve istihdama, refahın artmasına katkı... İş Bankası 1924'te bunun için vardı, bugün de bunu yapıyor.

“İster bankacılık ister reel sektör olsun, tüm ekosistemin her bir kuruluşunu iş ortağımız görüp onlarla beraber güçlerimizi birleştirip küresel rekabette fark yaratacak adımlar atıyoruz. İşbirlikleri yaratmak ve bunlarla dünyaya açılmak, bu yolda bir fark yaratmak peşindeyiz.”

Hakan Aran, son dönemde dijitalleşme odağında bölgesel anlamda yeni bankacılık yatırımlarına hız verdiklerini dile getirerek “Tesis edilmekte olan yeni ortaklıklarla Bankanın ikinci yüzyıl perspektifini yansıtacak şekilde, öncelikle İngiltere ve AB'yi kapsayacak bir dijital banka hedefine ulaşma yolunda çalışıyoruz." diye konuştu.

‘HOLDİNGLEŞMEDEN VAZGEÇMEDİK’

Holdingleşme sürecine ilişkin de bilgi veren Aran, 31 Ağustos'a kadar süreci sonuçlandırma imkanının kalmadığına işaret ederek, "Bizim açımızdan vazgeçmek gibi bir durum söz konusu değil holdingleşmeden vazgeçmedik. Bu tarihten sonraki süreçte ilgili kurumlardan gelecek değerlendirmeler dikkate alınarak nasıl bir aksiyon alacağımıza karar vereceğiz." ifadelerini kullandı.

BAĞIMSIZLIK POLİTİKASININ İŞARETLERİNDEN BİRİ

Türkiye İş Bankası’ndan 100. kuruluş yıl dönümüne özel yapılan açıklamada, siyasi ve ekonomik bağımsızlığa dikkat çekildi. Açıklamada, “Ulusal ekonominin kurulup güçlenmesinde önemli bir rol üstlenen Banka, hem milli bir sermayenin teşekkül etmesini hem de bu sermayenin verimli alanlara yatırılmasını temel işlevleri arasına alarak, bir yandan çağdaş ve ulusal bankacılığın ülkemizde kurulup gelişmesinde bir yandan da iştirakleri kanalıyla sanayileşme çabalarının içerisinde yer aldı.” sözleri kullanıldı.

İş Bankası Genel Müdürü Aran: Bedel ödüyoruz ancak 2026’da rahatlarız - Resim : 1

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk, siyasi bağımsızlığın yanında ekonomik bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunun farkındaydı. Daha Milli Mücadele sırasında tam bağımsızlığın ancak iktisadi bağımsızlıkla mümkün olacağını düşünüyordu. 29 Ekim 1923’ten önce İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi, tam bağımsızlığın ancak iktisadi bağımsızlıkla mümkün olabileceği yaklaşımının göstergesi olarak tarih sayfalarında yerini aldı. Kongrede iktisat politikalarının ne yönde ilerleyeceğinin işaretleri verildi. İşte bu işaretlerden biri Türkiye İş Bankası’ydı…”

‘ENFLASYON MUHASABESİ KADAR DOĞAL BİR ŞEY YOK’

Enflasyon muhasebesine ilişkin de Aran, "Bence enflasyon muhasebesi uygulanmalı. Ortada enflasyon varsa ve yüksek bir orandaysa enflasyon muhasebesinin uygulanmasından daha doğal bir şey yok. Enflasyon muhasebesi uygulanmadığı durumda bilançolar aldatıcı olacak ve bozulmalar da geç fark edilecektir. Bu da şirketlere maalesef telafisi çok zor zararlar verebilir." dedi.

Kaynak: AA
Türkiye İş Bankası Üretim İstihdam Enflasyon