İsrail ne kadar ileriye giderse Filistin’in yanıtı o kadar sert olacak
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın İsrail ve ABD ile ilişkileri kesme kararını savunan Filistinli politikacı Ebu Ayta, bu kararın ihtiyaçtan doğduğunu kaydetti.
Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi (El Fetih) Devrim Konseyi Sekreteri Fayez Ebu Ayta, mevcut koşullarda, Oslo’da imzalanan barış anlaşması dahil tüm anlaşmaları feshetmenin son derece gerekli olduğunu belirterek, “Bu, topraklarımızı korumanın tek yolu” dedi.
Ebu Ayta, “Şimdi İsrail ile yeni dönemin, yeni büyük çatışmanın eşiğinde olmamız bizim hatamızdan kaynaklı değil. Filistin yaşama hakkını, toprakları üzerindeki haklarını savunma şansına ancak Washington ve Tel Aviv'e karşı tüm yükümlülükleri feshederek sahip olabilir. Yüzyılın Anlaşması'nın hayata geçirilmesine izin vermeyeceğimizi söylemiştik. İsrail hükümeti sadece kendini ve kendi açgözlülüğü dinledi. Ama bu sadece ilk adımdı, İsrail tarafı ne kadar ileriye giderse Filistin’in yanıtı o kadar sert olacak” ifadesini kullandı.
Tamamen tüm ilişkilerin kesilmesinin zorunlu bir adım olduğunu vurgulayan Ebu Ayta, “İsrail’in topraklarımıza ne hızla ellerini uzattığını dikkate alırsak bizim başka çaremiz kalmadı. Durumu bu tehlikeli çıkmaza sokan ilk onlar oldu” diye ekledi.
Filistin’in uluslararası ilişkiler danışmanı ve Kudüs Üniversitesi’nin siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. Usame Şaat, Filistin yönetiminin tüm ilişkileri kesme kararının İsrail ile çatışmada bir dönüm noktası olacağını söyledi.
Şaat, “Bu kararın, Filistin’i neredeyse tam ilhaktan kurtarma ihtiyacından olduğu apaçık ortada. Eğer İsrailliler her şey rağmen Ürdün Vadisi’ni ilhak ederlerse, 1697 sınırları içinde Filistin devletini kurma umudu maziye gömülecek. Buna izin verilememeli” dedi.
Filistin’in, tüm anlaşmaları feshetme kararıyla, saldırgan eylemlerden ve ilhak girişimlerden doğacak tüm sonuçlarda İsrail’i sorumlu tuttuğunu kaydeden Şaat, “Saldırganlığın bedeli ağır olacak” diye kaydetti.
İsrail parlamentosunda Arap asıllı milletvekili Ahmed Tibi, ilhak konusuna parlamentonun yanı sıra, ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman’ın başkanlığındaki özeli bir komitenin de baktığına dikkat çekerek, “Ancak İsrail tarafı bu komitenin faaliyetinden bahsetmeyi pek sevmiyor” dedi.
İsrail parlamentosundaki partilerin büyük kısmının siyonist olduğunu söyleyen Tibi, şöyle konuştu: “Sadece bizim partimiz Ürdün Vadisi’nin ilhakını desteklemiyor. Ancak bu sorunla sadece hükümet değil, özel olarak organize edilen bir komite de ilgileniyor. Bu komitenin başında da Amerikalı elçi David Friedman bulunuyor. Filistin topraklarını işgal etme kampanyasının lehtarı da Friedman. Onun eylemleri ve görüşleri, Likud veya Mavi-Beyaz temsilcilerinden çok daha radikal. Ancak Tel Aviv, bu komiteden bahsetmeyi pek sevmiyor, bu yüzden herkes bu girişimin başında Netanyahu’nun bulunduğunu düşünüyor”.