İstanbul Barosu’na avukatlardan tepki: ‘LGBT propagandasına alet olan Baro yönetimi istemiyoruz’
İstanbul Barosu’nun, 24 Haziran Cumartesi günü ‘Onur Haftası’ adı altında yapacağı etkinliğe Baro üyesi avukatlardan tepki gecikmedi. Etkinliğin iptali için İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç ile görüşme talep eden avukatlar, yanıt alamayınca basın açıklaması düzenleme kararı aldı.
Rabianur Ağar
LGBT dayatmasına alet olan İstanbul Barosu’na karşı sosyal medyada başlayan tepki bugün Baro önüne taşınıyor. Avukatlar, İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin düzenlediği “Onur Haftası LGBT Hakları Paneli”nin iptali için bugün saat 14.30’da Baro önünde basın açıklaması yapacak.
BARO BAŞKANI RANDEVU VERMEDİ
Onur Haftası LGBT Hakları Paneli’nde Avrupa Birliği (AB)’nin fonlarla destek verdiği Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) yöneticileri konuşma yapacak. Av. Rozerin Seda Kip ve Av. Sena Yılmaz, Dr. Evra Çetin, Arş. Gör. Ali Erdoğan, “Cinsiyet Uyum Süreci Davaları ve Uygulamada Yaşanan Sorunlar”, “LGBTİ Hakları Yargılanmasında ve Mevzuatında İnsan Onurunun Rolü: Karşılaştırmalı Bir Bakış Açısı”, “Kuir Hukuk Teorisi” gibi başlıklar hakkında konuşacak. İstanbul Barosu avukatları, panelden önce Baro Başkanı Av. Filiz Saraç ile görüşmek istedi ancak randevu verilmedi. Basın açıklamasından önce Aydınlık’a bilgi veren Av. Zeynep Küçük, LGBT’nin ulus devletlere karşı küresel emperyalizmin bir dayatma mekanizması olduğunu vurguladı. Küçük sözlerine şöyle devam etti: “Bunun özgürlükle, bireysel haklarla bir alakası yok. İdeolojik ve sistemli bir saldırının altındayız. Bütün kurumlarımızın, kanaat önderi olan kişilerin çok dikkatli olması gerekiyor. Biz avukatlar da barolarımızın bu tip saldırılara karşı uyanık olması ve meslek örgütlerinin alet olmaması için tepki koymalıyız. Biz Baro Başkanımızdan bu etkinliğin sakıncaları ve bunun nasıl bir tehdit olduğunu kendisine izah etmek için randevu istedik. Ancak kendisi bize bu randevuyu vermedi. Biz de bu etkinliğin iptali için gerekeni yapacağız.
“LGBT’ye karşı ulus devletler uyandılar tavırlarını net bir şekilde koyuyorlar. Ciddi yasal düzenlemeler yapıyorlar. Türkiye'nin de buna çok ihtiyacı var. Çünkü ailelerimiz, gençlerimiz, çocuklarımız çok büyük bir tehdit altında. LGBT tehdidine ancak devlet otoritesi ve devlet gücüyle karşı koyulabilir ve toplumda bir bilinç geliştirilebilir. Bunun için de bir yasa çalışması başlatılmalı.”
‘O MAKAMLARDA BARINAMAZSINIZ’
Ankara ve İzmir Barolarından sonra İstanbul Barosu da LGBT dayatması kervanına katıldı. Baroların bu dayatmaya neden alet olduğunu da Av. Zeynep Küçük’e sorduk. Küçük, sorumuza şöyle cevap verdi:
“Maalesef bu Barolar güdülüyorlar. İdeolojik olarak bu kuvvet tarafından kontrol edilen güçlerle işbirliği içerisindeler ve alet oluyorlar. Umarız bunu bilinçli yapmıyorlardır. Ancak işaretler, bilinçli yaptıklarını ve bu kuvvetlerle işbirliği halinde var olduklarını gösteriyor. Barolar burada mesleki sorunları bırakarak ideolojik duruş sergilemeyi tercih ediyor. En kısa sürede bundan vazgeçmeliler. Çünkü Türk milleti buna müsaade etmez. Türk milleti, meslek örgütlerini temsil eden yönetimlerin bu şekilde tavır almasına karşı mutlaka gerekli tepkiyi verir ve o kişiler, bu makamlarda barınamaz.”
‘LGBT REZALETİNE ORTAK OLMAYIN’
İstanbul Barosu, LGBT etkinliğinin görselini Twitter üzerinden de yayınladı. Paylaşıma vatandaşlardan ve avukatlardan tepki gecikmedi. Baronun etkinlik davetine ilişkin şu yorumlar yapıldı:
Avukat Gül Öykü Yılmaz: İstanbul Barosu LGBT propagandasına alet oluyor! Kadını ve erkeği reddeden, sürekli ve akışkan cinsiyetlerin bulunduğunu savunan kuir teorinin bir de hukuki düzlemini konuşacaklar. Bunları bize hukuken de dayatamaz, çağdaş yasalarımızı çürümüş ideolojilerle değiştiremezsiniz.
Seda Kıraç: Avukatların bir sürü sorunu var. Koltuklarınızda oturup yaşadıklarımızı madem görmüyorsunuz, ara ara avukatları dinleyip çözüm üretseniz. Ya kokteyl etkinlik görüyorum ya da bu tarz konular.
Sıla Aşçıoğlu: LGBT rezilliğine ortak olmayın. Adalet savunucusu avukatlar buna ortak olmayın!
Koray Güneş: Aileyi kurtar ülkeyi kurtar.
Fuat Yıldız: Baroların LGBT'yi sahiplenmesini şiddetle kınıyorum
Evrim Murat Karagöz: "Hukukçuyum" diyen herkes karşı çıkmalı.
HAMZA DAĞ’DAN LGBT AÇIKLAMASI: TOPLUMUNA SOKMAYAN MİLLETLER AYAKTA KALACAK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ katıldığı bir televizyon kanalında LGBT konusuna değindi. LGBT’nin ‘emperyalizmin yeni aparatı ve sosyal bir terörizm olduğunu belirten Dağ, LGBT’yi toplumuna sokmayan milletlerin gelecekte ayakta kalacağını söyledi.
Önceki gün Haber Global televizyonunda gazeteci Buket Aydın'ın sunduğu Yüz Yüze programının konuğu olan Dağ, LGBT konusundaki düşüncelerini şu ifadelerle aktardı: "Emperyalizmin yeni aparatı LGBT konusu. Bunun üzerinden toplumları dönüştürme çalışması yaptığını görüyoruz. Ahlaki bir sorundur, etiksel bir sorundur. Hatta, sosyal bir terörizmdir. Dolayısıyla bizim bu konuda tavrımız çok net. Bunu toplumumuzun içine koymayacağız. Toplumumuzun içinde olmaması için her türlü mücadeleyi yapacağız. Buna fırsat vermeyeceğiz. Bunu toplumuna sokmayan ülkeler, milletler önümüzdeki yıllarda ayakta kalacak ve devam edecek milletler olacaktır. Buna fırsat vermeyeceğiz.
Cumhurbaşkanımız da en başından beri ‘LGBT Cumhur İttifakı’na giremez, AK Parti’ye giremez, biz olduğumuz sürece de bu ülkeye bunu sokamazlar’ dedi. Gram tavizimiz yok.
‘EN ÇOK DESTEĞİ HDP VERİYOR’
Türkiye’de LGBT’yi en çok HDP’nin desteklediğini de söyleyen Dağ, ekranlarda ve sahada HDP’yi seçmenine şikâyet ettiklerini söyledi. Dağ şu ifadeleri kullandı: “HDP destekliyor, onu da milletimize şikâyet etmek bizim görevimizdir. HDP tabanının LGBT konusundaki tavrı nettir. Ama tavan bugün LGBT’yi en çok destekleyen yapıdadır. Bunu da hafta sonu yapılan yürüyüşlerde HDP’li vekillerin bu yürüyüşlerin içinde olmasında gördük. Bunu da seçmene burada şikâyet ettiğimiz gibi sahada da şikâyet ediyoruz.”
