İsrailli gazete: Netanyahu, muhalefeti susturmak için tutuklamalara başladı
İsrail Gazze’de işgal operasyonunu sürdürürken, hükümet de içeride muhalefeti susturmak için eş zamanlı bir mücadele yürütüyor. Muhaliflerin güçlü tepkisiyle karşılaşan Netanyahu hükümeti, birçok kesimden İsrail vatandaşına gözaltı ve tutuklama uyguluyor.
İsrail’de halkın Başbakan Binyamin Netanyahu’ya karşı protestoları artmaya başladı. Hem esirler hem de savaşın yıkıcılığı konusunda başarısız olduğu düşünülen Netanyahu İsrail halkının hedefinde. Buna karşılık sosyal medya paylaşımları da dahil olmak üzere eylemlerin içerisinde bulunanlar gözaltına alınıyor ya da tutuklanıyor. Perşembe günü İsrailli yetkililer, aralarında İsrail vatandaşı Filistinlilerin ulusal temsil organı olan Yüksek Takip Komitesi Başkanı eski parlamenter Muhammed Barakeh'in de bulunduğu çok sayıda üst düzey İsrailli Arap lideri, Gazze'de devam eden savaşa karşı bir protesto eylemi düzenledikleri gerekçesiyle gözaltına aldı.
PROTESTO ‘TERÖRİZM’MİŞ
Geçen hafta başında İsrail yüksek mahkemesi, İsrailli Arap siyasi partilerin ve insan hakları savunucularının iki Filistin kasabasında savaş karşıtı gösterilerin polis tarafından yasaklanmasına itiraz eden dilekçesini reddetti. İsrailli milletvekilleri ayrıca ülkenin terörle mücadele yasasında "terörist materyalleri" tüketmek için yeni bir suç getiren ve insan hakları örgütü Adalah-İsrail'deki Arap Azınlık Hakları Hukuk Merkezi'nin "pasif sosyal medya kullanımını bile" suç sayacağı uyarısında bulunduğu bir değişikliği kabul etti. Nitekim, aralarında "Tanrı onlara zafer versin ve onları korusun" yazan WhatsApp durumu nedeniyle terörizmi teşvik etmekle suçlandığı bildirilen bir kadının da bulunduğu düzinelerce Filistinli İsrail vatandaşının konuşmayla ilgili suçlardan tutuklandığı tahmin ediliyor.
İsrail yasama organı Knesset'te Barış ve Eşitlik için Demokratik Cephe'yi (Arapça'da al-Jabha, İbranice'de Hadash olarak biliniyor) temsil eden İsrailli Arap milletvekili Aida Touma-Sliman, baskıların "tüm Arap nüfusuna yönelik bir saldırı" anlamına geldiğini söylüyor.
‘VATANA İHANET’ SUÇU
İsrail’in önemli gazetelerinden olan Haaretz, hakkında herhangi bir iddianame hazırlanmadan sulh ceza mahkemesinin beş gün hapiste tuttuğu tarih öğretmeni Dr. Meir Baruchin'i yazdı. Polis Baruchin'in "vatana ihanet etmeye karar verdiğini belirtmek" gibi en fazla 10 yıl hapis cezası gerektiren bir suçtan dolayı hapiste tutulmasını talep etmişti. İsrail polisi bunu Baruchin’in Facebook paylaşımlarından yola çıkarak oluşturdu. Polisin Baruchin için, savcılıktan kışkırtma şüphesiyle soruşturma izni istediği ancak bu talebin reddedilmesinin ardından, çok nadiren kullanılan aşırı bir suçlama olan vatana ihanet suçuna geçildi. Baruchin hakkındaki şikayet, kendisini işten çıkaran Petah Tikva belediyesi tarafından sunuldu. Gerekçe olarak da İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonuna karşı çıktığı ve Gazzeli sivillerin ölümünü tartıştığı paylaşımlar gösterildi. 7 Ekim'de savaş başlamadan önceki en az 15 paylaşımı hakkında da sorgulandı. Paylaşımlarda, aralarında küçük çocukların da bulunduğu ölü Filistinlilerin fotoğrafları yer alıyor.
ÖLEN ÇOCUKLARIN FOTOĞRAFLARINI PAYLAŞMIŞTI
Baruchin 8 Ekim'de yaptığı paylaşımda Batı Şeria'da öldürülen ve yaşları 14 ile 24 arasında değişen altı Filistinlinin isimlerini ve yaşlarını sıraladı. "Onlar işgal altında doğdular ve hayatları boyunca işgal altında yaşadılar" diye yazdı. Baruchin, "Gerçek özgürlüğün tek bir gününü bile bilmediler... Bizim harika çocuklarımız tarafından infaz edildiler." ifadelerini kullandı. Haaretz’e göre, Yargıç Oren Silverman için bu ifadeler Baruchin’i tutuklamak adına yeterliydi.
CAYDIRICILIK İÇİN TUTUKLANDI
Haaretz’e göre Baruchin’in tutuklanması siyasi bir mesaj vermek için araç olarak kullanıldı.
Tutuklanmasının nedeninin caydırıcılık olduğunu belirten gazete, “İsrail politikasına karşı herhangi bir eleştiri ya da protesto imasını susturmak. Baruchin kişisel bir bedel ödedi. Öğretmenlik yaptığı liseden kovuldu ve hiçbir gerekçe gösterilmeden beş gün hapiste kaldı.” ifadelerine yer verdi.
‘POLİS VE SAVCILIK BU KONUDA TARAFTIR’
Baruchin bu konuda tek örnek olmadığını belirten gazete, geçen ay boyunca onlarca İsrailli Arap’ın kışkırtmaya teşvik iddiasıyla tutuklandığını ifade etti. Hem polis hem de savcılığın, “İsrail'de ifade özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlayan bu hareketin tarafları” olduğunun altını çizen Haaretz, “Bu ifadelerden bazılarını duymak İsrailliler için rahatsız edici olsa bile, gerçek bir kışkırtma teşkil etmedikleri sürece bunlara izin verilmelidir. Hükümetin insanları susturmaya çalıştığı bir dönemde, polis ve savcılık onun için zulüm yapmayı kabul etmemelidir. Mahkemeler bunu engellemeli ve İsraillileri ve özgürlüklerini korumalıdır.” yorumunu yaptı.
EYLEMLERE KARŞI SİLAH DAĞITILIYOR
Bu arada Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir tüm şehirlerde silah dağıtıyor. Polis Şefi Kobi Shabtai savaşa karşı hiçbir gösteriye izin vermeyeceklerini ve Gazze'ye sempati göstermek isteyenlerin oraya gönderileceğini söyledi. Bunun da ötesinde, kamu düzeyinde, Arap nüfusa karşı bir tür kışkırtma yapan çok sağcı insan grupların olduğu biliniyor. Yahudi kurumlarında çalışan insanları, öğrencileri, doktorları takip ediyorlar. Facebook'larını ve sosyal medyalarını araştırıyorlar. Ve eğer Filistin tarafıyla ilgili en ufak bir işaret varsa - geçmişte bile olsa - doğrudan Ulusal Güvenlik Bakanı'na rapor veriyorlar ve bu insanlar baskı görüyor. Yüzlerce insan bundan dolayı ya soruşturuldu ya da tutuklandı.