İş insanı Pazarbaşı Moskova izlenimlerini Aydınlık'a anlattı: Rusya hazır bizi bekliyor
Rusya'da Türk girişimciler için fırsatlar olduğunu belirten Pazarbaşı, 'Her türlü mal üretiminde, aklınıza gelebilen bütün sektörlerde, sanayiden tarıma kadar çok geniş çaplı bir üretim planlama hamlesi var. dedi.
İş insanı Ferhat Pazarbaşı, yakın zamanda Moskova'da çeşitli iş ve hükümet çevreleri ile temaslarda bulundu. Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek'in de eşlik ettiği görüşmeler sonrası ülkeye dönen Pazarbaşı ile Rusya'daki gözlemlerini ve bu ülkedeki ekonomik fırsatları ele aldık.
- Sizinle daha önce Batı'nın yaptırımlarının ardından Rusya'ya yönelik işbirliğinin hangi çerçevede ele alınması gerektiğini konuşmuştuk. Yakın zamanda Rusya Federasyonu'nda bir ziyaret gerçekleştirdiniz. Gözlemleriniz aktarır mısınız?
Moskova özelinde konuşacak olursak, hayatın genel akışında bir aksilik olmadığını söylemek mümkün. Bilakis hükümet, enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla elindeki döviz rezervini piyasaya sürerek döviz fiyatını düşürme çabasında. Harekâtın başlangıcında dolar karşısında 128’e kadar tırmanan Ruble, kısa sürede toparlanarak 58-60 bandına çekilmiş durumda. Halkın genel olarak yaşam biçiminde de bir gerginlik ya da farklılık sezilmiyor. Bu arada elbette Moskova’nın önemli caddelerinde, önemli binaların giriş katlarındaki zincir kafe ve fast food dükkanları ile batılı giyim mağazalarının bırakıp gitmiş olmalarından kaynaklanan tuhaf bir görüntü var.
ASIL FIRSAT YATIRIMLARDA
- Türk iş dünyasında genel bakış açısı, Batılı firmalardan boşalan pazarı “satış yaparak” doldurmak yönünde. Bu itibarla onlar yerine Rusya'ya biz mal satalım görüşü hakim. Salt bu temelde hareket etmek ne kadar doğru ve gerçekçi?
Boşalan yerleri mal satarak doldurmak, şu anda kısa vadeli ve fırsatçı bir yaklaşım olur. Bundan 5-6 yıl kadar önce Kremlin, ülke olarak ciddi bir üretim hamlesine girmek zorunda olduklarını algılamıştı. Bu çerçevede bazı kurumlar, konseyler de oluşturmuşlardı. Rusya’nın maalesef gerek üretim çeşitliliği gerekse üretilen malların miktarı anlamında ciddi problemleri var. Bence asıl fırsat, buradan oraya mal satmak yerine orada yatırım yapmak olmalı. Bu bağlamda “Böyle bir ortamda götürülüp oraya para bağlanır mı?” gibi bir korkuya kapılmanın da pek gereği yok çünkü üretim ekonomisi planlamaları çerçevesinde aslında Rusya Federasyonu Hükümeti ciddi teşvikler geliştirme peşinde. Burada oranları çok ayrıntılarıyla söylemek pek doğru olmayabilir ama kabaca 100 liralık bir yatırım için Türkiye’den gelecek 5-10 liralık bir ana paranın üzerine piyasadaki rayiç kredi maliyetinin çok altında oranlarla kullandırılması mümkün gibi görünüyor.
YÜZDE 10 İLE KAPILAR AÇILIR
Diğer yandan, bizim de daha önce Rusya Federasyonu'nun ilgili idarelerinden talep ettiğimiz bir devlet alım garantisi konusu vardı. Burada sözünü ettiğim şeyin, bizdeki gibi, kullanılmayan kısımların Hazine tarafından garanti edilmesi olmadığının altını çizeyim. Talebimiz; üretilen bir malın, belirli bir rayiç bedelle ve belli bir süreyle devlet tarafından satın alınabileceğinin garanti edilmesi doğrultusunda idi. Son ziyaretimizde, ilgili birimin şu ana kadar 1 yıl için verilen devlet alım garantilerini 7-10 yıla yükseltmek yönünde bir yasa tasarısı hazırlığı içerisinde olduğunu öğrendik.
Bunun anlamı; 100 milyon dolarlık bir yatırım için 10 milyon dolar gibi bir sermaye organize edilebilirse eğer, ki bu sermayeyi de Türkiye’den kredilendirme yoluyla bulmamız, örneğin Türk Eximbank gibi kaynaklardan bunun yollarını aramamız mümkün diye düşünüyorum. Bu durumda ayrıca Rusya makamları geri kalan 90 milyon dolarlık kısmını normal piyasa faizi ruble için yüzde 15-16 iken yüzde 3-4 üzerinden kullandırabilirlerse, yatırım çok avantajlı hale gelecektir. Peki Rusya neden böyle bir şey yapsın ki derseniz yanıtı basit: Rusya’nın finansör yatırımcıya değil, girişimci yatırımcıya ihtiyacı olduğu son derece net.
RUSYA'DA GİRİŞİMCİYE İHTİYAÇ VAR
- Rusya'da görüştüğünüz muhataplarınız Türkiye'den ve Türk iş dünyasından beklentilerini mutlaka aktarmışlardır. Bizimle paylaşır mısınız?
Rusya’daki makamlar Türk heyetlerinden beklentilerini dile getirdiler. Aslında beklenti sürekli yatırım olarak adlandırılıyor olsa da, benim algıladığım şu: Yatırımcıdan daha çok girişimciye ihtiyacı var Rusya Federasyonu’nun. Çünkü aslında bir para problemleri yok. Ne yapacaklarını da biliyorlar. Bu unsurları yani yapılması gerekenle, bunu oluşturacak kaynaklarla parayı bir araya getirip bunu bir sonuca dönüştürebilecek, tam da Türk insanının karakteristiğine uygun girişimci ruhlu insanlar arıyorlar. Temel gözlemim budur. Her türlü mal üretiminde, aklınıza gelebilen bütün sektörlerde sanayiden tarıma bazı planlamaları var. Bunların bazıları sıfırdan, bazıları yatırım geliştirme planlamaları. Diyorlar ki bizde işgücü de var, hatta mühendis ve formen düzeyinde yetişmiş işgücü de var. Gelin bunları birleştirin, bir sonuca dönüştürelim.
BATI İKAMESİ ÜRÜNLERLE DÖVİZ KAÇAĞI ÖNLENEBİLİR
- Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin Rusya tarafında hangi aksiyonları alınmasını beklersiniz ve önerirsiniz?
Aslında sizin de işaret buyurduğunuz gibi bizim insanımızın aklına hemen boşalan pazarı biz dolduralım, mal satalım, orada inşaat yapalım gibi şeyler geliyor. Oysa buradaki işbirliğinin daha stratejik, daha uzun vadeli olması gerekiyor. Malumunuz, nasıl ki Türkiye gibi CDS puanı çok yukarılara tırmanmış ülkelere dışarıdan yatırım yapmaya gelmek insanlar için bir tereddüt konusuysa, Rusya gibi halihazırda uluslararası sınır ötesi müdahalede bulunan ve bütün batı dünyasından çeşitli konularda ambargo yiyen bir ülkede yatırım yapılmasını özendirmek de kolay değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu fırsatı, girişimci firmalara bazı kredi olanakları sağlamak suretiyle değerlendirebilirse -ki bu kredi olanaklarının temel aksı sübvansiyon bile olabilir- sağlanan kredi olanaklarıyla Rusya’da çok ciddi yatırımlar gerçekleşebilir. Bu durum hem her iki ülkenin ekonomisine çok ciddi katkıda bulunur hem de üretilecek ürünlerin her iki tarafta kullanılabilecek olmasından dolayı Avrupa'ya ve ABD’ye doğru bir avro ve dolar kaçağını engeller. İşte bu, tam anlamıyla bir stratejik karar alma noktasıdır. Basit bir hesapla 100 milyon dolarlık bir yatırım için 1 milyon dolarlık bir özsermaye, Türk Eximbank üzerinden 10 milyon dolara çıkarabilirse, bu 10 milyon doların Rusya’daki karşılığı 100 milyon dolar oluyor. Yeter ki bunu yapmaya niyet olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de çeşitli devlet bankaları ve Türk Eximbank gibi kanallarla yapmaya muktedir olduğu bu dönüşümün, çok çok düşük riskli ama dev bir yatırım hamlesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü ortada şu çok net bir gerçek ki Rusya Federasyonu’nda, aklınıza gelebilecek tüm mal ve hizmet sektörlerinde inanılmaz boyutta bir talep söz konusu..