08 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İsrail ordusu içindeki yabancıların tespit edilmesini istediler

Ankara'da ANFİDAP tarafından düzenlenen panele çok sayıda vatandaş ve uzman katıldı. Panelde İsrail ordusu içindeki yabancı kimselerin tespit edilmesi ve yargılanması tespit edilmesi istendi.

İsrail ordusu içindeki yabancıların tespit edilmesini istediler! Ankara'da Gazze paneli! İsrail ordusunda yabancı askerler var mı?

Ankara Filistin Dayanışma Platformu ANFİDAP başkentte İsrail’in Gazze’deki saldırılarını konu alan bir panel düzenledi. Panelin sona ermesiyle birlikte platform bir açıklama yayımladı.

Panele akademisyenler, saha uzmanları ve sivil toplum kuruluşlarında görev alan kimseler katıldı. Panelde ele alınan ana konu ise İsrail’in dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı kişilerle oluşturduğu ordu oldu. Bu ordu içindeki PKK'lılara özel olarak dikkat çekildi.

İsrail ordusu içindeki yabancıların tespit edilmesini istediler - Resim : 1

TEMEL AMAÇ SOYKIRIMA DESTEK VERENLERİN BULUNMASI

ANFİDAP’ın panel sonun yayımladığı açıklama şöyle:

"Bu panel Ankara Filistin Dayanışma Platformu ANFİDAP koordinesinde gerçekleştirilmiştir ve temel amaç Gazze’deki soykırım suçuna açık destek verenlerin dahil oldukları suç sebebiyle tespit edilmesi ve gereken hukuki soruşturma ve sonuçlara muhatap olmasına yönelik çalışmaların tekamül etme sürecine katkı sunulmasıdır.

Sivil Toplum kuruluşları olarak, yürüttüğümüz hassas sürecin tamamlayıcısı olan bu çalışma da soykırım suçuna doğrudan ve dolaylı destek verenlerin bu suçun gerektirdiği sonuçlara muhatap olması hedeflenmiştir. İsrail ve suç ortakları tarafından yürütülen ve uluslararası mahkemeler tarafından kesin bir dille tanımlanan soykırım suçuna sivil bireylerin aktif olarak dahil olduklarını açık kaynaklardan görmekteyiz.

Açık suç emareleri taşıyan bu ve benzeri davranışlar karşısında aziz milletimizin duyarlılığını yansıtmak amacıyla yaşanan bu dramatik sürece siyasal, sosyolojik ve hukuki bir altlık oluşturma amacını taşımaktadır.

İnsanlığın onurlu ve haysiyetli bir yaşam sürmesi, hukukun ve adaletin üstünlüğü ve vicdani değerler temelinde sürdürülen direniş ve mücadelemizin mütevazi bir mahsulüdür.

İsrail ordusu içindeki yabancıların tespit edilmesini istediler - Resim : 2

İŞTE PANELİN İKİ MİSYONU

Bu çalışma ile uluslararası kurum ve kuruluşlara ve devletlere doğru hedef göstermek ve toplumların aydınlanmasını sağlamak gibi iki temel misyon belirlenmiştir. Toplumsal duyarlılığı artırmak ve örgütlü toplumsal direnişi koordine etmek yanında, uluslararası ve ulusal gelişmeleri takip ederek rapor, analiz, basın açıklama ve bültenleri, araştırma notlar hazırlamayı ve toplantılar, paneller düzenlemeyi de bir sorumluluk olarak görmekteyiz.

Gazze Soykırımı tüm boyutları ile insanlık tarihinin bir kırılma noktasıdır ve bu sürecin küresel sosyal hareketliliklere gebe olduğu ortadadır. Bu sebeple bu soykırım ve organize saldırı süreci tüm dünya halklarını ve devletlerini tercihlere zorlamaktadır. Tüm dünya iki tercih etrafında konumlanma yoluna giderken ülkemiz vicdani bir yolu seçerek zulmün ve soykırımın karşısında olmayı tercih etmiştir.

Millet ve devlet düzleminde ortaya çıkan bu tercih sadece vicdani bir tercih ve milli ve dini bir aidiyetin güçlü tezahürü değildir. Bu tercih aynı zamanda İsrail yayılmacılığına karşı bölgemizin ve ülkemizin uzun dönem selameti ve güvenliğinin sağlanması için de zaruridir.

YENİ BİR DÜNYA SİSTEMİ ZORUNLUDUR

Değişen ve kırılgan hale gelen dünya sistemi İsrail merkezli soykırım suçunu taşımayarak uluslararası kuruluşlar ve mahkemeler yoluyla soykırım suçunu ilan etmiş durumdadır. Dünya sistemi Siyonizm’in taşeronu olmakla, olmamak arasındaki keskin sınırda ikiye bölünmüştür. Bir kısım Siyonist devletler dışında; dünya halkları, uluslararası mahkeme ve kuruluşlar açık soykırım suçu ilanını yapmış bulunmaktadır. Bu kurumsal ilanlara rağmen sürdürülen saldırı ve dehşet dünya sisteminin yükselttiği değerlerin tutarsızlığının bir ilanı haline gelmiştir.

Post Gazze süreci yeni bir devlet tasavvuru yanında yeni bir dünya sistemini de zorunlu hale getirmiştir. Bu sefil saldırının kabul edilmesi durumunda dünyanın içine düşen derin çelişki aynı zamanda telafisi imkânsız bir sistemik kaosu da getirecektir. Bu derin kaosun maliyetlerini bilen Lahey Adalet Divanı tarihi bir adım atarak soykırım suçunu tescillemiştir. Yasalar hiyerarşisinin en üst kurumları olan mahkemelerden Adalet Divanının sürdürdüğü bu hassas süreçle mütenasip bir pozisyon almak devletlerin ve silsilevi hukuk kuruluşlarının bir sorumluluğudur.

İsrail ordusu içindeki yabancıların tespit edilmesini istediler - Resim : 3

BATININ İKİ YÜZLÜLÜĞÜNÜ VURGULADILAR

Bugün Gazze’de ülkelerini ilgilendirsin ya da ilgilendirmesin binlerce Yabancı Terörist Savaşçıdan (YTS) bahsedilebilir. Meşru hiçbir varlığı olmayan insanlık vicdanında açık bir vahşet olan, Lahey’de Soykırım olarak ele alınan bir vahşetin orta yerinde bir sürü farklı ülke nüfusuna mensup savaşçı bulunmaktadır. DEAŞ bünyesindeki savaşçıları terörist olarak tanımlayan ve küresel imkânlarla izleme, takip, yakalama ve yargılama yapan dünya sistemi Gazze’deki vahşetin içindekileri henüz YTS Yabancı Terörist Savaşçı statüsüne bile sokmuş değildir.

Lahey’de açıkça devam eden Soykırım davası da esas alınarak, Gazze’deki sivil katliamlarına doğrudan destekleri sebebiyle; sürecin içinde bulunan ülkeler de soykırım suçuna alenen destekleri sebebi ile yargılanmalı, özellikle farklı ülkelerden gelen Yabancı Terörist Savaşçılar tek tek, ülke ülke ifşa edilmelidir. Bizzat soykırım suçuna dahil olan bu yabancı terörist savaşçılar bulundukları yerde tutuklanmalı ve uluslararası terörle mücadele ilkeleri sebebiyle ülkelerinde ya da uluslararası bir mahkemede yargılanmalıdır.

DEAŞ unsurları için işletilen tüm hukuki prosedür, tüm uluslararası güvenlik prosedürü işletilmelidir. Şu ana kadar Gazze’de İsrail saflarında savaşan her yabancı terörist savaşçının “YTS” cüretkar bir biçimde yaptığı paylaşımlar karartma ve gizleme yapılmadan izleri kayıt altına alınmalıdır.

YABANCI TERÖRİST SAVAŞÇILAR TESPİT EDİLMELİ

Hiçbir uluslararası norm, prosedür ve tanımlama; tek bir grubu, zümreyi, stigmatize edici şekilde işaret edemez. Hukuki normlar ve onlara esas teşkil eden kavramsal çerçeve kişi, toplum ve milletler arasında farklılaştırılarak ele alınamaz. Yabancı Terörist Savaşçı kavramı uluslararası kabul edilmiş bir kavram olarak nasıl DAEŞ unsurları için kullanılıyorsa, Gazze’de İsrail lehine savaşmaya gelen tüm unsurlar içinde normatif bir kavram olarak kullanılmalıdır. Zira Gazze’de açık bir savaş suçu işlenmekte ve soykırım yapılmaktadır.

İSRAİL ORDUSU İÇİNDE PKK’LILARA DİKKAT ÇEKTİLER

Hukukun ve insani değerlerin varlığına inanan her devlet bünyesinde bulunan ve Gazze’de çocuk katliamına ortak olmuş YTS unsuru vatandaşını tutuklamalı ve açık bilgilerini kamuoyuna ifşa etmelidir. Gazze Savaşının bazı ülkelerin irade ve temsilini derin bir zafiyet içine soktuğu düşünüldüğünde, uluslararası kuruluşlar ve STK’lar bu konuda inisiyatif almalıdır. Gazze’de savaşmaya giden terör unsurları tek tek, ülke ülke ifşa edilmeli ve uluslararası hareketlilikleri sınırlandırılmalıdır.

Ülkemizi geçiş ülkesi olarak kullanan ya da ülkemiz vatandaşı olup da dini, ideolojik ya da ekonomik sebeplerle eli Gazze’de kana bulanmış herkes için de YTS statüsünde uygulama yapılmalıdır. Bazı YPG, PYD ve PKK unsurlarının Gazze’de İsrail PKK kardeşliği temelinde İsrail lehine savaştığı, bazı terör unsurlarının bu savaşta öldüğü de bilinmektedir. İsim isim bu teröristler de ifşa edilmeli ve gereği yapılmalıdır."

İsrail Gazze PKK