İsrailli Profesör: Tel Aviv savaş suçlarını meşrulaştırmaya çalışıyor
İsrailli Profesör Gordon, 'İsrail'in yaptığı, eylemlerini savaş hukukuna göre yapıldığını gösterecek şekilde yorumlamak ve dolayısıyla bunun ahlaki olduğunu iddia etmek. İsrail'in ahlak iddiasını ortaya koymak için yaptığı da budur.' dedi.
Londra Queen Mary Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi İsrailli Prof. Dr. Neve Gordon, AA muhabirine, İsrail ordusunun işlediği savaş suçlarını meşrulaştırma yöntemlerini değerlendirdi.
Prof. Dr. Gordon, siviller, sivil alanlar, hastalar, yaralılar, sağlık personeli ve korunan alanlara direkt veya dolaylı saldırıların genel olarak savaş suçu sayıldığını belirterek, İsrail'in Gazze'de elektrik ve suya erişimi engelleyerek de savaş suçu işlediğini söyledi. İsrail'in Gazze'de yasaklı silah kullanması ve hastaneleri hedef almasının savaş suçu olduğunun altını çizen Gordon, şöyle devam etti:
“İsrail'in yaptığı, eylemlerini savaş hukukuna göre yapıldığını gösterecek şekilde yorumlamak ve dolayısıyla bunun ahlaki olduğunu iddia etmek. İsrail'in ahlak iddiasını ortaya koymak için yaptığı da budur. İsrail aynı zamanda ahlaksız oldukları iddiasıyla Filistinlileri insandışılaştırıyor. Filistinliler barbar, ilkel, savaş kanunlarından anlamayan, sivil-savaşçı ayrımı yapmayan insanlar olarak ve dolayısıyla ahlaksız olarak tanıtılırken, İsrail'in de sivilleri korumaya çalıştığı iddia ediliyor. Gerçek şu ki İsrail, Filistinlilerden daha fazla sivil öldürüyor ve bu da İsrail'in ahlak iddiasındaki sorunları açığa çıkarıyor.”
MÜZAKERE İÇİN ÇABALAMALIYIZ
Gordon, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın “insansı hayvanlarla savaşıyoruz” ifadesinin işlenen savaş suçlarını meşrulaştırma stratejisine açık örnek olduğuna dikkati çekerek, İsrailli sosyal medya hesaplarında Filistinliler için yapılan “sıçan” veya “yılan” benzetmelerinin, sivillerin ölümünü meşrulaştırmak için onları insanlıktan çıkarma çabası olduğunu kaydetti. İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu'nun Gazze'nin “şeytani bir kötülük şehri olduğunu” ve “orada yaşayan 1 milyon 100 bin sivil Filistinlinin güneye gitmediği taktirde çatışmaya dahil olacağını” iddia edip savaş hukukunu manipüle etmeye çalıştığını aktaran Gordon, şu ifadeleri kullandı:
“Tarihin bu anında yapmamız gereken aslında tüm bunları durdurmak. HAMAS ve İsrail'i müzakere masasına getirmek için çabalamalıyız. İki tarafın da elindeki rehinelerin takasını ve ateşkesi konuşmalarını sağlamaya uğraşmalıyız. Sadece ateşkesi konuşmak yeterli değil ayrıca Batı Şeria ve Gazze üzerindeki kolonileştirmenin de kalkmasını konuşmak gerekiyor. Ürdün Nehri ve Akdeniz arasındaki yerlerde bir demokrasi anlaşmasına varılması için çabalamalıyız.”