İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu'nun sicili
İstanbul Barosu'nda 12 adayın yarıştığı başkanlık seçimini devam ediyor. Seçimlerinde başkan adayları oylarını kullandı. Oy verme işlemi 17.00'de sona erdi. İstanbul Barosu'nun yeni Başkanı İbrahim Kaboğlu oldu
İstanbul Barosu, yeni yönetimini belirlemek için Haliç Kongre Merkezi’nde toplandı. 19 Ekim'de başlayan genel kurulun ikinci gününde seçim gündemi yer alıyor.
62 bin 587 üyesi bulunan İstanbul Barosu Genel Kurulu'nda başkanlık seçiminde oy verme işlemi 09.00 itibariyle başladı.
161 sandıkta, 64 bin 72 seçmenin oy kullanacağı başkanlık seçiminde 12 aday yarışıyor. Haliç Kongre Merkezi'nde devam eden oy kullanma işlemi 17'de sona erdi.
Baro başkanlığı seçiminde 2 kadın 10 erkek aday yarıştı.
İstanbul Barosu'nun ilk kadın başkanı olarak halen görevde olan Av. Filiz Saraç'ın yanı sıra Av. Mert Karagülle, Av. Metin Uraçin, Av. Türkan Kara, Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, Av. Ali Gürbüz, Av. Abdulhalim Yılmaz, Av. Hasan Kılıç, Av. Hakan Çatak, Av. Savaş İşliyen, Av. Yasin Şen ve Av. Mehmet Turgay Bilge'de adaylar arasında yer aldı.
Sandıkların kapanmasından yaklaşık 1 saat sonra sonuçlar da açıklandı. Seçimde, Değişim İçin Avukatlar Grubu'ndan İbrahim Özden Kaboğlu 7 bin 219 oyla başkan seçildi.
'BARO EMİN ELLERDE DEĞİL'
Kaboğlu'nun başkanlığına ilk tepki Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı'dan geldi. Bursalı "İstanbul Barosu emin ellerde değil, PKK'lıların ve işbirlikçilerinin ellerinde. Çok sürmeyecek. Türkiye'de de, İstanbul Barosu'nda da bölücülük silinecek" dedi. Partinin İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan da "İstanbul Barosu PKK'ya emanet edildi! CHP-DEM Parti ittifakının, DEM Parti'yle el sıkışmanın, PKK'yla açılım sürecine yeşil ışık yakmanın bedeli budur. İbrahim Kaboğlu ve bölücü ekibine karşı mücadele dönemi başlamıştır. İstanbul Barosu'nda PKK'ya geçit vermeyeceğiz!" ifadelerini kullandı.
İBRAHİM KABOĞLU KİMDİR?
Anayasa hukukçuluğu kimliğiyle tanınan İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, 2018 seçimlerinde CHP'den milletvekili adayı oldu ve seçilerek Meclis'e girdi. Bir dönem milletvekilliği yapan Kaboğlu, anayasa kitapçığı tartışmalarıyla gündeme geldi. Anayasa maddelerinden ‘Türk milleti’ ve ‘Atatürk milliyetçiliği’ kavramlarını çıkarttığı ‘Yasama Yetkisi Devredilemez’ başlıklı kitapçığı çok tartışıldı.
Kitapçıkta “Türk Milleti” yerine “Anayasal Yurttaşlık” anlamında “Anayasal Yurtseverlik” kavramı, Türkiye yerine “ülke”, Türkiye Cumhuriyeti yerine de “cumhuriyet”, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yerine “Türkiye Cumhuriyeti insanı” denilmesi istendi.
ÖCALAN SEVGİSİ
Kaboğlu, 2013 Nevruzu’nda Öcalan’ın mesajının Diyarbakır’da okunmasını da barış yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendirmişti. PKK’ya yakınlığıyla bilinen DİHA’ya verdiği röportajda Kaboğlu, “Anayasa’daki 3’üncü madde de ‘Türkiye Devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür’ der. Devlet Türkiye olursa ülkenin adı da Türkiye olduğuna göre millete siz Türk milleti diyemezsiniz” diyerek Türkiyelilik kavramını savunmuştu.
'KONTROLLÜ DARBE'
Kaboğlu, 11 Mart 2021'de Birgün gazetesinde kaleme aldığı 'En Büyük Kırılma Hangisi' başlıklı köşe yazısında skandal ifadelere yer vermişti. Kaboğlu, yazısında 15 Temmuz FETÖ'cü hain darbe girişimine ilişkin OHAL ve Anayasa değişikliğini gerekçe göstererek "Bu iki sonuç, CHP’nin, 15 Temmuz için ‘kontrollü darbe’, 20 Temmuz için ‘sivil darbe’ nitelemelerini haklı kılıyor" ifadelerini kullanmıştı.
DEMİRTAŞ VE KAVALA ÇAĞRISI
Twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulunan Kaboğlu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Kavala ve Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğini söylemişti. İşte Kaboğlu'nun o bildirisi: