İşçinin sandığından direniş çıktı
Polonez işçisi, işverenin ‘Alacaklarınızı verelim, mücadeleyi bitirin.’ teklifini referanduma götürdü. Pusulalar hazırlandı, sandık kurulları oluşturuldu. Oy kullanan işçiler, ‘İşimizi seviyoruz, fabrikaya sendikamızla dönmek istiyoruz.’ dedi
İstanbul Çatalca’da kurulu Ürdün sermayeli Polonez fabrikasında çalışırken sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 146 işçinin mücadelesinde 124 gün geride kaldı. Fabrika önündeki direniş alanında işverenin “alacaklarınızı verelim mücadeleye bitirin” teklifi için kurulan referandum sandığından “mücadeleye devam” çıktı.
İşçiler, “İşimizi seviyoruz, fabrikamıza sendikamızla dönmek istiyoruz.” mesajı verdi. İşçiler, “Tekgıda-İş nerede biz oradayız”; “Polonez işçisi kazanacak” sloganları attı. Marşlar çalındı, oyunlar oynandı.
İŞTEN ÇIKIŞ KODU DEĞİŞTİ AMA...
Polonez işçileri, hafta sonu dahil, gece vardiyası ile çalışmalarına rağmen ay sonunda ellerine geçen 14-15 bin lirayla geçinmeye çalıştı. İşveren asgari ücretten vergi kesildiğini ileri sürerek yasal sınırın altında ücret verdi.
“Artık böyle olmaz” dedikleri gün bir gecede Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldular; işveren ise tek bir mesajla 146 işçiyi kanuna aykırı olarak hırsızlık iftirasıyla işten çıkardı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimlerinde de işverenin hukuksuzluğu tespit edildi. Bakanlık, kamuoyuna işçilerin sendikal nedenle işten çıkarıldıklarını tespit ettiklerini, işverene idari para cezası verildiğini ve suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
İşçilerin işten çıkış kodu da değiştirildi. Ancak, dört aydır süren mücadelede işçilerin işlerine sendikayla dönme talepleri yerine getirilmedi.
EN DEMOKRATİK SEÇİM
Kasım ayında Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan dahil olmak üzere hızlanan bürokratik görüşmelerin sonucunda işveren işçilere geriye dönük alacaklarını verme karşılığında direnişi bitirmelerini teklif etti.
Teklifte işe iadeden söz edilmedi. Polonez mücadelesinin önderi Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu ise işçilere “Kararı siz vereceksiniz; Tekgıda-İş Sendikası elinizi bırakmayacak” mesajı verdi.
Dün, fabrika önünde referandum sandığı kuruldu; pusulalar hazırlandı; sandık kurulu seçildi; oylama başladı; tek tek sayıldı.
KARARLILIK KUTLANDI
Seçime katılan 96 Polonez işçisinden 95’i “mücadeleye devam” dedi. Coşkuyla karşılanan seçim sonucunun ardından sloganlar atıldı; halaylar çekildi; kararlılık tazelendi.
Seçimin ardından yapılan basın açıklamasında konuşan Durdu sözlerine başta Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek olmak üzere tüm teşkilat üyelerine, Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’a teşekkür ederek başladı.
Durdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
NE YILDIK NE KORKTUK!
“124 gündür anayasal haklarını kullandığı için işten çıkarılan Polonez işçilerinin mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele öyle bir hale geldi ki yeri geldi Çatalca Emniyet Müdürü, müftü ve insanlık dışı muamelelerle karşı karşıya kaldı. Yasaların uygulanmasını isteyenler değil yasaya uymayanlar korundu.
Bıktık mı, korktuk mu! Ne yıldık ne korktuk. Aynı inanç ve kararlılıkla mücadelemize devam ettik. O günden bugüne gelindiğinde, bizleri tanımayanlar şimdi bu mücadelenin kararlılığını, sınıf dostlarımızla nasıl bütün olduğumuzu, Türkiye işçi sınıfının Polonez işçilerinin etrafında yumruk olduğunu gördüler.
HERKESİN SESİ OLDULAR
“Arka kapılar ardında bu ülkenin kaymağını yiyen, ülkeyi parsel parsel yok etmeye çalışan yabancı şirketlerin ülkemiz insanını nasıl yoksulluğa mahkum ettiğini; onlara kimlerin çanak tuttuğunu Polonez işçileri Türkiye işçi sınıfıyla beraber tüm Türkiye’ye gösterdi. Buradan alınacak çok ders var. Polonez işçileri kimsesiz işçilerin, 12 bin liraya geçinemeyen emeklilerin, ürettiğini satamayan çiftçilerin sesi oldu.
İSTİLACI ŞİRKETLERİ ORTAYA ÇIKARDI
“Her şeyden önemlisi ülkemizi istila eden, ‘kanunu çiğnerim parasını öderim’ diyen yabancı şirketleri ortaya çıkardı bu mücadele. Biz, buna izin vermeyeceğiz. Kiminle mi? Ülkesini, vatanını, çiftçisini, emekçisini sevenlerle beraber.
ZAFERA KADAR BERABERLİK MESAJI
“Geldiğimiz noktada, işverenin yapmış olduğu bir teklif vardı: Tazminatlarınızı verelim, buradan gidin. Biz Tekgıda-İş Sendikası olarak işçilerin iradesine ilk gün olduğu gibi saygı duyarak işverenin teklifini arkadaşlarımıza sorduk.
Burada 103 arkadaşımızın 96’sı oy kullandı. 1’i hariç 95’i ‘Tazminat zaten bizim hakkımız, geçinemiyoruz, sendikal hakkımızı istiyoruz, üretmek istiyoruz.’ diyerek ‘direnişe devam’ dedi.
Biz o bir arkadaşımıza da saygı duyuyoruz. İlk gün, Genel Başkanımız Mustafa Türkel, işçi arkadaşlarımıza ‘Siz bizim elimizi tuttunuz, bu eli siz bırakmadığınız sürece biz sizi bırakmayacağız.’ dedi. Siz Tekgıda-İş’in elini bırakmadığınız sürece biz bu mücadeleyi başarıya ulaştırana kadar devam edeceğiz!”
VATAN PARTİSİ İL BAŞKANI: YANINIZDAYIZ, KAZANACAĞIZ
İlk günden beri Polonez işçilerinin mücadelesine omuz veren Vatan Partisi, karar gününde de Çatalca’daki fabrika önündeydi. Vatan Partisi İl Başkanı İbrahim Okan Özkan, İl Başkan Yardımcısı Melih Yılmaz, Öncü Kadın Başkanı Zeynep Ses, İşçi Sendika Bürosu Başkanı Mevlüt Usta ve beraberindeki parti heyeti işçilere desteğini iletti.
Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu’nun ardından sözü alan İl Başkanı Özkan, şunları söyledi:
“Bu karar, bizim en temel anayasal hakkımızın mücadelesini verme kararıdır. Bu kararınızı saygıyla selamlıyorum. Biz de bu kararı Polonez boykot kampanyasıyla daha yukarı çıkarmak için 124 gündür nasıl mücadele ettiysek aynı kararlılıkla sürdüreceğimize söz veriyoruz.
"Bu mücadele hem bir emek hem de vatan nöbetidir. Siz vatanınızın kanunlarını, ekmeğinizi savunmak için buradasınız, sizin bu mücadelenizin sonuna kadar yanındayız. Herkes şunu bilir ki Türkiye işçi sınıfı, Türkiye emekçisi bir karar verdi mi bu mücadeleden başarıyla çıkar. Biz de muhakkak kazanacağız!”
BİRLEŞİK METAL’DEN ATAKAŞ’A: SENDİKAYI TANI, MASAYA OTURALIM
EMEK SERVİSİ
Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş)’nın ağustos ayında örgütülendiği Hatay’ın Payas ilçesinde kurulu Atakaş Çelik Sanayi’de işveren 3 sendika üyesi işçiyi işten çıkardı. Sendika, fabrika önünde direniş çadırı kurdu.
Birleşik Metal-İş’ten yapılan açıklamaya göre, Atakaş işvereni, sendikanın yetki tespitine itiraz etti ve üye işçilere baskı yapmaya başladı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Atakaş işvereni ise önce yetki tespitine itiraz ederek tercihini toplu sözleşme hakkımızı ötelemekten yana kullandı. Atakaş işçileri sabırla yetki mahkemesinin sonuçlanmasını beklerken, Atakaş yönetimi işçilerin sendikal tercihine saygı duymamakta ısrarcı davranarak üyelerimizin sendikal tercihlerine müdahale etmeye çalışıyor. Bir süredir üyelerimiz üzerinde kurulan baskılar sonucunda üyelerimiz sendikadan istifa etmeye zorlanıyor. Son olarak ise 3 üyemiz hukuksuzca işten çıkartılmıştır.
İLK TALEP İŞE İADE
“İşten atma saldırılarının ve baskıların son bulması amacıyla 18 Kasım itibariyle Payas’ta bulunan fabrika önünde direnişimizi başlattık. Atakaş işçileri fabrikanın içerisinde ve dışında geleceklerine, ekmeklerine ve sendika haklarına sahip çıkmak için demokratik tepkilerini ortaya koyuyorlar. Atakaş işvereninin işçilerin sendikal haklarına saygı duymaya, atılan işçileri işbaşı yaptırmaya, yetki itirazını geri çekerek sendikamızla masaya oturmaya ve iş yerini sendikasızlaştırmak için yaptığı baskılardan vazgeçmeye çağırıyoruz.”