'İşçilik maliyetiyle rekabet mümkün değil'
Kur cephesinde dalgalı seyir devam ederken Türkiye'nin dış ticaret dengesinde ise açık azalıyor. Dün TÜİK tarafından açıklanan ekim ayı verilerine göre, Ekim 2020 - Ekim 2021 döneminde Türkiye'nin dış ticaret açığı yüzde 40.1 azaldı ve 1.44 milyar dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı da söz konusu dönemde yüzde 87.8’den yüzde 93.5’e yüksedi. Dün dolar kuru ise yüzde 2.5'in üzerinde değerlendi. Kurdaki yükseliş ekonomik güveni de etkiledi. Ekonomik güven endeksi ekim ayında 101.4 iken kasımda yüzde 2 oranında azalarak 99.3 değerine düştü. Endekste 100 seviyesinin altı genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği işaret ediyor.
'SANAYİCİLER DESTEKLENMELİ'
Antalya'da düzenlenen ve onlarca ülkeden satın alıcıların katılarak 600 milyon dolarlık iş hacminin yaratıldığı etkinlikte gazetecilerin sorularını yanıtlayan Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz de ekonomideki sıcak gelişmelere değindi. Tedarik zincirindeki kaymadan kaynaklı ülkemize olan talebin sadece bize özgü olmadığı uyarısı yapan Öksüz, “Her ülke, bu pazardan pay alabilmek için mücadele ediyor. Dolayısıyla bütün şu an şey olarak bakarsak, bütün sanayicilerin desteklenmesi gereken çok önemli bir dönemdeyiz. Şu an bu kadar talep varken bizim üretimimizi artırmamız, biraz yatırımlar yapmamız, bununla da dünya pazarında ileri bir seviyeye gelmemiz lazım.” dedi.
FAİZ AZ DÜŞTÜ MALİYET ÇOK ARTTI
“Yatırım yapmamız lazım. Kredi maliyetleri yüksek. Birtakım çalışmalar yapılıp geri getirildi ama kaç puan? Onun karşılığında bize karşılığı enerjiyle olsun, birçok şeyde yüzde 25 maliyet bindi. Hammaddemizin maliyetleri çok arttı. 1’e 3 şeklinde. Bin 200’e aldığımız hammadde 3 bin dolarlarda. Burada üretip katmadeğerli hale getirip yurt dışına çıkmamız lazım. Buna finansman ayırıp üretmek için kredi lazım ama kredi oranları çok yüksek.” bilgilerini veren ZÜCDER Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ham madde konusunda ek imkanlar sağlanmalı, belki bir kısmına devlet ek sübvansiyon yapmalı. Bu ek vergi kaldırılmalı ve mümkünse yurt içinde hammaddenin üretilmesiyle ilgili çalışmalar yoğunlaşılmalı. Çünkü en büyük kaybımız ham madde ile oluyor, işçilik maliyetlerimiz çok ucuzladı. Bizim sırf işçilik maliyetleriyle dünya ile rekabet etmemiz çok mümkün değil. Bir üretici düşün ham maddeyi çekti, KDV’sini, ek vergisini ödedi. Hepsini nakit ödüyor, elektriği doğalgazı nakit ödüyor. Bu kadar finans maliyeti yüksek ve ulaşmak çok kolay değil. Dolayısıyla iş imkanı olduğu halde nakit ihtiyacını çeviremediğinden dolayı üretimini küçültmek isteyen veya küçülmeye çalışan firmalar var. Yatırım yapmamız lazım, talep var, ama üretimini kısmak zorunda kalıyor çünkü elektriği ödeyecek nakiti yok.”
ÜCRET 5 BİN OLSA DA ETKİLEMEZ
Asgari ücretle ilgili bir soruyu da cevaplandıran ZÜCDER Başkanı, “Asgari ücret için şunu söyleyeyim. 5 bin de olsa, bizim sanayicimizi etkilemez. Çünkü o para yine bizim sektörümüzde bizim iç piyasamızda bize satış olarak dönecek. Bizim ihtiyacımız bunu içeriye sokmak. Bir yıl SGK paraları alınmasa, içeriye para aktarmamız lazım. Ülkede alım gücü kalmadı. Yüzde 10-15’lerle bunu yürütemezsin.” mesajı verdi. Kur yüzünden iç piyasaya fiyat verilemediğine de değinen Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün arkadaşlar bir haftadan beri fiyatlarımızı güncelledi. Yeni sipariş almadan fiyat veremiyor. Yakında rafa koyacak ürün bulamayacak. Siz üretici olsanız, KDV’sini ödeyeceksiniz, ham maddesini ödeyeceksiniz, 6 aylık çek alacaksınız, hadi bir fiyat verin bakalım. Veremezsiniz. Fiyatlar zaten çok üzerine çıktı. Peşin parayla yapıldığı için de birçok noktaya gezin raflar boş. Ürün tedariğinde müthiş bir durma var. Satılan malın yerine yenisi konamıyor. Böyle bir ticaretin içerisine sırf ihracat olarak bakmayıp bütüncül bakmak lazım.”
