İşçi mücadele etti kıdemi hedef alan çalışma rafa kalktı

İstihdam Kalkanı paketi kapsamında işçinin kırmızı çizgisi kıdem tazminatının fona devri ile ihbar tazminatlarını tamamen ortadan kaldıracak olan belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin yasa tasarısı rafa kaldırıldı. Haziran ayından bu yana gündeme gelen ve Meclis'te görüşülmesi beklenen kanun teklifine karşı işçi sendikaları ve siyasi partiler harekete geçmiş, düzenlemenin sakıncalarını kamuoyuna anlatmıştı.

VATAN PARTİSİ İŞÇİNİN YANINDA

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında işçi ve işverenle yapılan toplantıda da taraflar düzenlemeye olumsuz baktığını dile getirdi. Görüşmeden her iki tarafın da önereceği bilim insanlarıyla bir çalışma yapılması fikri çıktı. Ancak bu sırada mevcut haklardan geriye gidişi hedefleyen çalışmalara işçi sınıfının ilk uyarısı genel grev oldu. Türk-İş, hak kaybının yaşanacağı düzenlemeye karşı çıktı, hayata geçirilmesi halinde genel grevin uygulanacağını ilan etti. Tavrını net ortaya koyan Türk-İş, ayrıca yurdun dört bir yanında alanlara inerek basın açıklamaları yaptı. Hükümet yetkililerine de atılacak adımın işçi, işveren ve hükümetin lehine olmadığı anlatıldı. Konfederasyon Türkiye'nin dört bir yanında eylemler de düzenledi. Sadece sendikalı değil, sendikasız işçiler de tepkilerini dile getirdiler. Vatan Partisi İşçi Sendika Bürosu ise konunun gündeme gelmesinin hemen ardından Türk-İş Hak-İş ve DİSK ile görüşmeler yaptı. Düzenlemeye ilişkin görüşlerini ilettiler.

KİTLESEL TEPKİ SONUÇ VERDİ

Çalışma hayatı uzmanı Yıldırım Koç, karara ilişkin “Kitlesel tepkisi belirleyici oldu. İşçi sınıfı demokratik yollardan tepkisini gösterdi, sonuç aldı. Bu nedenle işçi sendikaları federasyonunu ve özellikle de Türk-İş'i kutluyorum. Sağduyu ağır bastı! Ülkemizin yabancı saldırılara açık olduğu bir dönemde bir de işçiler ve işverenler arasında böylesine zamansız bir çatışmaya, kavgaya yol açabilecek bir konunun geri çekilmesi olumlu bir adım” değerlendirmesinde bulundu. Koç, şunları kaydetti: “Özellikle belirli süreli iş sözleşmelerinin işçiler açısından yaratacağı büyük tehlike geniş bir biçimde işçi kitlelerine iletilince, Türk-İş başta olmak üzere işçi örgütleri de buna tepki gösterdi. Konu tamamıyla değişti. Kıdem tazminatı fonu ve tamamlayıcı emeklilik programı uygulaması zaten işverenlerin, işçi sendikalarının da karşı çıktığı bir olaydı. İşverenlerin talebi belirli süreli iş sözleşmelerinin kullanılması önündeki engellerin kaldırılarak iş güvencenin ve kıdem tazminatının tümüyle ortadan kaldırılmasıydı.”

Koç, teklifin sonbaharda da gündeme geleceğini düşünmediğini dile getirdi.

ERDOĞAN: ADİL KONUMA GELMELİ

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan da açıklama geldi. Erdoğan, “Bu yeni döneme aktarılan bir şey. Kendileriyle görüşmelerimiz gerek bakanlık gerek şahsım olarak devam edecek. Kıdem tazminatı hususunda adil bir konuma getirmeden bu adımı bu şekliyle atmak doğru değil” dedi.

İŞÇİLER KARARLI DURUŞ SERGİLEDİ

Türk-İş, kanun teklifinin duyulmasının hemen ardından çalışmalara başladı. Kamuoyunu bilgilendirici 5 milyon civarında bildiri hazırlandı, fabrikalarda ve sokaklarda dağıtıldı. 81 ilde basın toplantıları yapıldı. Bin binaya dev pankartlar asıldı; pankartların bazısı 8, bazısı 10, bazısı da 16 metre boyundaydı... 100 bin afiş hazırlandı, 200 bin araçta “kıdemime dokunma” ilanına yer verildi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, sürecin başından beri gece gündüz çalışıyor. Atalay, düzenlemenin rafa kaldırılmasını Aydınlık'a değerlendirdi. Atalay şunları kaydetti: “Kıdem tazminatı işçinin en temel hakkıdır. Konuyu aralıklarla hep önümüze getirdiler. Ancak işçiler kazanılmış hakları konusunda kararlı duruş sergiledi. Türk-İş olarak mücadele ettik. Haklılığımızı topluma anlattık. Aynı zamanda müzakereyi de sürdürdük. Cumhurbaşkanımızın açıklaması memnuniyet verici. Getirilen öneri adil değildi. Cumhurbaşkanımız da bunu tespit etti. Umarız bir daha önümüze gelmez.”