İşçiye gelince iktidar da muhalefet de aynı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 6 bin işçiye yüzde 30 zam teklif edince, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri kitlendi! İşçiler teklifi ‘gülünç’ buldu ve CHP’li Belediye Başkanının makamının olduğu Egemenlik binası önünde uyarı eylemi yaptı
İzmir’de 6 bin belediye işçisi dün iş bıraktı. Şair Eşref Bulvarı’nda toplanan işçiler, Şair Eşref Bulvarı’nda Belediye Başkanlığı binası önüne yürüdü. İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB)'nde çalışan kadrolu işçilerle birlikte İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ gibi şirketlerde çalışan işçilerin üye olduğu Türk-İş'e bağlı Belediye İş Sendikası (Belediye-İş) İzmir Şubeleri ile SODEM-SEN ve büyükşehir bürokratları arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, İzBB’nin yüzde 30 zam teklifinde ısrar etmesi üzerine çıkmaza girdi. Sendika, bir günlük iş bırakma kararını dün uyguladı. Sendikadan, “Sendikamız Belediye-İş ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’da çalışan 5500 işçiyi kapsayan toplamda 8000 emekçiyi etkileyen toplu iş sözleşme görüşmelerinde, belediye yönetiminin akla mantığa sığmayan teklifi, anlaşılmaz tavrı nedeniyle anlaşma sağlanamadı” açıklaması yapıldı.
GÜZEL VEDALAŞALIM
İzBB Başkanı Tunç Soyer’in makamının olduğu belediye binasına yürüyen işçiler adına konuşan Belediye-İş 2 No.’lu Şube Başkanı Savaş Atalay “Belediyemiz, TÜİK’in çakma enflasyon verilerine inanmadığını söylemeyi biliyor ancak işçiye zam yapmaya gelince gülünç teklifle karşımıza çıkıyor. ” dedi.
Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak da işçinin Soyer ile güzel vedalaşmak istediğini söyledi. Belediye-İş 2 No.’lu Şube Başkanı Savaş Atalay, şöyle konuştu:
“Şubat ayında açlık sınırı yani, bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 16 bin 257 lirayken, yoksulluk sınırı ise 52 bin 954 lira oldu. Gerçek enflasyon yüzde 120’de seyrederken, Büyükşehir işvereni biz emekçilere yüzde 19 ücret artışı teklif ediyor. Böyle gülünç teklifi hangi akılla gündeme getiriyorsunuz? İçinizdeki sorunların faturasını neden işçiye kesiyorsunuz?”
‘İNANDIĞINIZI UYGULAYACAKSINIZ’
Atalay, CHP Belediyesinin yeri gelince ekonomik krizi eleştirdiğini, TÜİK’in verilerini doğru bulmadığını ama sıra işçiye gelince TÜİK’in enflasyon rakamını bile layık görmediklerini söyleyerek şunları kaydetti:
“İzmir halkına yağmurda çamurda, güneş altında hizmet eden emekçilere her platformda eleştirdikleri TÜİK’in çakma enflasyonunu bile layık görmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. İnanmadığını söyleyen, söylediğini yapamayan hiçbir anlayış inandırıcı olamaz. Önce inanacaksınız, inandığınızı uygulayacaksınız ki vatandaş da size inansın, güvensin. İzmir’e, İzmir halkına en iyi hizmeti vermek için gecesini gündüzüne katan alın teri döken belediye emekçilerinin yaşadığı geçim sıkıntısını gidermek, var olan yoksulluğu, adaletsizliği bir nebze olsun hafifletmek zor bir iş mi? Toplu iş sözleşmesinin masada, işçi lehine bitirilmesi ve emekten yana bir tavır sergilenmesi bu kadar mı zor? Böyle komik tekliflerle işçiyi emekçiyi greve zorluyorsunuz. Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor? Yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz olmayacağız!”
‘İKTİDARLA MUHALEFET EMEKÇİYE KARŞI BİRLİKTE!’
İşçi eylemini Aydınlık’a değerlendiren Vatan Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Dr. Serhan Bolluk, “Şunu görmemiz lazım iktidarla muhalefetin anlaştığı çok az sayıda konudan biri emekçiye karşı savaş.” dedi.
‘BİR MADALYONUN İKİ YÜZÜ’
Dr. Bolluk, şunları kaydetti: “Bu ekonomik koşullarda yüzde 30 zam sunarak işçiyle alay mı ediyorlar? İktidarla muhalefetin anlaştığı çok az sayıda konudan biri emekçiye karşı savaş. Kimler inkar ederse etsin besbelli ortada bir kriz var. Ekonomik kriz yerel seçim sonrasında daha da ağırlaşacak. Bu krizin yükünü emekçiye yıkma noktasında iktidarla muhalefet aynı konumda! Enflasyon ortada maliyet enflasyonu kat kat aşmış. Başka bir çeşit enflasyon söz konusu ve özellikle emekçilerin üzerinde çok ezicilik oluşturuyor.”
“Emekçi enflasyonla mücadele ederken İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin verdiği yüzde 30 zam var. Bu ikisi aynı şey. Hiçbir fark yok. Yani birbirlerine ne derlerse desinler bir madalyonun iki yüzü gibiler. Konu emekçiye tavır olunca emek için hakkı olunca birbirlerinden farkı olmuyor.”
‘KAYNAKLAR MENFAAT GRUBUNA GİDİYOR’
İzBB’nin kaynaklarını Avrupa’da yaşayan bankamatik memurlarına ayırdığını vurgulayan Bolluk, şöyle konuştu:
“İzmir'de çok kötü bir yönetim var. Bütün İzmirlilerin bildiği bir gerçek, o personele ayrılan bütçenin ciddi bölümü bankamatik memurlarına, Avrupa'da yaşayan birtakım danışmanlara gidiyor. En başta da ranta gidiyor. CHP belediyesinin etrafında kümelenmiş dar menfaat grubunun rantına gidiyor. Öyle olunca işçiye emekçiye verecek para kalmıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde rant için kümelenmiş dar menfaat grupları kollanıyor.”
‘BÜTÜN BELEDİYELERDE BENZER DURUM’
Bolluk, İzmir’de birçok belediyede işçiye maaşların ödenmediğini belirtti:
“İş emekçi hakkına gelince bakış aynı. Ankara'daki AK Parti iktidarının bakışı da aynı İzmir'den Büyükşehir Belediyesi'nin bakışı da aynı. Bütün belediyelerde durum benzer. İlçe belediyelerinde de aylardır böyle ödenemeyen maaşlar var. Çünkü kaynakları çarçur ediyorlar ondan sonra işçiye verecek para kalmıyor. Bütün bunların düzelmesi mümkün. Dediğim gibi burada tek bir seçenek var. Türkiye bir sarmalın içine girdi. Bir tarafta iktidar bir tarafta muhalefet var. Bu sarmaldan Türkiye'yi kurtaracak tek kuvvet Vatan Partisi’dir.”
‘ÇÖZÜME TALİBİZ’
Vatan Partisi’nin emekçiyi bu çıkmazdan çıkartacağını söyleyen Bolluk, şunları kaydetti:
“Bu durum düzelecek. Biz örneğin birçok işverenin de büyük sıkıntı içerisinde olduğunu, iş insanlarının zorluklar içinde olduğunu biliyoruz. Ama buradan zaten bir toplu çıkış var yani tek başına işçilerimizi, çiftçilerimizi, esnafımızı ya da sanayicimizi ayrı ayrı değil topluca bütün bu sınıfların ortak ve toplu çıkışı var. Bu Türkiye'de bir üretim devrimi ile mümkün. Vatan Partisi bunu çözüme kavuşturmaya talip. Belediye olunca durum biraz daha farklı. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni büyütmeye adayız, 30 ilçede belediye başkanlıklarına adayız. Oralarda da bu konuda yapacağımız çok iş var.”
HAVADA GREV KOKUSU VAR
FÜSUN İKİKARDEŞ / İZMİR
Belediye-İş 2 nolu şube başkanı Savaş Atalay, eylem dönüşü ayağının tozuyla Aydınlık’a konuştu. Atalay, grevin işaretini verdi ve meselenin Tunç Soyer-Cemil Tugay meselesi olmadığını vurguladı, taleplerinde ısrarcı olduklarını söyledi. “3-4 saat iş bırakma, iş yavaşlatma, Egemenlik binası önünde çadır kurma, olmazsa grev kararı! Önümüzde 60 günlük süre var, uzlaşma olmazsa grev oylaması ve grev kararı alırız” diyen Savaş Başkan, süreci şöyle tarif etti:
YÜZDE 19 AÇIKLAMASI
Kafaları karşıtıran bir rakam da, kimi yerde yüzde 30, kimi yerde yüzde 19,5 olarak geçen zam oranları. Savaş Atalay, bu konuya açıklık getirdi: “Taslak çalışmalarda bahsi geçen yüzde 19,5 aslında yüzde 30’un bir bölüm. Çünkü ek protokol ile yılsonu itibariyle diğer sendikaya (DİSK’e bağlı Genel-İş) yüzde 11,5 verdiler zaten. Sendikalara eşit veriyorlarsa bize de verilecektir, bu bizim hakkımız! Yüzde 30’u tamamlamak üzere yüzde 19,5 oranı ifade ediliyor.”
SEÇİM ZAMANINA DENK GELDİ
Eylemin tam da seçim arefesine denk gelmesi, akıllara Cemil Tugay’a pas mı veriliyor, sorusunu getirdi. Savaş Atalay’a “ Cemil Tugay gelse ve ‘Ey kardeşlerim, ben seçilirsem size istediğiniz zammı vereceğim’ dese, çözüm olur mu? İşçilerde ve sendikanızda böyle bir umut var mı?” sorusunu yönelttik. Hiç üstünde bile durmadan “Biz böyle bir şeye yanaşmayız” dedi. Açıklaması ise hukuki süreçle ilgili. Yol haritasını şöyle çizdi:
“Hukuki olarak önümüzde 60 günlük süreç var. Perşembe günü (yarın) arabulucu ataması yapılacak, sonraki 15 gün içinde de arabulucu görüşmeler olacak. Sonra grev oylaması ve grev kararı! Şubemizde İzulaş, İzbeton ve Büyükşehir’de bünyesindeki kadrolu çalışanlarla 4 bin kişi var. İş durdurma kararımız var. Günlük 3-4 saat iş durduracağız. Bunlar dışında İZSU’da iş yavaşlatma olabilir. 24 saat her şube günlük Egemenlik binası önünde çadır kuracağız. İzsu, enerji işkolunda olduğu için dahil değil.”
KURULUŞ AMACI DIŞINDA FAALİYET
Vatan Partisi Konak Belediye Başkan adayı Av. Bülent Karagöz, Cumhuriyet Başsavcısına İzmir Baro yönetiminin görevine son verme çağrısı yaptı. Karagöz’ün çağrısı ve gerekçesi şöyle:
“İzmir Barosu Başkanlığı, 2 Mart 2024 günü İzmir Barosu Avukat Nevzat Erdemir Konferans Salonu'nu, PKK/HDP/DEM'in uzantısı Ege Çevre ve Kültür Platformu'na (EGEÇEP) tahsis etmiştir. EGEÇEP, PKK/HDP/DEM'e müzahir bir örgüttür. EGEÇEP'in düzenlediği sözde etkinlikte DEM'in İzmir Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Akın Birdal ve Türkan Aslan Ağaç konuşturulmuştur. İzmir Barosu PKK/HDP/DEM ve DHKP-C'nin uzantısı örgütlere kucak açarak teröre arka çıkmaktadır. Bu etkinlik DEM'e ait X hesabından duyurulmuştur. Baro'ya ait bina ve eklentilerinde düzenlenen her türlü etkinlik Baro'nun internet sayfası ve sosyal medya hesaplarından duyurulurken bu etkinliğe ilişkin herhangi bir duyuru ve paylaşım yapılmamıştır. Çünkü İzmir Barosu Başkanlığı'nı yöneten terör destekçisi işgalci grup, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76/2. maddesinde düzenlenen ‘Barolar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar’ hükmünü ihlal etmektedir. İlgili hükümlerin ihlali halinde Avukatlık Kanunu'nun 77/5. maddesi gereğince ‘Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır. Görevlerine son verilen organların yerine en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin süresini tamamlarlar.’
Adalet Bakanlığına ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına, İzmir Barosu yönetiminin görevine son verilmesi için işlem başlatma çağrısında bulunuyorum. Her fırsatta Türkiye'yi içeriden vurma girişiminde bulunan terör destekçisi yönetime dur deme zamanı artık gelmiştir.”