İsrail, Lübnan merkezli Al Mayadeen kanalını vurdu
İsrail savaş uçakları, Al Mayadeen kanalının ofisini hedef aldı. Gazze'deki hükümet tarafından, gaetecilerin hayatlarından İsrail ve Amerikan yönetiminin sorumlu tutulduğu vurgulanarak İsrail'İn 6 gazetecinin HAMAS ve İslami Cihad üyesi olduğu yönündeki iddiaları yalanlandı.
İsrail savaş uçaklarının Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyindeki Dahiye'ye düzenledikleri hava saldırısında, Lübnan merkezli Al Mayadeen kanalının ofisi hedef alındı.
İSRAİL HABER KANALINI HEDEF ALDI
Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının akşam saatlerinde Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesi ve çevresine 10 hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Haberde, hava saldırılarının 4'ünde El-Leyleki bölgesinin yakınındaki sivil konut bloklarının hedef alınarak tamamen yıkıldığı, burada yangın çıktığı bildirildi.
NNA'nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının, Al-Mayadeen kanalının Dahiye yakınlarındaki El-Cenah bölgesinde bulunan bir binadaki ofisini 2 füzeyle hedef aldığı ifade edildi. Saldırıda ofisin tamamen yıkıldığı ve yangın çıktığı kaydedilen haberde, televizyon kanalı yönetiminin saldırıdan önce ofisi boşalttığı aktarıldı.
Haberde ayrıca İsrail savaş uçaklarının Dahiye bölgesi ve çevresindeki farklı yerlere de hava saldırıları düzenlediği belirtilirken, saldırılarda ölen ve yaralananların olup olmadığına ilişkin bilgi verilmedi.
O İDDİALAR YALANLANDI
Öte yandan Gazze Şeridi'ndeki hükümet, İsrail ordusunun, 6 gazetecinin HAMAS ve İslami Cihad Hareketi üyesi olduğu yönündeki iddialarını yapılan açıklama ile yalanladı.
Açıklamada, "İsrail ordusunun, gazetecilik ve medya sektörünü hedef almanın bir parçası olarak kamuoyuna yanlış ve yanıltıcı bilgiler yayarak, gazetecileri şeytanlaştırmaya ve onlara ahlaki suikast düzenlemeye çalıştığı" belirtildi. Ofisin açıklamasında, İsrail ordusunun, savaşın başından bu yana İsrail'in işlediği suçları ve gerçek durumu aktarmayı başaran gazetecilere ve Filistin halkına yönelik kışkırtmasını sürdürdüğü ifade edildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun iddiasının, "gerçeğin sesini susturma, sivillere, çocuklara, kadınlara ve yaşlılara karşı devam eden suçları meşrulaştırma çabası" olarak nitelendirildi. İsrail ordusunun, HAMAS ve İslami Cihad'a ait olduğunu ileri sürdüğü belgelere ilişkin ise açıklamada, İsrail ordusunun, 2018 yılındaki "Geri Dönüş ve Kuşatmayı Kırma Yürüyüşü" sırasında yaralananların bazı listelerini, Filistin direnişinin listeleri olarak yayınlayarak yanıltıcı bilgiler verdiği belirtildi. İsrail'in iddiasının yanlış, asılsız ve gerçek dışı olduğu vurgulanan açıklamada, listede isimleri yer alan söz konusu kişilerin Geri Dönüş Yürüyüşleri'nde yaralandıkları için ilaç ve tedavi aşamalarının tamamlanması için ayrılan ödenekten faydalandığı kaydedildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun, "takipçilere ve kamuoyuna doğru veri olarak görünmesi için" çeşitli toplumsal gruplara ait bilgi ve verileri kasıtlı olarak birbirine karıştırdığı belirtildi. Açıklamada, gazeteci birliklerine, federasyonlarına, yerel, Arap ve uluslararası basın kuruluşlarına, İsrail'in gazetecilere karşı işlediği suçları kınama ve onlara yönelik kışkırtmayı reddettiklerini duyurma çağrısında bulunularak, "gazetecilere koruma sağlanması" istendi.
Gazetecilerin hayatlarından İsrail ve Amerikan yönetiminin sorumlu tutulduğu vurgulanan açıklamada, uluslararası toplum "gazetecilere suikast yapılmasına veya hedef alınmasına" karşı uyarıldı.