İsrail'den yükselen ses: Netanyahu istifa!

İsrail yönetimi zor durumda. HAMAS’ın operasyonu ülke içinde okları yönetime çevirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya karşı aylarca süren eylemlerin üstüne Aksa Tufanı’nın yapılması ülkede güvenlik anlamında gelecek kaygısı oluşturdu. Haaretz gibi önemli İsrail gazeteleri Netanyahu’ya çete lideri diyecek kadar ileri başlıklar attı.

‘GAZZE İLE İLGİLİ SÖYLENENLER DOĞRU DEĞİL’

Haaretz gazetesinden Dahlia Scheindlin İsrail yönetimini eleştiren bir yazı kaleme aldı. “İsrail Cumhurbaşkanı Bile İsrail'in Gazze Planının Ne Olduğunu Bilmiyor” başlıklı yazı da yönetimin Gazze politikalar hedefe koyuldu. Cumhurbaşkanı Herzog’un Gazze ile ilgili “çok sakin” açıklamalarını eleştiren Scheindlin şu ifadelere yer veriyor:

“Başkan son iki yılda Gazze'deki yaşamı ‘çok sakin’ olarak tanımladı. İsrail ‘sınırlarını açtı’ ve 10 binden fazla işçinin İsrail'e girmesine izin vererek önemli bir ekonomik büyümeye yol açtı. İsrail'in Gazze'deki sivil kayıpları azaltmak için ne yapabileceği sorulduğunda ise sinirlendi. Gazze'nin bir devlet olduğunu, İsrail'in barış yapmak için tek taraflı olarak geri çekildiğini söyledi. Bunların hiçbiri doğru değil ya da tam olmaktan çok uzak. Gazze hiçbir zaman tam olarak sakin olmadı. Son iki yılda - 2,5 yıl diyelim - Duvarların Muhafızı'nın büyük tırmanışına, 2022'de daha küçük bir tırmanışa, Mayıs 2023'te İslami Cihad ile bir dizi çatışmaya ve şimdi de hafızalardaki en kötü felakete tanık olduk.”

‘GELECEK İÇİN İYİ BİR POLİTİKA İMKANSIZ’

Yazar, İsrail yönetiminin HAMAS ve Gazze’yi iyi bir şekilde tahlil edemediğini de ortaya koydu. Scheindlin şunları yazdı:

“Aynı zamanda, geçmişin yanlış görüşlerini tekrarlamak, İsrail'in Gazze ve HAMAS'ı bu kadar derin ve ölümcül bir şekilde yanlış anlamasının bir parçasıdır. Her şeyin yolunda olduğunda ısrar etmek Gazze'deki öfkenin açıklanamaz olduğu anlamına geliyor. Bu görüş İsrail'in stratejik anlayışını çok ama çok geç olana kadar uyuşturdu ya da köreltti… Geçmişin yanlış anlaşılması, bugün ve gelecek için iyi bir politikayı imkansız hale getirir… Resmin tamamının bu şekilde görülmesi İsrail'in felaketi fark edememesine katkıda bulunmuştur. Son olarak kendisine İsrail'in son ezici güç kullanımının sonucunun neden daha önceki tüm ezici güç kullanımlarından farklı olması gerektiği soruldu. Başkan yanıt olarak önce ‘denklemi değiştirmekten’ bahsetti, ancak zorlandığında ‘Bize ne yapmamızı tavsiye edersiniz?’ diye karşılık verdi… Ertesi gün planına cevap verememek, Irak'ta olduğu gibi kaosa ya da NATO'nun Kosova'ya müdahalesini sona erdiren meşhur muğlak Güvenlik Konseyi kararı nedeniyle uzun süredir kaynayan yeni şiddet tehdidine yol açar.”

‘İSRAİL YOZLAŞMIŞ BİRİSİ TARAFINDAN YÖNETİLİYOR’

Netanyahu’ya yönelik en sert eleştirilerden birisini Zvi Bar’el yapıyor. Yazar Haaretz’deki yazısında “Netanyahu, İsrail Başbakanı Olarak Görevine Devam Edemeyecek Bir Çete Lideri” başlığını kullandı.

“İsrail şu anda yozlaşmış bir lider tarafından yönetiliyor” diyen Bar’el Netanyahu’nun Batılı hükümetleri kendisine karşı kışkırttığını ve ABD yönetimiyle ilişkileri baltaladığını belirtti. Yazar şu ifadeler ikullandı: “(Netanyahu) Orduyu, Shin Bet güvenlik servisini ve halkın çoğunluğunu halk düşmanı olarak damgaladı. Ve şimdi ülkeyi, bırakın sonucu, kimsenin kesin hedeflerini bile bilmediği bir savaşa sürüklüyor. Bu başbakan ulusal bir olağanüstü hal hükümetine ihtiyaç olduğunu bile kabul etmiyor, çünkü kendisinin yerinin doldurulamayacağından emin. Şimdi kendisini, süper güç işgaline karşı cesurca savaşan gerçek bir lider olan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'ye benzetiyor.”

JP: ÇOĞUNLUK İSTİFA DİYOR

İsrail’in önemli gazetelerinden Jarusalem Post da Dialog Center'ın bir anketi yayınladı. Ankette İsraillilerinin HAMAS’ın operasyonu ve mevcut durumdan Netanyahu’yu sorumlu tuttuğu ve istifa etmesini istediği belirtildi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Koalisyon destekçilerinin yüzde 79'u da dahil olmak üzere, katılımcıların yüzde 86 gibi ezici bir çoğunluğu Gazze'den gelen ani saldırının ülke yönetiminin başarısızlığı olduğunu söyledi. Ankete göre, her beş Yahudi İsrailliden dördü HAMAS teröristlerinin İsrail'e kitlesel olarak sızmasından ve ardından yaşanan katliamdan hükümetin ve Başbakan Benjamin Netanyahu'nun sorumlu olduğuna inanıyor. Ayrıca, katılımcıların neredeyse tamamı (yüzde 94) saldırıya yol açan güvenlik hazırlığı eksikliği konusunda hükümetin bir miktar sorumluluk taşıması gerektiğine inanırken, yüzde 75'inden fazlası sorumluluğun büyük kısmının hükümete ait olduğunu belirtmiştir.”

MUHALEFET DE HEDEFTE

İsrail basınında hükümetle birlikte muhalefet de hedefe koyuldu. The Times of İsrael’de yazar Avi Gil, “Bunca zaman İsrail'in siyasi muhalefeti neredeydi?” başlıklı bir yazı yayınladı. Gil, “Başbakana yakın kaynaklar felaketin tek sorumlusunun IDF olduğunu açıklarken, muhalefet Netanyahu'nun politikalarının başarısız olduğunu iddia ediyor. Yıkıcı gerçeklik muhalefetin iddiasını doğruluyor.” derken “Peki muhalefetin hiçbir suçu yok mu?” sorusunu sordu. Muhalefetin barış görüşmelerini baltaladığını belirterek, “Oslo sürecinin uygulanması, hem Filistinli hem de İsrailli muhaliflerin kinleri yüzünden baltalandı. Elbette işbirliği yapmadılar, ancak eylemlerinin sonuçları ortak hedeflerini güçlendirdi.” ifadelerini kullandı.