İşçi hareketinin geleceğine yönelik önemli bir eşik

Bu 1 Mayıs işçi hareketinin yakın geleceğine ışık tutacak ve yön verecek önemli deneylere sahne oldu.
İşçi sınıfı ve TÜRK-İŞ Bursa’daydı, Vatan Partisi de Bursa’daydı. Kadın hareketi yani Cumhuriyet Kadınları Derneği Bursa’daydı. Yüz bine yaklaşan yoğun bir işçi katılımı güçlü ve göze hoş gelen tüm bir yarattı. Alanda ve alana akan cadde boyunca sendika kortejlerindeki kadınlı erkekli işçilerin yüzleri gülüyordu. Birlik ve dayanışma duygusu, iyimserlik ve heyecan bütün alana ve caddelere yansıdı. Eylemde baştan sona tam bir disiplin egemendi. Bursa’da 1 Mayıs’ın adına ve anlamına yakışan gerçek bir emekçi ve vatanseverlik gösterisi oldu.

ATALAY’IN TARİHSEL KONUŞMASI

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Sayın Ergün Atalay, çok önemli bir 1 Mayıs konuşması yaptı. İşçi sınıfı ve emekçilerin vergi adaleti, gelir dağılımında düzelme, enflasyonun dizginlenmesi talebini seslendirdi, ekonomik krizin yükünün işçi ve emekçilere yıkılmasına karşı güçlü bir duruş sergiledi. Ama aynı zamanda vatanı savundu, bölücü teröre karşı açık tutum aldı, bölücü terörün arkasındaki emperyalizme ve Amerika’ya adını da vererek net tavır açıkladı. Atalalay, “Vatan yoksa işçi sınıfının ve halkın hiçbir şeyi yoktur” diyerek noktayı koydu. Gazze’de emperyalizmin ve siyonizmin saldırganlığına ve katiamını hatırlatarak Türkiye emekçisi ve halkının Flistin’le dayanışa duygularını Dünya’ya ilan etti.
Konuşmada dikkat çeken bir nokta da işçi sınıfının siyaset alanında ağırlığını ortaya koyma gereği oldu. Atalay, “Meclis’te niye 50-60 kişilik bir işçi grubu olmasın? Eğer olursa, başka bir tablo ortaya çıkar” diye önemle hatırlattı.
Ergün Atalay işçi konfederasyonlarına da seslenerek işçi sınıfının daha güçlü bir birlik ihtiyacını vurguladı. “1 Mayıs’ı niye ayrı ayrı kutluyoruz diyerek Önümüzdeki 1 Mayıs’ın İstanbul’da kutlanacağı müjdesini de verdi.

İSTANBUL’DA CHP’nin ÖNAYAK OLDUĞU GERGİNLİK VE PROVOKASYON MANZARALARI

İstanbul’da ise CHP, önayak olduğu Taksim dayatması sonucu beraber hareket ettiği DEM Parti, DİSK ve onlarla hareket eden diğer marjinal grupların gerginlik karışıklık, provokasyon ortamı, polis ve emniyet güçlerine saldırı, kavgalar, cop ve biber gazının öne çıktığı bir tabloya zemin hazırladı. Halkın asla onylamayacağı ve onaylamadığı tablolar yaşandı.

PEKİ NEDEN?

CHP’nin sözcülüğünü yaptığı Taksim inadının böyle bir tablo oluşturacağı baştan belliydi. Onların çağrıları itibar görmedi ve tecrit oldular. Hatta bozguna uğradılar. Peki neden? Niçin göz göre göre böyle bir yolu seçiyorlar? Bunun da üzerinde durmaya değer.
CHP yöneticilerinin, DİSK ve benzeri örgütlerin düşünce ve davranışlarına yön veren temel etken, ne yazık ki işçi sınıfının ve Türkiye halkının talep ve istekleri değil. Onlar kendilerini ABD ve AB gibi emperyalist dış güçlerin hedeflerine, planlarına ve beklentilerine göre programlıyorlar. Sonuç da böyle oluyor.
Yeri gelmişken şunu da belirtmekte fayda var. İşçi sınıfı bütün emekçiler 1 Mayıs’ı eninde sonunda Taksim’de kutlayacaktır. Ama inatlaşarak ve toplumda gereksiz kamplaşmalar yaratarak değil, milletin bütün üretici ve vatansever güçlerinin tek bir yumruk halinde kenetlenmesiyle. Buna da Vatan Partisi önderlik edecektir.

KOCAELİ VE DİĞER İLLERDEKİ KUTLAMALAR DA OLUMLU GEÇTİ

HAK-İŞ’ Konfederasyonunun Kocaeli’nde düzenlediği miting, Filistinle dayanışma ilanını ve işçi sınıfının önde gelen taleplerini dile seslendirdi. Herhangi bir olumsuz tablo ortaya çıkmadı. Ama bu doğru taleplerle hayata geçirilen eylemin neden TÜRK-İŞ ile ayrı ayrı yerlerde yapıldığı sorusu da ister istemez akla geldi. Adana’da, İzmir’de ve Türkiye’nin başka illerinde de işçi sınıfı ve emekçilerin öne çıkan taleplerini seslendiren etkinlikler oldu. Bütün bunlar, önümüzdeki süreçte Türkiye çapında birlik halinde çok daha büyük ve görkemli eylemlerin hayata gerçekleşeceğinin güçlü bir işaretini veriyor.

VATAN PARTİSİ’nin SINIFLA BÜTÜNLEŞEN İLKELİ TUTUMU

Vatan Partisi, 1 Mayıs’a işçi sınıfının ağırlıklı gücünün ve örgütünün bulunduğu yerde güçlü bir şekilde katılacağını önceden açıklamıştı ve öyle yaptı. Bursa’da güçlü, disiplinli ve göz alıcı bir görüntüyle dikkati çeken Vatan Partisi korteji hem alana akan yol boyunca hem de alanda işçi gruplarıyla karşılıklı olarak sevgi ve dayanışma duygularının ortaya konduğu tablo sergiledi.
Özgür Bursalı başkanlığındaki Vatan Partisi heyeti kürsüden isim isim ilan edildi. Parti temsilcilerimiz başta TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay olmak üzere Bütün sendika Başkanlarıyla kucaklaştılar. Karşılıklı olarak birlik ve dayanışma duygusunu paylaştılar.
Vatan Partisi’nin 1 Mayıs öncesinde yayınlamış olduğu bildiri işçi hareketi ve Türkiye açısından şu vurguları içeriyordu:
1- Emek ve vatan mücadelesinin birliği.
2- Ekonomik krizi yenmek ancak ve ancak üretim ekonomisiyle olur. Bunu hayata geçirecek bir siyasal iktidar ihtiyacı gelip dayatmıştır. İşçi sınıfının ve örgütlerinin bunu görmezden gelme lüksü yoktur. İşçi sınıfı önderleri de öncü partide yani Vatan Partisinde örgütlenmek göreviyle karşı karşıyadır.
Hem TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın, hem TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Yol İş Genel Başkanı Ramazan Ağar’ın yaptığı konuşmalarda ve hem de etkinlik süresince kürsüden yapılan açıklamalarda işçi sınıfının güncel taleplerinin yanı sıra bütün milletin ve ülkenin ihtiyacına işaret eden vurgular da ortama ciddi ölçüde yansımıştır.
Bütün bu saptamalar ışığında şunu söyleyebiliriz ki, işçi hareketi, Türkiye’nin yakın geleceğinde çok daha büyük ve önemli roller oynayacaktır. Ve aynı zamanda işçi önderlerinin Vatan Partisi’nde örgütlenmesinin fikirsel ve duygusal iklimi de her zamankinden daha çok yoğunlaşmış bulunmaktadır.