Israrlı takibe düzenleme
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, önceki gün TBMM’de yaptığı konuşmasında ‘ısrarlı takip’ konusunda çalışma yürüttüklerini belirtti. Gül, "Çalışmalarımızı tamamladık. Bu konuda en kısa zamanda gerekli düzenleme olacaktır.” dedi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, ceza kanunundaki suç ve yaptırım dengesini, toplumun adalet duygusunu tatmin edecek şekilde tümüyle gözden geçireceklerini vurguladı. Bakan Gül’ün dikkat çektiği konulardan biri de “ısrarlı takip”ti.
Gül, "Israrlı taciz ve takip fiillerini ayrı bir suç olarak, caydırıcı bir suç olarak düzenlemeye yönelik çalışmalarımızı tamamladık. Bu konuda da ümit ediyorum en kısa zamanda gerekli düzenleme olacaktır. Yine, nefret söylemi ve nefret suçuna ilişkin ceza kanunumuzda yeni ve müstakil düzenleme yapılması da çalışma konularımız arasında. Şiddet mağduru kadın olsun, çocuk olsun, engelli olsun, hak arayışında adliyede yalnız bırakılmayacak. Bu konuda da çok özel çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
CKD ÇALIŞMA BAŞLATMIŞTI
Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Temmuz 2021’de yaptıkları basın açıklamasında 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı'nı açıkladı. Programda hukuki adımlar başta olmak üzere, çalışma hayatı, eğitim ve medyayı içeren kapsamlı çözüm önerileri sıralandı.
CKD’nin çözüm önerisi sunduğu konular arasında “ısrarlı takip” de vardı. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılması gereken düzenlemeleri belirten CKD, “5287 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, ısrarlı takip ayrı bir suç olarak düzenlenmelidir.” demişti.
‘OLUMLU BİR ADIM’
Adalet Bakanlığının başlattığı çalışmayı Aydınlık’a değerlendiren CKD Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan, şu ifadeleri kullandı: “Israrlı takip; şiddetin yaygın ve farklı bir boyutu olarak bugün yaşadığımız bir gerçekliktir. Dolayısıyla hem mağdurların, mağduriyetinin giderilebilmesi ve hem de yeni mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi için konuya ilişkin ceza kanununda düzenleme yapılması gereklilik olarak ortaya çıkmış durumdadır. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak kadına yönelik şiddetle mücadele programımızda da belirttiğimiz üzere önerilerimizden biri de ısrarlı takip fiilinin ayrı bir suç olarak ceza kanununda yer alması idi.”
Bakanlığın çalışmasını desteklediklerini belirten Kadan, “CKD’nin de önerileri doğrultusunda ısrarlı takip fiillerinin Türk Ceza kanununda ayrı bir suç olarak yer almasına yönelik düzenlemelere ilişkin Adalet Bakanlığı tarafından yapılan görüşmeleri olumlu bir adım olarak değerlendirmekteyiz.” diye konuştu.
ÖNERİLEN DÜZENLEMELER
Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin temmuz ayında yaptığı basın açıklamasında Türk Ceza Kanunu’nda yapılmasını önerdiği düzenlemeler şu şekilde:
- TCK’da eşe karşı işlenen bazı suçlar nitelikli hal sayılmak suretiyle daha ağır cezalar olsa da, sevgili veya boşanılan eş bakımından bir düzenleme yoktur. Şu bir gerçekliktir ki yaşanan kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin failleri çoğunlukla boşandığı eş ya da sevgilidir. Yasa koyucu yalnızca eş bakımından nitelikli hal saymakta bu iki husus konusunda nitelikli hal saymamaktadır. Bunları da kapsayacak şekilde kadın cinayetleri ve kadına yönelik suçlar açısından bir düzenleme yapılmalıdır.
- Konusu Ceza Kanununa göre suç olan şiddet türleri Ceza Kanununda tanımlanmalı ve bu tür şikâyetler ceza yargısına yönlendirilmelidir.
- 5287 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun madde 82/1 hükmü “Töre veya sözde namus saikiyle” şeklinde değiştirilmelidir.
- 5277 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ensest ilişkiler ayrı bir suç olarak düzenlemelidir.
- 5287 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, ısrarlı takip ayrı bir suç olarak düzenlenmelidir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesine, “Kadına ve çocuğa karşı cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle suçlar, şiddet ile aile içi şiddet içeren suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemez” ifadesi eklenmelidir.