İşçiler sefalet ücretine mahkum ediliyor
Hükümet, işten çıkarmaları yasaklayan ve ücretsiz izne gönderilen çalışanlara 1.168 lira ödeme yapmayı düzenleyen bir yasa hazırlığında. Ancak işçi sendikaları ve uzmanlar, yasak hamlesini yerinde bulurken ücretsiz izin konusunun çalışanın hak kaybı yaşamasına neden olacağını belirtiyor.
İşten çıkarmayı yasaklayan ve ücretsiz izne gönderilen çalışanlara ödenek verilmesini öngören torba yasa tasarısı tartışmalara neden oldu. İşten çıkarmaları yasaklama açısından olumlu değerlendirilen taslağın, işverenin işçiyi tek taraflı izne gönderilmesinin önünün açılmasına neden olacağı endişesi sendikaların itirazını da beraberinde getirdi.
Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, bunun işçilerin aleyhine olduğunu ve çalışma barışını da bozacağını ifade etti. İşçilerin ücretsiz izin sonrası durumun ne olacağının belirsiz olduğuna işaret eden Türkel, şunları kaydetti:
“6 ay sonra ne olacak? Bu işçiler için güvence değil, tam tersine küçük ve orta işletmecilerin elini kolaylaştıran bir yasa tasarısı. İşçilik maliyetlerini ortadan kaldırmak için hazırlanan bir tasarı. Kıdem tazminatının bile ne olacağı belli değil. Bu süreçte devletin desteğini sağlaması İşsizlik Fonunu devreye sokması lazım. İnsanları evine gönderiyorsunuz ama ödeyeceğiniz bin lira ile nasıl geçinecekler? Kabul edilebilir bir düzenleme değil. Bu düzenlemeye sıcak bakacak insanların insanlığından şüphe etmek gerek.”
‘OLUMLU AMA TEHLİKELİ’
TOLEYİS Genel Başkanı Cemail Bakındı da tasarının olumlu bir adım olduğunu ama bir yönüyle de tehlikeli olduğu görüşünü dile getirdi:
“Olumlu ama tehlikeli. Verilen ücretle işçiyi mağdur ediyorsun. Kim o paraya geçinir? Kısa çalışma ödeneğine kimse başvurmaz, işveren 'herkes ücretsiz izinli' der. 1200 liraya mahkum eder. Bu konuda değişiklik yapılmalı. İşçi çıkarma yasağı getiriliyorsa herkese eşit şekilde para verilmesi lazım.”
‘KABUL EDİLEMEZ’
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz de “İşçinin onayına tabi ücretsiz izin uygulamasının yasal düzenleme ile işverene bir hak olarak getirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Ücretsiz izin sürecinde asgari ücretin yarısı kadar bir ödenekle işçinin hayatını idame ettirmesini beklemek hayatın gerçeklerine aykırıdır. Söz konusu düzenlemenin işverenleri rahatlatmak amacıyla getirildiği ortadadır. Daha açık bir ifadeyle işçinin işinin ve gelirinin güvence altına alındığının kabul edilebilmesi için getirilen düzenlemelerin gerçekten de bu korumayı sağlayacak nitelikte bulunması gerekir. İşçileri asgari ücretin yarısına mahkum ederek, her türlü feshi yasaklamayıp, gerçeğe aykırı fesih hallerine herhangi bir yaptırım getirmeyen düzenlemelerin korumadan uzak olduğu ortadadır.
“Tüm bu nedenlerle; her türlü durumda işten çıkarılmaların yasaklandığı, İşsizlik Sigortası, Kısa Çalışma Ödeneğine hak kazanma için gereken şartların kaldırıldığı, işçilerin işinin, gelirinin, sağlığının güvence altına alındığı düzenlemelerin acil olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.”
KYK BORÇLARININ ERTELENMESİ TORBADA
Ak Parti'nin hazırladığı torba yasada KYK borçlarına erteleme ve indirim maddesi yer aldı. KYK borcu olanları yüksek faiz ve işsizlik nedeniyle sıkıntı yaşıyordu. Defalarca borçların silineceği yönünde söylentiler orataya atıldı ancak talep karşılık bulmadı. Okumak için üniversite yıllarında devlete borçlanan binlerce genç için yeni torba yasa taslağında, öğrenci kredilerinin geri ödenmesinde TEFE (toptan eşya fiyat endeksi) yerine yurtiçi ÜFE (üretici fiyat endeksi) uygulanacak. Öğrencinin borcunu geri ödemeye başlama süresinin bir yıl uzatılabileceği belirtiliyor. Öte yandan yine düzenlemeye göre Cumhurbaşkanı, salgın süresince belediyelerin tüm vergi, sigorta primi, elektrik borçlarını ve su alacaklarını gecikme faizi ve zammı olmadan erteleyebilecek.
‘İŞÇİNİN PARASINI İŞÇİYE ÖDEMEKTEN KAÇINIYORLAR’
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, işten çıkarmaların yasaklanmasının prensip olarak doğru olduğunu fakat tasarının ardında kocaman bir “ama” bulunduğunu dile getirdi. Çelik, “Çünkü işten çıkarılmaların yasaklanmasıyla beraber getirilen düzenlemeler yani işverenin tek taraflı olarak işçileri ücretsiz izne çıkarabilmesi ve ücretsiz izin döneminde yapılacak ödeme vahim bir tablo arz ediyor” dedi. Doç. Dr. Çelik şöyle devam etti:
“İşten çıkarma yasaklanıyor; 3 ay daha sonra 6 aya kadar uzatılabilir. Bu süreçte işleri duran bütün işçiler 1.168 liralık bir gelire mahkum ediliyor. O nedenle bu tasarının vahim tarafları var; ücretsiz izin zorlaması, bu kabul edilemez. Bu iş hukuku sistemimizde olmayan bir şeydir ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü ücretsiz izin iş koşullarının esaslı olarak değiştirilmesidir. Bu durumda işçinin kabulü olmadan böyle bir şey söz konusu olamaz. Bu nedenle ücretsiz izin kısmı tasarıdan çıkarılmalıdır. Ayrıca işten çıkarılma yasaklandığında ücretsiz izin uygulamasına gerek yok. Bunun yerine kısa çalışma ödeneği kullanılabilir. Fakat bunu tercih etmiyorlar çünkü kısa çalışma ödeneğinde daha yüksek ödeme yapılması gerekiyor. 1.750 lirayla 4.300 küsür lira bir ödeme yapılması gerekiyor. İşsizlik sigortasından daha fazla ödeme yapmak yerine her kesime; ücreti, kıdemi ne olursa olsun milyonlarca işçiye aylarca 1.168 lira vererek işverenleri yükten kurtarıyorlar, işçileri sefalet ücreti denebilecek bir ödeneğe mahkum ediyorlar. O açıdan işten çıkarma yasaklanıyor adı altında 1.168 liraya mahkum etme haline dönüştü bu...
İŞSİZLİK FONU NAKDE ÇEVRİLMELİ
Bu durumdaki işçilerin mağduriyetini gidermek için İşsizlik Sigortası’na işaret eden Çelik, burada da hükümetin kaçındığı durumlar olduğunu belirtti: “İşsizlik Sigortası’ndaki kaynaklar devlet tahvillerine yatırılmış durumda. Devlet tahvillerine yatırıldıkları için bunların nakde dönüşmesi lazım. Nakde dönüşmesi için iki yol var. Birincisi, Hazine para ödeyecek, yani yeniden borçlanacak, bunları nakde çevirecek. İkincisi Merkez Bankası bunları satın alacak ve piyasaya para sürecek. Her ikisi de bütçe açığı, finansal genişleme veya enflasyon gibi sonuçlar doğuruyor. Bundan kaçınmak istiyorlar. O yüzden 8-10 milyar etrafında bir harcamayla bağlamak istiyorlar. Esas mesele bu. Yoksa İşsizlik Fonu’nda 131 milyar para var ve çok rahatlıkla çalışanların kısa çalışma ödeneğinden faydalanmasını sağlamak yeterli. Ama Merkez Bankası’nın tahvilleri nakde çevirmesi lazım. Şu anda İşsizlik Fonu nakit değil. İşçinin parasını işçiye ödemekten kaçınıyorlar.”