Kültür Sanat Dünyasının Filistin karnesini açıkladılar: Yükselen sesi bastırmaya çalışıyorlar

İslam Ülkeleri Akademisyenler ve Yazarlar Birliği (AYBİR)’in hazırladığı "Kültür Sanat Camiasının Soykırımcı İsrail'e Karşı Tutumu (Dünya ve Türkiye)" başlıklı rapor tanıtıldı. Rami Kütüphanesi’nde düzenlenen tanıtımda Doç. Dr. Mustafa Aslan açılış konuşmasını yaptı. Daha sonra Halil İbrahim İzgi’nin yönettiği panelde Filistin asıllı Hollandalı yönetmen Hany Abu-Assad ve Çevirmen Ayçin Kantoğlu birer konuşma yaptı.

Konuşmasında Raporla ilgili bilgi veren Aslan, “Raporda hem dünyada hem Türkiye'de 4 ana sanat dalında faaliyet gösteren sanatçıların İsrail'in soykırımcı tutumunu nasıl eleştirdiklerini ya da nasıl eleştiremediklerini ele almaya çalıştık. Çalışmaları edebiyat, müzik, sinema ve diğer sanatlar alanında bir araya getirdik” dedi

DÜNYA SİYONİST TEHDİDİ ANLADI

AYBİR Başkanı Fatih Savaşan ise dünyanın siyonizmden bıktığını belirtti. ABD ve İsrail’in özellikle kültür, sanat ve medya alanındaki hegemonyasına dikkat çeken Savaşan, dünya kamuoyunun meselenin farkında olduğunu belirtti. “Fakat meslek örgütlenmelerine, organizasyonlara geldiğinde bu güçlü lobinin maalesef etkili olduğunu gördük.” diyen Savaşan “İsrail'in yaptıklarının sadece Filistin için değil, sadece bölgemiz için değil, aslında tüm dünya için tehlikeli olduğunu, bu hastalıklı siyonist ideolojinin küçük bir azınlığın senaryoları kapsamında tüm dünyayı ateşe vermekten çekinmeyeceklerini anlamış bir dünya var önümüzde. Fakat bu dünyada çıkan kamuoyu sesleri maalesef bastırılmaya çalışılıyor.” değerlendirmesini yaptı.

‘BIÇAK ÇOCUKLARIN KEMİĞİNİ DELDİ GEÇTİ’

Açılış konuşmalarının ardından Halil İbrahim İzgi’nin yönettiği panele geçildi. Panelde konuşan Çevirmen Ayçin Kantoğlu, İsrail’in Filistin zulmü karşısında tepkisiz kalmanın etik değerlere uymadığını belirtti. Kantoğlu şöyle konuştu;

“Siyonizmin eli artık çocuklara kadar uzandı. Eskilerin bir tabiri vardı, 'Bıçak kemiğe dayandı.' derler. Bıçak çocukların kemiğini deldi geçti. Şimdi böyle bir tabloda hangi altyapıdan geliyorsanız gelin, hangi inanca dahil olursanız olun, hangi dilde, ırkta, coğrafyada yaşarsanız yaşayın çocukların katline uzaktan hiçbir şey olmamış gibi bakmak insan tabiatına uygun bir hal değildir.”

HERHANGİ BİR FİLİSTİNLİ HOLLYWOOD’DA KONUŞAMAZ

Filistin asıllı Hollandalı yönetmen Hany Abu-Assad, Hollywood’daki baskıyı dile getirdi. Filistin davasını savunduğu için işlerinin durdurulduğunu kaydeden Assad, “İntifadanın sadece bir söylem değil, yaşayan kanlı canlı bir direnişin devamı olduğunu hissettikleri andan itibaren benim Hollywood'da yaptığım bütün işleri durdurma kararı aldılar. 'Herhangi bir Filistinli, Filistin hakkında daha fazla Hollywood'da konuşamaz.' dediler.” ifadelerini kullandı.

KURUMSAL TEPKİNİN ÖRGÜTLENMESİ ŞART

Dünyada ve Türkiye’deki sanatçıların özellikle 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail’e karşı verdiği tepkilerin incelendiği raporun araştırma grubunda Erol Erdoğan, Doç. Dr. Mikail Uğuş, Dr. Mehmet Rakipoğlu, Ali Çiydem, Elif Çiydem, Zeynep Kahraman ve Zümrüt Sönmez yer aldı.

Raporun 12 maddelik Tespitler bölümünde ise Batı’nın sermaye ve medya desteği sayesinde kültür-sanat alanında tekel oluşturduğuna vurgu yapıldı.

Tüm dünyada ciddi tepkilerin olduğunun tespitinin yapıldığı raporda Türkiye’de daha çok bireysel tepkilerin verildiği belirtildi. Bu tepkilerin kamuoyu oluşturmaktan uzak olduğu belirtilen raporda, bazı bireysel paylaşımlarda İsrail’in fail olarak anılmadığı ifade edildi. Raporda ayrıca İsrail’in saldırılarına karşı çıkanların antisemitizm suçlamasıyla karşı karşıya kaldığı vurgulandı.

Türk ve Dünya kamuoyunun güçlü kurumsal bir tepki ortaya koyması gerektiğinin belirtildiği raporda, İsrail’in uluslararası kültür-sanat organizasyonlarından menedilmesiyle ilgili Türkiye’den de sanat kurumlarının ve sanatçıların gerekli girişimlerde bulunması gerektiğinin altı çizildi.

FİLİSTİN DAVASI İÇİN ASGARİ MÜŞTEREKLERİ KORUYALIM

Türkiye’de özellikle kurumsal tepkinin zayıf olduğunun tespitinin yapıldığı raporda bunun sebebinin fikri ayrışmalar olduğu belirtildi. Bu kapsamda Filistin Davası için asgari müştereklerin korunması gerektiği ifade edildi. Raporda, “Bazı konularda farklı düşünmenin maliyeti, Filistin Davasına çıkarılmamalıdır. İsrail saldırganlığına karşı durmada asgari müşterekler korunmalı ve Siyonizm ve emperyalizme karşı mücadelede işbirliğini artırmanın yolları araştırılmalıdır.” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’deki zayıf tepkilerin bir diğer sebebinin de sanatçıların hükümete yakın görünmeme isteği olduğu belirtilen raporda Filistin Davasının 7 Ekim 2023’te başlamadığı ve bugüne kadar pek çok ideolojiden insanın, topluluğun ve siyasi hareketin İsrail’in saldırganlığına karşı çıktığı hatırlatıldı. Raporda toplamda Filistin için bir kamusal hareketin başlaması gerektiğine atıf yapıldı.