İspanya ve İsrail arasında diplomatik kriz
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in, Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile birlikte İsrail, Filistin ve Mısır'a yaptığı ziyaret sırasında yaptığı açıklamalar, İspanya ve İsrail arasında diplomatik krize neden oldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki katliamı durdurma yönünde açıklamalar yapan De Croo ve Sanchez'i "terörizmi desteklemekle" suçlamış, iki ülkenin İsrail'de görevli büyükelçilerini dün Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.
Bunun üzerine İspanya da bugün İsrail'in Madrid Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırarak Netanyahu'nun suçlamaları hakkında izahat talep etti.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İsrail'in Sanchez ve De Croo'ya yönelik açıklamalarını, "kabul edilemez ve asılsız suçlamalar" olarak nitelendirdi.
Albares, ülke basınına yaptığı açıklamada, "Bu suçlamaları kategorik olarak reddediyoruz. Yersiz ve kabul edilemez bu ifadelere, İspanya zamanında cevap verecektir. Gerek şu anda AB dönem başkanı olan Pedro Sanchez'i gerekse 1 Ocak'ta bu görevi teslim alacak De Croo'yu etkileyen, çok ciddi suçlamalar yapılmıştır." dedi.
İspanya'nın İsrail ve Hamas arasındaki çatışmadaki tutumunun net olduğunu vurgulayan Albares, terörizmi kınadıklarını, tüm İsrailli mağdurlarla dayanışma içinde olduklarını gösterdiklerini, rehinelerin tamamının serbest bırakılmasını istediklerini belirterek şunları kaydetti:
"Başbakan Sanchez terörist saldırıyı kınamakta tereddüt etmemiştir. Hamas'ın terörist bir örgüt olduğunu ve Filistin halkını temsil etmediğini ifade etmiştir. Sanchez, Filistin devletinin mevcudiyetini, İsrail ile güvenlik içinde ve ileriye dönük birlikte yaşamayı garanti eden, sağlam bir barış köprüsü kurmanın yollarını aramıştır. İsrail'in açıklamaları bununla bağdaşmıyor."
İspanya Başbakanı Sanchez, dün Mısır'da Refah Sınır Kapısı'nda yaptığı açıklamada, "AB, Filistin devletini tanımazsa İspanya kendi kararını alacaktır." ifadesini kullanmıştı.
Sanchez, Kudüs'te ayrı ayrı görüştüğü İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog ve Başbakan Netanyahu'ya "İsrail'in kendini savunma hakkının, aralarında binlerce çocuğun da olduğu Gazze'deki masum sivillerin öldürülmesini içermediğini, Filistin'de yüzbinlerce insanın çektiği korkunç acıların dehşet verici olduğunu" söylemişti.
"SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM"
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu tarafından kınanması ve teröre destek vermekle itham edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, "sözlerinin arkasında durduğu" mesajını verdi.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Mısır-Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı'nda İspanyalı mevkidaşı Pedro Sanchez ile birlikte Gazze'deki sivil katliamın durdurulmasını istemelerine tepki gösteren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yanıt verdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan De Croo sözlerinin arkasında olduğu mesajını vererek, "Refah Sınır Kapısı'nda Gazze'deki çatışmalarla ilgili söylediğim sözleri okuyun Başbakan Netanyahu. Hala aynı noktadayım. Daha fazla sivil ölmesin" ifadelerini kullandı. De Croo Netanyahu'yu etiketlediği paylaşımına Refah Sınır Kapısı'nda yaptığı konuşmanın linkini de ekledi.
DE CROO'NUN KONUŞMASI
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Sanchez ile birlikte Mısır sınırında gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Bu sınırın diğer tarafında korkunç çatışmalar yaşandı. Çok fazla sivil öldürüldü. İlk kurbanlar her zaman kadınlar ve çocuklardır. Aileler parçalandı. Toplumlar yok edildi. İsrail'in vatandaşlarını savunma hakkı var. İsrail'in terör saldırılarını durdurmak için yürüttüğü askeri operasyonun uluslararası insancıl hukuka uygun olması gerekiyor. Sivillerin öldürülmesinin durdurulması gerekiyor. Şiddetin artık durması gerekiyor. Çok fazla insan öldü. Gazze'nin yok edilmesi kabul edilemez. Bir toplumun yok edilmesini kabul edemeyiz" ifadelerini kullanmıştı. "Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetini durdurmamız gerekiyor" diyen De Croo, "Masum insanların öldürülmesini durdurmamız gerekiyor. Uluslararası insancıl hukuka saygı duymamız gerekiyor. Tüm tarafların kurallara uymasını sağlamalıyız" şeklinde konuşmuştu.
"SİVİLLERİN AYRIM GÖZETMEKSİZİN ÖLDÜRÜLMESİ KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ"
İspanya Başbakanı Sanchez ise, "İsrail'in kendini savunma hakkını da yineliyorum ancak bunu uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde yapması gerekiyor ve durum böyle değil. Binlerce erkek ve kız çocuğunun da aralarında bulunduğu sivillerin ayrım gözetmeksizin öldürülmesi kesinlikle kabul edilemez" ifadelerini kullanmıştı. Sanchez, "Uluslararası toplumun ve Avrupa Birliği'nin nihayet Filistin Devleti'ni tanımasının zamanı geldi. Bu, yeterince önemli ve AB olarak birlikte yapmamız gereken bir şey. Ancak bu olmazsa İspanya kendi kararlarını alacaktır" demişti.