İsrail'e ültimatom: 'Rehineler tabutlarda dönecek'

İsrail hafta sonundan beri Gazze'de bulunan altı rehine cesedinin yarattığı şoku atlamadı. Pazar günü ülke çapında 500 bin kişinin katıldığı dev protestolar pazartesi günü de sabahtan gece saatlerine kadar sürdü. Genel grevse mahkeme kararıyla durduruldu. İşçi Sendikası eylemin gerekli mesajı verdiğini söyleyerek karara uydu.

40 GÜN 40 GECE MASALLARI

Ateşkes anlaşmasını baltaladığı için rehinelerin ölümüne neden olmakla suçlanan Binyamin Netanyahu, pazartesi günü eline değneğini alıp Gazze haritasına karşısına geçerek anlaşmayı neden sabote ettiğini anlattı. Ateşkes önerisinin birinci aşamasına atıfta bulunarak, Selahaddin (Philadelphi) Koridoru'dan “ne 42 gün ne 42 yıl sonra çekileceğiz” dedi. “Şeytan Ekseni'nin” koridora gereksinim duyduğunu iddia etti. İsrail'in güvenliği için burada güç bulundurmanın “zorunluluk” olduğunu öne sürdü. “Zafer buna bağlı” diye ekledi. Savunma Bakanı Yoav Galant ve diğer yetkililerin koridorda asker bulundurmanın gerekli olmadığını söylediğini duyduğunda “şok geçirdiğini” de ileri sürdü.

Netanyahu, kitlesel protestolarla greviyse “utanç verici” olarak tanımladı. Katılanların “Yahya Sinvar'ın destekçileri” olduğunu iddia etti. Altı rehinenin ölümü için HAMAS'a bedel ödeteceğine yemin etti, 48 saat içinde güçlü bir yanıt verilmesi için emir verdiğini söyledi. Esirleri kurtarma konusuna “kimse benim kadar bağlı değil, bu konuda kimse bana laf edemez" diyerek rehine ailelerini çıldırttı.

ASKERİ KANATTAN YENİ STRATEJİ

El-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Netanyahu ve ordusunun hava saldırılarıyla esirlerden onlarcasını kasten öldürdüğünü ifade etti. Ebu Ubeyde, İsrail ordusunun rehineleri kurtarmak için güce başvurması halinde artık yeni bir strateji izleyeceklerini şu ifadelerle açıkladı: “Netanyahu'nun anlaşma yapmak yerine askeri baskılarla esirleri kurtarma ısrarı, onların ailelerine tabutlarda döneceği anlamına geliyor. Ya ölecek ya da canlı kalacak. Esirleri korumakla görevli kişilere yeni talimatlar verildi. Bu talimatlar da ordunun kendilerine yaklaşması durumunda ne yapacaklarıyla ilgili. Nusayrat'taki olaydan beri bu böyle.” İsrail güçleri, Haziran ayında Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlenen operasyonda dört rehineyi kurtarırken 274 Filistinliyi katletmiş, en az 400 kişiyi de yaralamıştı.

HAMAS Siyasi Büro üyesi İzzet er-Rişk, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, "Direniş güçlerinin elindeki esirlerin hayatından Netanyahu sorumludur. Direniş, onların hayatını korumaya ve iyi muamelede bulunmaya özen gösterirken o, onları öldürme ve durumlarını görmezden gelmede ısrar ediyor." ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı'nın yaptığı açıklamayla esir takası ve ateşkes anlaşmasını engelleyenin kendisi olduğunu ortaya koyduğunu belirten Rişk, "Netanyahu, 11 aydır Gazze'de yürüttüğü ve halkına pazarlamada başarılı olamadığı hayali bir zafer arıyor." diye yazdı.

KONUTU KUŞATTILAR

Pazartesi gecesi düzenlenen protestoların odak noktası Netanyahu'nun Batı Kudüs'teki konutuydu. Beş bin gösterici yakın yolları korna sesleriyle inletti; ateşler yaktı, sedyelerin üzerinde rehinelerin portrelerini ve sembolik tabutlarını taşıdı; "(Netanyahu) Bibi esirleri serbest bırak", "Sen baştasın, sen suçlusun!" şeklinde sloganlar attı. “Bu b.ku si..ir edin!” ve “Tanrım bizi Netanyahu'dan kurtar!” yazılı afişler özellikle dikkat çekti. Binlerce eylemci, Başbakan'ın konutuna doğru harekete geçince polis müdahale etti, şiddet başladı. Göstericilerin bir kısmı demir bariyerleri aşmayı başararak Netanyahu'nun evinin önüne kadar geldi, ateş yakıp sloganlar attı. Sert müdahale eden kolluk kuvvetlerinin protestocuları yerlerde sürüklediği gözlendi. Arbedede şiddete uğrayan Times of Israel muhabiri, ağzından veya başından kan gelen yaralıların olduğunu kaydetti. Polis güç kullanarak kalabalığı Netanyahu'nun evinin bulunduğu sokaktan uzaklaştırdı. Altı kişi gözaltına alındı.