İstanbul Barosu PKK'ya teslim
KHK’lı İbrahim Kaboğlu, İstanbul Barosu’nun yeni başkanı oldu. PKK yanlıları sevindi, ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganları atıldı. İmamoğlu’ndan tebrik mesajı gecikmedi. Vatan Partisi’nden ise ‘İstanbul Barosu PKK'lıların ve işbirlikçilerinin ellerinde. Türkiye'de bölücülük silinecek.’ açıklaması geldi
19-20 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda Baro Başkanlığa İbrahim Kaboğlu seçildi.
PKK/DEM Parti’ye yakınlığıyla bilinen Değişim İçin Avukatlar Grubu’nun adayı olan Kaboğlu, 7 bin 219 avukatın oyunu aldı. Seçimlerin ardından Özgürlük için Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, Haliç Kongre Merkezi önünde PKK sloganları atarak halaylar çekti.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçimlerin ardından jet hızıyla başarılar mesajı yayınladı.
Kaboğlu da sosyal medya üzerinden CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve TİP Milletvekili Sera Kadıgil'e seçim sürecinde verdikleri destek için teşekkür etti. Eski CHP Milletvekili Yıldırım Kaya da seçim sürecinde İbrahim Kaboğlu için oy çağrısı yapmıştı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, eski CHP milletvekili olan Kaboğlu için herhangi bir mesaj paylaşmaması dikkat çekti.
Öte yandan PKK’ya yakınlığıyla bilinen Mezopotamya Ajansı, seçim sonuçlarını “İbrahim Kaboğlu'nun İstanbul Barosu başkanı seçilmesinin ardından ÖHD'liler, halay ve zılgıtlarla kutlamalara başladı.” şeklinde haber yaptı.
‘İMAMOĞLU VE DEM PARTİ ETKİLİ OLDU’
Seçimden sonra Haliç Kongre Merkezi önünde kutlama yapan bazı avukatlar PKK’nın “Jin Jiyan Azadi” sloganını attı.
Aydınlık’ın konuştuğu kaynaklar, Kaboğlu’nun 2017’ye kadar akademisyenlik yaptığını, avukatlık geçmişinin bulunmadığı aktardı.
Öte yandan kaynaklar, Değişim İçin Avukatlar grubunun önceki yıllarda seçimi kazanabilecek oy sayısına ulaşamadığını, bu seçimde Ekrem İmamoğlu ve DEM Parti desteğinin etkili olduğunu kaydetti.
Kaynaklar, CHP ilçe başkanlıklarında Kaboğlu için doğrudan oy çağrıları yapıldığını da ileri sürdü.
İLK 4 MADDEYİ HEDEF ALDI
Seçimlerin ardından konuşan İbrahim Kaboğlu, Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesiyle ilgili skandal ifadeler kullanarak şunları söyledi:
“İbrahim Kaboğlu, kitaplarında da yazdı, konuşmalarında da dile getirdi. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi tıpkı 2001’de yapıldığı gibi. 1995’te Başlangıç kısmındaki ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 değişikliğinde ise Madde 14’e ‘İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik Cumhuriyet” tanımı kondu. O zaman 1961’de öngörülmüş olan ‘İnsan haklarına dayanan devlet’ kavramı anayasaya yeniden girmiş oldu. Yani daha ileriye götürüldü. Anayasa Mahkemesi de artık bu kavramı kullanmaya başladı. Hep birlikte ‘Hak, hukuk, adalet’ diyeceğiz arkadaşlar. Yolumuz açık olsun.”
ADAYLARIN ALDIĞI OYLAR
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, mevcut Baro Başkanı Filiz Saraç ile Başkan Yardımcısı Ali Gürbüz'ün aday olmasıyla seçime iki adayla katılan tek grup olarak dikkati çekmişti.
Saraç 4067, Gürbüz ise 3987 oy aldı. Genel Kurulda Avukatın Yükselişi Hareketi Grubu'ndan Hasan Kılıç 5537 oy alırken, Değişim İçin Güçlü Baro Grubu'ndan Mert Er Karagülle 478, Avukat Hakları Grubu'ndan Turgay Bilge 4997, Genç Hukuk Hareketi Grubu'ndan Türkan Kara 160, İstanbul Avukatlar Birliği Gurubu'ndan Metin Uraçin 169, Bağımsız Avukatlar Grubu'ndan Abdülhalim Yılmaz 1145, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu'ndan Hakan Çatak 1679 oyda kaldı.
Seçimden sonra Kaboğlu’na başarılar dileyen mevcut Baro Başkanı Filiz Saraç, Kaboğlu’nun Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili çıkışına karşılık, “Yeni Başkan ve Kurullara tekrar başarılar diliyorum. ‘Laik Cumhuriyet ve üniter devletten ödün vermeden, verdirtmeden mücadelemizi sürdüreceğiz!’ İstanbul Barosu Genel Kurulu’nun iradesi laik Cumhuriyet ve üniter devletten yanadır. Anayasa’nın ilk 4 maddesi değiştirilemez.” dedi.
JET HIZIYLA KUTLADI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kaboğlu’nun seçimi kazanmasının hemen ardından tebrik mesajı yayınladı. İmamoğlu şunları kaydetti:
“İstanbul Barosu seçimlerini kazanan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve yeni yönetimini tebrik ediyorum. Hakkın, hukukun, adaletin en büyük talep olduğu bugünlerde faaliyet yürütecek baromuza başarılar diliyorum.” dedi.
‘PKK’YA EMANET EDİLDİ’
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, seçim sonuçlarını “İstanbul Barosu emin ellerde değil, PKK'lıların ve işbirlikçilerinin ellerinde. Çok sürmeyecek. Türkiye'de de İstanbul Barosu'nda da bölücülük silinecek.” şeklinde yorumladı.
Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan da “İstanbul Barosu PKK'ya emanet edildi! CHP-DEM Parti ittifakının, DEM Parti'yle el sıkışmanın, PKK'yla açılım sürecine yeşil ışık yakmanın bedeli budur. İbrahim Kaboğlu ve bölücü ekibine karşı mücadele dönemi başlamıştır. İstanbul Barosu'nda PKK'ya geçit vermeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.
YÖNETİMDE ÖCALAN SAVUNUCULARI
Kaboğlu’nun yönetim kurulunda teröristbaşı Öcalan’ın avukatlığını yapan isimler dikkat çekiyor.
Metin İriz, Öcalan’ın avukatı Selim Okçuoğlu’nun avukatı. Arzu Becerik, Mehmetçiği hedef alan Barış Akademisyenleri’nin avukatları arasında.
CHP’li Rukiye Leyla Süren’in, PKK/DEM Parti’ye yakınlığıyla bilinen foncu KADER örgütünün destekçisi olduğu ileri sürülüyor.
Mehmedali Barış Beşli, Laz bölücülüğü yapmakla yargılandı, PKK’nın örgütü Halkların Demokratik Kongresi etkinliklerinde konferanslar verdi.
Ahmet Ergin, PKK’ya yakınlaşan Emek Partisi’nin (EMEP) Ümraniye Belediye Başkan Adayı. Barış Akademisyenlerine destek verdi, onlar için gönüllü avukatlık yapmaya hazır olduğunu açıkladı.
Yelda Koçak Urfa, Türkiye İşçi Partisi Ankara Milletvekili adayıydı. DEM Parti destekli Eşitlik İçin Kadın Platformu üyesi.
Fırat Epözdemir, teröristbaşı Öcalan’ın avukatlarının avukatı. PKK’ya yakın Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Başkanı.
Ezgi Şahin Yalvarıcı, PKK sanıklarının avukatlığını yaparken Ekim Bilen Selimoğlu da LGBT-İ destekçiliğiyle biliniyor.
Öte yandan disiplin kurulundaki Yeşinil Yeşilyurt, Selahattin Demirtaş’ın destekçilerinden. Fatma Hopikoğlu, PKK yanlısı firari Ferhat Tunç’un avukatı.
Denetleme kurulunda yer alan Bilge Sayıcı Pehlivan, “TSK köyleri yaktı, 15 köylüyü helikopterden attı” sözü sonrası tepki alan Sezgin Tanrıkulu’na destek için hazırlanan “Sezgin Tanrıkulu yalnız değildir” bildirisi imzacılarından. Ayrıca Barış Akademisyenleri destekçilerinden.
Esra Bilen, PKK’nın avukat örgütlenmesi Özgürlük için Hukukçular Derneği İstanbul Şube Eş Başkanı. PKK’nın yayın organı ANF’ye ve Yeni Yaşam gazetesine sık sık söyleşiler veriyor.
Kaboğlu’nun Türkiye Barolar Birliği (TBB) Delegelesi arasında yer alan Ali Galip Yıldız, 2022’de yayınlanan “HDP’li vekillere devlet şiddetini kınıyoruz” bildirisinin imzacılarından.
Kemal Aytaç, tutuklu Can Atalay’ın avukatı. Berrin Pınar Demirci de Barış Akademisyenlerine destek imzası verenlerden. Muhammet Ufuk Tekin, HDP’nin Hazine yardımına bloke konmasına karşı hazırlanan kampanyaya imza verdi.
HDP’de siyaset yapan Baran Doğan, Abdullah Öcalan’ın avukatı. İlknur Alcan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Eş Başkanı. Fatma Hoşgör Tekeşin de HDP Grup Başkanvekilliği yapan Filiz Kerestecioğlu’nun avukatı. Veysi Eski ise DEM Parti Kadıköy Belediye Başkan Adayı.
BARIŞ AKADEMİSYENİ
2016’da Türk ordusunun terörle mücadelesini hedef alan “Barış Akademisyenleri” arasında yer alan İbrahim Kaboğlu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesiyken 2017’de KHK ile ihraç edilmişti.
ÖCALAN SEVGİSİ
Kaboğlu, 2013 Nevruzu’nda Öcalan’ın mesajının Diyarbakır’da okunmasını da barış yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendirmişti. PKK’ya yakınlığıyla bilinen DİHA’ya verdiği röportajda Kaboğlu, “Anayasa’daki 3’üncü madde de ‘Türkiye Devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür’ der. Devlet Türkiye olursa ülkenin adı da Türkiye olduğuna göre millete siz Türk milleti diyemezsiniz” diyerek Türkiyelilik kavramını savunmuştu.
'KONTROLLÜ DARBE'
Kaboğlu, 11 Mart 2021'de Birgün gazetesinde kaleme aldığı 'En Büyük Kırılma Hangisi' başlıklı köşe yazısında skandal ifadelere yer vermişti. Kaboğlu, yazısında 15 Temmuz FETÖ'cü hain darbe girişimine ilişkin OHAL ve Anayasa değişikliğini gerekçe göstererek "Bu iki sonuç, CHP’nin, 15 Temmuz için ‘kontrollü darbe’, 20 Temmuz için ‘sivil darbe’ nitelemelerini haklı kılıyor" ifadelerini kullanmıştı.
DEMİRTAŞ VE KAVALA ÇAĞRISI
Twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulunan Kaboğlu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Kavala ve Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğini söylemişti.
‘KİMSE İSTANBUL BAROSU’NU BÖLÜCÜLÜĞE HAPSEDEMEZ’
Vatan Partisi İstanbul Hukuk Meslek Örgütü Başkanı Avukat İbrahim Erdoğan, baro seçimlerini Aydınlık’a değerlendirdi:
“Türkiye'nin ve hatta dünyanın en köklü barolarından olan 146 yıllık İstanbul Barosu'nun yönetimine, bu haftasonu bölücülük getirilip oturtuldu.
“Oturtuldu diyoruz çünkü bir başarı ile, gayretle yönetime gelmedikleri görülmektedir. CHP'nin bir süredir Dem parti ile girdiği stratejik ittifak, İmamoğlu'nun yine DEM ile ‘Kent Uzlaşısı’ yerel seçimlerin ardından baro seçimlerine de yansıdı. Yakın geçmişte Türkiye'nin terörle mücadelesine tavır almış, PKK'ya kol kanat germiş ve bu tavırlarını her mecradan haykıran isimler, yaratılan "Kaboğlu Hoca" ambalajı içine gizlendi ve mevcut baro yönetimine duyulan rahatsızlık ve bölünmüşlükten faydalanarak parlatıldı.
"İmamoğlu'nun siyasi desteği ve CHP'li vekillerin bizzat Genel Kurul koridorlarında açıktan destek verdiği Kaboğlu için CHP kendi örgütlerini de seferber etti. Bunun sonucu olarak da Ergenekon kumpaslarını savunan, PKK'nın siyasi uzantısı HDP-DEM çizgisi ile iş tutan, anayasamızda tanımlanan başta Türklük tanımı olmak üzere Türk Milleti'nin temel değerleriyle kavgalı bir aday, PKK'ya kol kanat geren bir ekiple birlikte yönetime seçildi.
“Ancak buradan tekrardan ifade edelim, İstanbul Barosu'nda binlerce vatansever, cumhuriyet devrimine bağlı avukat bulunmaktadır ve biz Vatan Partili avukatlar görev başındayız! Avukatlık mesleğinin bunca sorunu varken kimse İstanbul Barosu'nu kendi dar ve bölücü gündemine hapsedemez. Baromuzu ne terör sempatizanlığına ne de bölücülüğe teslim etmeyeceğiz, yeni seçilen yönetimin her adımını takip ediyoruz.”
