İstanbul Bölge Karması kaptanı Yıldıray Uyar: Söz var sözleşme yok

Amatör futbol, apayrı bir dünya. Profesyonel futbol kulüplerinden çok daha sınırlı imkanlar içerisinde ekmeğini aslanın ağzından alanların, ekmeğini taştan çıkartanların dünyası... Profesyonel futbol seviyesine çok daha fazla meyve verebilecek bir potansiyeli de var. Ancak bunun için öncelikle kulüplere daha çok destek verilmeli, tesis ve saha konusunda yaşanan sorunlar çözüme kavuşmalı.

"Ne yapmalı?" dosyamızda bir haftaya yaklaştık. Önce profesyonel futbol kulüplerimizde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sebep olacağı zararları ve kulüplerin izlemesi gereken yolu ele aldık. Ardından yönümüzü futbolumuzun fabrikalarına, amatör futbol kulüplerine ve amatör oyunculara çevirdik. Onların sorunlarına spor sayfamızdan yer vermeye çalıştık. Amatör karma milli takımımızın kaptanlığını da yapan Yıldıray Uyar ile söyleşimiz, hiç şüphesiz dosyamızın kusursuza en yakın materyali oldu.

• Amatör futbol liglerinde kaç yıldır mücadele ediyorsunuz? Mevkiniz ve oynadığınız kulüp hakkında bilgi verir misiniz?

A takım seviyesinde 15 yıldır mücadele ediyorum, savunmada stoper mevkisinde oynuyorum. Şu an Kartal Bulvarspor'da forma giyiyorum. Amatör milli takımda da forma giydim, kaptanlık yapma gururunu yaşadım.

• Size göre bir amatör kulüp futbolcusunun yaşadığı sıkıntılar nelerdir?

Bence en büyük engel, oynadığımız kulüplerde imkanların sınırlı olması. Elbette herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor, liglerde üst seviyeye çıkmak için uğraşıyoruz ama bu imkanlara da bağlı. Yöneticiler zar zor da olsa bizlere katkı vermeye çalışıyor ancak bu konuda belediye destekleri alan kulüpler biraz daha avantajlı. Oyuncu portföyleri daha geniş olduğundan daha kolay biçimde üst seviyeye sıçrayabiliyorlar. Amatör kulüplerde özellikle maddi konularda "Söz senettir" durumu var.

İkinci olarak, amatör futbolcularla ilgili kontenjan sıkıntısı var. Benim yaşım 33. Oynadığımız takımlarda 5 kontenjan oyuncusu sıkıntısı var. 18 kişilik müsabaka listesinde 28 yaşından büyük en fazla 5 oyuncu yer alabiliyor. Bu durum kontenjan oyuncuları için bir problem. Oyuncuların kulüp tercihlerini etkileyen bir durum.

'HER İDMAN FARKLI SAHADA OLABİLİYOR'

Bir diğer sorun elbette tesisler ve sahalar. Kulübüm Kartal Bulvarspor'un tesisleri ve imkanları hiç fena değil. Tam bir proje takımı. Sahası var, koşullar iyi. Ancak geçmiş yıllarda bütçeleri düşük olan başka takımlarda da oynadım. Amatör futboldan çok para kazanamadığınız için başka bir işte de çalışıyorsunuz. İşten saat 17.00'de çıkıp 18.30'daki idmana yetişmek için koşturuyorsunuz. Haftada 3-4 idmanı farklı yerlerde yapıyorsunuz, eve gece 11 gibi dönebiliyorsunuz.

Kartal Bulvarspor'u seçmemdeki en büyük etken kendi tesisleri olmasıydı. Örneğin, önceki yıllarda Özkaracaahmetspor'da oynadım. Orada oynarken kulübün kendi sahası olmadığı için her gün farklı yerlerde idman yapmaya gidiyorduk. Evet orası bana çok şey kattı. Orada da başarılı olmuştuk ama sürecin oldukça zor ve yıpratıcı olduğunu söylemeliyim.

'BETON' ZEMİNLER

Saha zemini konusunda da sıkıntılar mevcut; bazı sahalarda adeta zemin yok. Kulüpler, gelir elde etmek için suni çim kaplı sahaları halı saha olarak kullandırıyor. Zemin üzerinde de devamlı maç yapıldığından, zemin adeta betona dönmüş hale geliyor. Orada sakatlık geçirmeniz 2-3 hafta oynamamanız demek. Krampon tutmayan bir sahada mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz. Son olarak, bazı sahalarda sağlık görevlileri var, bazılarında ise yok. Sonuçta futbol temas oyunu. Sağlık görevlilerinin her sahada olması lazım.

• Amatör futbol sezonlarının süresi bir futbolcunun gelişimi için yeterli mi?

İstanbul'da çok fazla takım var. Süper Amatör Ligde oynuyoruz. Cumartesi ve pazar maç oynuyoruz ama toplamda çok kısa; sezon sadece 3.5 ay sürüyor. Klasmana çıkmanız için ilk ikide yer almanız gerekiyor. Klasmanda ise çapraz eşleşme usulü tek maç var. Yani tek maç üstünden kaderiniz belli oluyor. Ligi uzatıp, daha çok maç yapıp normal sezonu daha uzun tutmak daha doğru olur diye düşünüyorum.

• Koronavirüs salgını sonrasında amatör futbolu bekleyen en büyük problemler neler olacak?

Bildiğiniz gibi, koronavirüsle adeta savaş halindeyiz. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, hem profesyonel hem de amatör futbol liglerinde maçların iptal edilmesi çok doğru. Futbol temas oyunu. İkili mücadeleler ve nefes alışverişi malum. Aynı soyunma odalarını kullanıyoruz. Bu yüzden maçların ertelenmesi kararı gayet yerinde. Sağlık her işin başında geliyor.

Salgın sonrasında maddi sıkıntı yaşayabiliriz. Amatör futbolcular, iyi bütçeli bir takımda oynamadıkları sürece para konusunda handikap yaşayabilir. Bazı futbolcular kulüplerle aylık, bazıları ise maç başı anlaşıyor. Maçlar oynanmayınca bu durumda para kazanamazsınız. Anlaşmanız da buna göre değişiyor çünkü.

'PARAN ÖDENİR Mİ BUNU BİLEMİYORSUN'

Amatörde oynamanın ucu o kadar açık ki, takımlarla arkadaş önerisi sonucu "paran kalmaz, o takımda paranı alırsın" güvencesiyle gidip anlaşabiliyorsun. Hiç tanımadığın bir takımda paran kalır mı, paralar ödenir mi bilemiyorsun. Bu da oyuncu tercihini etkileyebiliyor. Amatör seviye ile profesyonel seviye arasında dağlar kadar fark var. Amatörde yöneticinin iki dudağının arasından çıkacak söze bakılıyor. Her şey o sözlere bağlı.

Ben amatör milli takımda da oynadım. Türkiye Futbol Federasyonunun Riva'daki tesislerinde kamp yaptık. Oradaki milli takım kampı, oyuncunun moralini ve fizik durumunu o kadar üst seviyeye çıkaracak güzellikte bir ortam ki... Riva'daki ortam çok farklıydı. Amatörle arasında gündüz ile gece kadar fark var. Federasyonun amatörlere desteği artmalı.

Son olarak şuna da değineyim. Amatör kulüplerde başkanlar da elinden geleni yapmaya çalışıyor ama burada da biraz önce bahsettiğim gibi profesyonel futbol dünyası ile büyük farklar mevcut. Profesyonelde her şey hukuk zemininde ilerliyor, bir oyuncu parasını alamadığı zaman federasyona başvurabiliyor. Amatörde ise iş söze bakıyor. O söze güvenerek gidiyorsunuz. oyuncuların, kulüplerle anlaşmalarını 'söz senettir' usulü ile yapabildiğini dile getirdi.