İş dünyası içinden iş dünyasına eleştiri: Fiyatları yükselten neoliberalizmden memnunlar
İstihdam dengesizliği ve maliyet üstü fahiş fiyatlama olmak üzere ekonomide iki temel sorun olduğunu belirten Uzel, iş dünyasının fiyatları yükselten neoliberal politikalardan memnun olduğunu ve devlet müdahalesiyle neoliberalizmin rafa kalkması gerektiğini söyledi.
Türkiye ekonomisi ve işletmelerin önündeki temel sorunlarını konuşmak için Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği İstanbul Temsilcisi ve Fakı Mehmet Efendi Baklavaları Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Uzel’e konuk olduk. Yüksek enflasyon ve sıkılaştırma politikalarının gıda sektörünü de olumsuz etkilediğini dile getiren Uzel, firma şubelerinin kârlılığının düştüğünün bilgisini verdi. 2013’te ortalama bir şubenin yıl içinde en yüksek aylık kârının 20 bin TL iken bu sayı 2023’te 50 bin TL olmuş durumda. Dolar seviyesinin maliyetler üzerinde etkili olduğu için kârın dolar karşılığının önemli olduğunu söyleyen Uzel, 2023’te 10 bin dolara karşılık gelen aylık kârlılığın bugün bin 600 dolara gerilediğini belirtti.
‘REKABET DE ÖNLENİYOR’
Fevzi Uzel, piyasada fahiş fiyatlamalar ve istihdam dengesizliği olmak üzere iki önemli sorunun olduğuna dikkat çekti. Enflasyonun yükselmesinin ardındaki sebeplerden birisinin maliyet üstü fiyatlama olduğunun altını çizen Uzel, şu ifadeleri kullandı:
“Maliyet üstü fahiş fiyatlamaların önüne geçilmesi için neoliberal politikaların rafa kalkması gerek. Piyasada fiyatların normalleşmesi için tam rekabet ortamının oluşması gerekiyor. Neoliberalizm, liberalizmin temelinde olan rekabetçiliğin de önüne geçiyor. Devlet konut ve otomobil fiyatlarına müdahale etti. Bu müdahalenin dalga dalga birçok alana yayılması lazım.
“Dünyada 90’a 10 diye adlandırılan bir kural var. Dünyadaki gelirin yüzde 90’ını yüzde 10’dadır. Kapitalizmin böyle bir kuralı vardır. Türkiye’de bu yüzde 95’e yüzde 5’e evrildi. Gelir adaletsizliği, dengesizlik daha da arttı. Bu durum devlet müdahalesiyle değişebilir. Çünkü tekelleşme ile birlikte vahşi kapitalizm denilen şey ortaya çıkıyor. Liberalizmin ve rekabetin de önüne geçiyor. Tam rekabetçi bir piyasada fiyatlar dengeye gelir. Bu tekelleşmeden ve fahiş fiyatlardan kâr elde eden iş dünyası neoliberalizmin devam etmesinden yana. Fakat güçlü bir hükümet var. İhtiyaç nedeniyle bu politikaları değiştirebilir.”
İSTİHDAM DENGESİZLİĞİ
İş insanları olarak birçok kriz gördüklerini ancak mevcut ekonomik krizde meydana gelen dengesizlikleri hiç öngöremediklerini vurgulayan Uzel, şöyle devam etti:
“Genelde kriz olunca araba, ev fiyatları talep olmadığı için düşer. İnsanlar işsiz kalır. İşveren rahat personel temin edebilir. Şimdi biz eleman bulamıyoruz. Türkiye’de çok önemli bir istihdam dengesizliği var. Çalışan ihtiyacı çekiyoruz. İnsanlar özellikle restoran ve lokantalarda çalışmak istemiyor. Bundan dolayı da gençleri suçlayamayız. Sistem, gençleri iş bulamayacağı bölümlerde dört yıllık üniversite okumaya yöneltiyor. O gençler de tabii belli bir yaşa gelip bir eğitim aldıktan sonra garson olmuyorlar. Biz eleman bulamazken gençler de okudukları bölümlerle ilgili iş bulamıyor. Maddi olarak iyi olanaklar sağlasak bile dört yıllık bölümden sonra tercih etmiyorlar. Dört yıllık fakültelerin çoğu kapatılmalı ve Türkiye ekonomisinin ihtiyacına göre şekillenecek Meslek Yüksek Okulları, teknik okullar kurulmalı. Hem gençler ihtiyaç olan iş gücüne yönelik eğitim almalı ve çalışan sıkıntısına çözüm olmalı hem de gençler işsiz kalmamalı.”
FAHİŞ FİYATLARA KARŞI ‘ANTEP KARTELİ’NE DİKKAT ÇEKTİ
Ramazan ayının öncesinde sektördeki baklava satış fiyatları ve maliyetleriyle ilgili analiz yaptıklarını söyleyen Fevzi Uzel, inceleme sonucu tezgahlarda maliyetin çok üzerinde yapılan satış fiyatlarına ulaştıklarının altını çizdi. Uzel, baklava üretimindeki maliyetler ve satış fiyatları arasındaki farkları şöyle anlattı:
“En lüks baklava çeşidi olan Antep baklavasında, en pahalı fıstık çeşidi ‘kuşboku fıstık’ kullanılır, kilosu 830 TL. 1 kilo baklavada 150 gr kullandığı takdirde 125 TL ediyor. En kaliteli ve maliyetli olan Urfa sade yağının 200 gr maliyeti 18 TL. 40 kat Karakoyun yufka, 1 adet yumurta, 300 gr şeker, 25 gr nişasta ve diğer masrafları eklendiğiniz zaman 1 kilo en kaliteli baklavanın maliyeti 215 TL oluyor. Biz de üzerine koyalım 250 TL olsun. İşletmelerin mağaza, eleman, ulaşım giderleri ve kârını da eklediğimiz zaman, fiyatının en fazla 600 TL’ye çıkması lazım ve bizde en yüksek fiyat 600 TL. Piyasada ise 800 TL’den aşağı değil. Maliyet üstü fiyatlar kâr marjına gidiyor. Ekonomik orta sınıf fıstıklı baklavada daha düşük kalite fıstığın kilosu 450 TL. 75 gr kullanırsak maliyeti 37 TL. Normal un ve yufka, yumurta, şeker, nişasta, diğer maliyetlerin toplamı 105 TL. Tezgah fiyatının maksimum 250 TL olması gerekiyor. Sektörde fiyatlar 400’ün altında değil. Cevizli baklavaya bakarsak cevizin kilosu 110 TL. 160 gr kullanırsak ceviz maliyeti 17 TL. diğer maliyetlerle birlikte bir kilo cevizli baklavanın maliyeti 80 TL. İşletme maliyetleri ve kâr ile birlikte 160 TL olması gerekiyor.”
FİYAT KANDIRMACASI
Kullandıkları ürünleri ve tedarikçileri kontrol etmek için her hafta Tarım Bakanlığına bağlı gıda laboratuvarına rastgele bir şubeden, rastgele bir ürünü analize gönderdiklerini ve herhangi bir soruna rastlamadıklarını belirten Uzel, yine de sektördeki fiyatlardan çok düşük maliyetlere ulaştıklarını ifade etti. Uzel yapılan maliyet üstü fiyatlamaların bir kandırmaca olduğunu dile getirerek kamu müdahalesinin ihtiyaç olduğunu vurguladı.