25 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İstanbullulara otopark kooperatifi lazım

İstanbul'da şehircilik ve trafik konusunda bolca problem var. Ekrem İmamoğlu kötü bir durum devralmıştı, ilk seçimde felaket bir durum devredecek

İstanbullulara otopark kooperatifi lazım

Felaket ölçümlemesi işini başkalarına bırakalım ve bu sorunlardan birine, Otopark sorunu konusunun kamu-dışı finansmanı fırsatlarına el atalım ve belirli bir model çevresinde çözüm senaryoları tasarlayalım.

İstanbul'un birçok ilçesinde otopark sorunu mevcut. Hatta benim İstanbul'da bir dönem yaşadığım ve sıklıkla ziyaret ettiğim Sarıyer ve Beşiktaş ilçelerinin önemli bölümünde bu sorun var.

Acaba bu sorunun kök sebebi nedir? Türkiye gibi hayli gelişmiş bir ülkenin yıldız şehrine neden yeterince otopark yatırımı yapılamadı ve halen de yapılamıyor? Ülkede müteahhit var, hammadde var, para var, yetişmiş personel var, bu sorunu çözmek isteyen milyonlar var ama sonuç sıfır.

OTOPARK İŞİNDE POPULİZM

Şahsi görüşüm, bu işin sorumlusu olan İBB'nin park problemi konusuna siyasi bir gözlük ile bakması. İBB probleme bakınca yatırım yapılması ve çözüm üretilmesi gereken bir şehircilik sorunu görmüyor. Probleme bakınca "kaç adet otopark görevlisi pozisyonunu ilk seçimlerde en çok oy ile takas edebilirim?" perspektifinden bakıyor. Zaten bu işpark kadrolarını oy hacmi ile satın almak isteyen siyasi parti de belli.

Tüm kamu ve belediye şirketlerimizin web sitelerinde faaliyet raporlarının yayınlanması, vatandaşa hesap vermek için yapılması gereken temel iştir ama bu yapılmıyor. İşpark'ta kaç kişi çalışır, geliri, gideri, karı zararı nedir? bilen birileri vardır ama kolay ulaşılabilen ve yayınlanan bilgiler değil. İnternet arama sonucuna göre, Kasım 2023’te konu yetkilisi bir hukukçunun açıklamasına göre İBB zarar ediyor ve öz kaynakları eksiye düşmüş ve iflas durumunda bir şirket haline getirilmiş.

PARK ÖDEMESİ CEP UYGULAMASINDAN OLMALI

Kapalı, açık otoparklar ve yol kenarı park yerleri olsun, buralardaki otopark işlerinin çağdaş bir şehirdeki gibi parkmatikler ve mobil uygulamalar üzerinden yönetilmesi gerekir. Moskova'dan Pekin'e, New York'tan Londra'ya dünyada durum bu. "Otopark görevlisi, park ücreti tahsilcisi" kavramı bize normal geliyor ama bunlar normal değil. Arabasını parktan alan birinin ödeme yapmak için park görevlisi araması normal değil. Bu olay gizli işsizlik. Böyle bir meslek, kariyer olamaz. Otopark gelirlerinin de belediyelerin şehircilik ve otopark yatırımları için harcanması gerekir.

Sahada park elemanları olmamalı mı? Elbette olmalı. Bunlar yaya veya araç ile dolaşacaklar ve ödeme süresi geçmiş arabalara ceza yazacaklar. Tahsilat veya değnekçilik yapmamalılar. Geri manevra ile park eden kadın sürücülere "gel gel gel, duuur" olayı da bitmeli. Park etmeyi bilmiyorsa zaten ehliyet alamamalı. Zaten çoğu arabada artık park kamerası, sensörleri vs. var. Bazı yeni arabalar otomatik bile park ediyor.

Otoparklarda tahsilat yapan işgücümüzü de daha üretken alanlarda kullanmalıyız. Bunlar eli ayağı tutan, sahada iş yapabilen dayanıklı emekçiler, çok daha üretken alanlarda hizmet üretebilirler. Elbette kimsenin ekmeği ile oynanmamalı ve herkese bir iş verilmeli ama otopark değnekçiliği değil. Yollarımızda daha çok zabıtaya ihtiyaç var daha çok otopark kontrolörüne ihtiyaç var, yani genel olarak kurulu sistemi teftiş edecek gezgin kadrolara ihtiyaç var.

İSTANBULLUNUN OTOPARK KOOPERATİFİ (İOK) MODELİ

Gelelim asıl konumuza. Öneri şudur: İstanbul'da bir tüketici kooperatifi kuralım, bu kooperatife imkânı olanlar belirli bir aidat ödeyerek üye olsunlar ve ilgili kooperatif İstanbul'un otopark sorununu çözmek için çalışmalar ve yatırımlar yapsın.

Kooperatifin ismine misal "İstanbullunun Otopark Kooperatifi" (İOK) diyelim. Elbette İOK’nin İstanbul'un otopark sorununu çözmesini bekleyemeyiz çünkü bu olay büyük miktarda kamusal planlama ve yatırım gerektirir ama kooperatif yapısını doğru tasarlarsak kabul edelim ki bir miktar faydası olacaktır.

IOK için misal ayda 100 TL aidat olsun ve X TL kadar da giriş bedeli olsun. Kuruluş döneminde giriş bedeli ücretsiz olsun. Zaman içinde İOK yatırımlar yapacak ve yeni üyelerin eski üyelerin aidatıyla yapılmış yatırımlardan giriş bedeli olmadan yararlanması adil olmayacaktır, bu yüzden kuruluştan belirli bir dönem sonra, İOK, üyelerine fayda sağlamaya başlayınca "kooperatif üyelik ücreti" konur ve zaman içinde artırılır.

İstanbul için böyle bir projede 50 bin kooperatif üyesi makul bir sayı olur. Yani ayda 5 milyon TL. Bu çapta bir fon ile önceliklere göre belirli bölgelerde otopark yatırımları yapılabilir, hatta aynı anda birkaç ilçede inşaat başlatılabilir. Kurulacak otoparklar hem üyelerine öncelikli ve indirimli (veya ücretsiz) otopark hizmeti sunabilir hem de kooperatif üyeliği satılabilen ve devredilebilen bir üyelik olacağı için mevcut üyelikleri bir yatırım gibi zaman içinde değer kazanır ve en azından enflasyona karşı yatırılan paranın değerini kısmen korur. Bir gün gelir de İstanbul'un otopark yatırım ihtiyacı biter ise, ilgili kooperatif üyelerine kâr payı dağıtmaya da başlayabilir.

İOK otopark yatırımı ve işletmesi dışında başka ne gibi hizmetleri üyelerine sağlayabilir?

1) Üyelerinin ev veya işyeri civarındaki park sorunları için ilgili belediyeler ile görüşmeler yapılabilir. Belediyelerin genelde çözüm üretmek için paraya ihtiyaçları vardır ve İOK, üyeleri adına bireysel seviyede yapılamayacak finansman ve hukuk ilintili görüşmeleri ilgili belediye ile yapabilir. Belediye yetkileri bazen bireysel görüşme ve ricalarda makul ve etik dışı taleplerde bulunabilirler ancak konusunda uzman kooperatif karşısında suistimal riski daha düşük olur.

2) Belediyeler, gerekli motivasyon sağlandığında, bazı ara sokakları, sadece muhit sakinlerinin otopark hizmetine tahsis edebilirler ve yabancı araçların parkını kısıtlı veya paralı hale getirebilirler. Bu tür çözümleri de üyeleri adına İOK, ilgili belediyeler ve meclis üyeleri ile müzakere edebilir.

3) Otopark hizmetlerinin yönetilmesi konusunda, finansal konular haricinde sahada akıllı düzenlemelerin ve teknolojik sistemlerin yetersizliği de kayıplara yol açar. Misal A adresindeki bir vatandaş evinin önü dolu olduğundan arabasını 300 metre ötedeki B adresine park edebilir. B adresindeki vatandaş ise aynı sebep ile arabasını A'nın önüne park ediyor olabilir çünkü sahada hane halkının arabasını park edebileceği alansal bir sınırlama ve kurallandırma yapılmamıştır. İOK'nin sahip olduğu uzman kadro, finansal kaynaklar, yazılım ve donanımlar ile alanında bir mükemmeliyet merkezi olmasını ve bu tür sorunlara çözüm üretmesini hedefleyebiliriz.

4) İOK'nin belirli belediyeler ile anlaşarak ilgili belediyelerin verimli yapamadığı otopark yönetimlerini komple devralması, yatırım yapması, standartları yükseltmesi ve verimli işletmesi mümkün olabilir.

5) İOK'nin sınırlı deprem riski olan bazı binaları satın alıp, iskeletini güçlendirip, mekanik dayanım sınırları nispetinde katlı otoparka çevirmesi makul olabilir. Benzer şekilde riskli yapıları komple yıkıp, katlı otoparklar da yapabilir.

6) İOK'nin bireysel üye yanında kurumsal üye kabulü de mümkün olabilmeli ve üyesi olan kurumların hem hizmetlerinden hem özelleştirilmiş aidatlarından istifade edebilir. Ayrıca abonelik geliri dışında, ilgili otopark (açık ve kapalı) sahalarının işletilmesinin çeşitli ilave reklam, kira (ATM, otomat, güneş paneli, telekom anteni, oto yıkama vs...) Geliri yaratması da mümkün olabilir.

7) İOK'nin temel olarak odaklanması gereken ve yönetim temsilinde öncelik tanınması gereken üye profili, en çok park sorunu yaşayan İstanbullu profili olmalıdır. Ancak aidat havuzunu genişletebilmek için üyeliğin şehir dışı ve yurtdışında yaşayan vatandaşlara açık olması makul olur. Misal, İstanbullu X TL/ay ödüyorsa, farklı şehirdeki vatandaş 2X TL/ay ödeyebilir, yurtdışında ikameti olan vatandaş 3X TL/ay öder, yabancı pasaportlu (veya mavi kart) biri ise 10X TL/ay ile isterse kooperatife üye yapılabilir.

8) İOK'nin yönetimini kim yapacak konusu da iyi düşünülüp tasarlanması gereken bir konu. Elbette kooperatifler kanununa göre bir kooperatif yönetimi olacak, yönetimi o ekip yapacak veya yapacak uzman ekibi atayacak. Burada siyasi partileri ise sokmamak önemli yoksa olay İşpark örneğindeki gibi istihdam deposu haline gelebilir. (Eli maşalı emekli birkaç subay gerekli yönetim disiplinini sağlayabilir)

9) Elbette İOK işletmelerinde, İşpark'ın aksine park sistemlerinin tamamen akıllı telefon uygulaması ve otomat tabanlı olması gerekir aksi durumda kooperatifin yeni otopark yatırımı yapma kaynağı kalmaz.

10) Elektrikli arabalar malum yaygınlaşmaktadır ve eve yakın park noktasında şarj konusu bu işin büyümesindeki kilit noktadır. Bu şarj olayı da yüksek akım çeker, hele otopark düzeneğinde yan yana birkaç aracı şarj ettiğinizde bunu normal elektrik kablo kalınlıkları kaldırmaz ve özel tesisat gerekir. İOK’nin zaman içinde bu özel ihtiyaçlar için de İstanbullulara çözümler üretmesini hedefleyebiliriz.

11) İOK gibi milyonlarca insana dokunma potansiyeli olan ve kamu hizmeti üretecek kurumlara önemli miktarda sponsorluk desteği gelmesini de beklemeliyiz. Bankalar, sigorta kurumları, otomotiv firmaları, petrol firmaları, telekom firmaları vs. bunların hepsinin bu tür kamu faydası üreten projelere sponsor olması ve fon aktarması beklenebilir.

12) İOK’nin üyelerine hukuki destek vermesi de makul olabilir. Misal İstanbul'un birçok sokağında ara sokaklar çeşitli gerekçeler ile bazı sivil veya ticari araçlar ile bloke ediliyor. Bazı yol kenarları hukuksuz şekilde gasp ediliyor. Özellikle orta yaş üzeri olan kişilerin mahallelerindeki tekrar eden trafik zorbalıkları ile uğraşması zor olabiliyor. Bu tür durumlar için, sahadaki uygunsuzlukları delillendirip hızlıca hukuki çözümlere ulaşılmasının sağlanması makul olabilir. İOK bu doğrultuda özel teknolojik uygulamalar ve saha çözümleri tasarlayabilir.

13) İOK otopark yatırımları yaparken ve çözümleri üretirken, doğal olarak üyelerinin olduğu mahallelere öncelik vermelidir. Mümkün olduğunca açık şekilde ilgili üyelere ne zaman kendilerine makul bir otopark çözümü üretileceği konusunda dönüş yapılmalıdır.

14) Aidat ücreti misal İstanbul'da orta segment bir arabanın ortalama aylık maliyetinin (benzin, lastik, sigorta, otopark, amortisman, elektrik, bakım vs...) 10% kadarını geçmemelidir ve bu maliyet bileşenine endekslenerek 6 ayda bir güncellenebilir. Bu endeks hesabı işi de misal TUİK'e veya bir üniversiteye verilebilir.

15) İOK’nin, SPK standartlarındaki faaliyet raporunu tüm halka açık şirketler gibi 3 ayda bir yayınlaması ve buna uygun olarak kooperatife giriş ücretini güncellemesi uygun olur.

16) İOK gerektiği durumlarda işpark ile, diğer kamu, özel kurumlar ve hatta şahıslar ile ortak otopark yatırımı yapabilir olmalıdır.

17) İOK’nin ilgili ilçe belediyeleri ve meclis üyeleri ile ve kamudaki diğer trafik ve otopark düzenleyici yetkililer ile düzenli görüşebilir durumda olması gerekir. Bu iletişim kanallarının açık tutulması kamu yönetimi tarafından sağlanmalıdır.

18) Havalimanları için bazı büyük müteahhit şirketler vardır. Bunlar havalimanının yap-işlet-devret ihalelerine girerler, havalimanlarını inşa ederler ve işletirler. Benzer iş modelinin otopark yatırımları için de yapılabilmesi gerekir ve İOK bu alanda faaliyet yürütebilir. Benzer şekilde, İstanbul'daki kentsel dönüşüm uygulamalarında yıkılıp yapılan binanın altına mevzuat gereği otopark yapılması gerekir oysa birçok durumda yan yana yenilenen binaların her birinin altına otopark yapması maliyet etkin olmaz ve konforlu ve istenen kapasitede otopark alanı yaratılamaz. Verimsizlik oluşur. Kentsel dönüşüm bölgelerinde yenilenen birkaç blok ortasında merkez otopark uygulaması daha verimli olabilir ve bu işleri İOK yapabilir.

19) Genelde otopark gibi arabalar ile ilintili hizmet üreten firmalar ilintili diğer hizmetleri de ekonomik olarak sunabilirler. İleriki dönemlerde İOK’nin oto kiralama, oto muayene, lastik işi, yol yardım servisi (İngiltere’deki AA veya RAC gibi) vs. hizmetleri sunabilir. Sahip olunan araba sahibi geniş üye yapısı ile bu alanlarda doğal rekabet avantajı elde edilebilir. (Oto muayene işinde ülkemizde hala tekel var mı? Rekabet kurumu ne iş yapar?)

20) İOK’nin İstanbul'da merkezi bazı bölgelerdeki özel mülkiyet arazilerini kiralaması, özel site otoparklarının âtıl alanlarını kiralaması (misal arabası olmayan ve sitede yaşayan biri, hakkı olan site park yerini İOK’ye kiralayabilir), özel mülkiyet olan evlerin önündeki park alanını kiralaması, spor ve kültür tesislerinin etkinlik olmayan günlerdeki otopark kapasitelerinin kiralanması gibi otopark kapasitesini artırıcı ve makul maliyetli yatırımlar yapılabilir.

21) İstanbul coğrafyasına uygun bazı otopark sistemleri ve teknolojilerinin geliştirilmesi için ilgili üniversiteler ile işbirlikleri yapılabilir. (Yüzen otopark sistemlerinin belirli otopark sorunu olan kıyı bölgelerinde dönemsel kurulumu, arabalara uygun özel palet ve forklift sistemleri ile arabaların raflara dizilmesi, robotik otopark sistemleri geliştirilmesi vs..)

22) Yurtdışında yaşayan ve Türkiye'de senede 2-3 ay tatil yapan ve bunun için Türkiye'de araba tutan kişiler var. Benzer şekilde arabalarını az kullanan, otoparktan hayli nadir çıkartan aileler de var. Bu gibi âtıl kapasitelerin ihtiyaç sahipleri ile buluşturulmasına yönelik belirli araç kiralama ve sigortalama sistemlerinin devreye alınması da sunulacak otopark hizmeti ile uyumlu iş alanları olabilir.

23) İstanbul’da satış fiyatı hayli pahalı olan ancak tahsisli otoparkı olmayan çok sayıda ev var. Misal evin değeri 15 milyon TL (yarım milyon dolar) ama bir adet araç park edecek tahsisli yeri yok. Bu eve 1 veya 2 araçlık otopark alanı tahsis edilse satış fiyatı belki 10% artabilecek. İOK bu gibi ihtiyaçlarda misal 5 dk. yürüme mesafesinde tahsisli otopark çözümü üretebilir. (Mülkiyet İOK'de kalacak, yıllık kira karşılığı eve tahsisli park ruhsatı) Bunun karşılığında oluşacak kentsel rant da kooperatife (ve İstanbulluya) aktarılabilir.

24) Sunulabilecek diğer hizmet ise kapalı tahsisli garaj hizmetleri olabilir. İsteyen bu kapalı garajları kiralar, isterse içine arabasını koyar, isterse ardiye olarak kullanır. Bunların şehrin merkezinde olmamasında fayda olacaktır.

25) İşpark politikaları konusunda da bu vesile ile öneri yapalım. Önerim, İşpark'ın bölünmesi ve her ilçe belediyesinin kendi işpark'ının olmasıdır. Mevcut yapının beklenen faydayı üretemediği ve istenen hızda yatırım yapamadığı açıktır. Misal İşpark Sarıyer, İşpark Ümraniye vs.. İlçe belediyelerine işpark gelirleri akmaya başladığında ilçeler daha çok otopark alanı tahsis etmek ve yatırım yapmak için motive olacaklardır. Zaten doğrusu da ilçenin otopark işinden gelir elde etmesi, personel politikalarını vs. belirlemesidir. Merkezi bir İşpark Holding olabilir ve tüm ilçe işpark'larına ortak teknoloji platformu, yazılım, donanım, raporlama, tahsilat, finansman, istatistik, güvenlik, denetim, planlama, mühendislik vs. hizmetleri sağlayabilir. Bunun için de cirodan pay alır (misal 5%).

26) Bireysel otopark sorunu dışında belirli saatlerde okul ve işyeri bölgelerinde de otopark ilintili kaos durumları oluşmaktadır. İOK’nin çeşitli okul ve işyerleri ile anlaşarak belirli ücret karşılığı otopark ve park sahası yönetimi konusunda yaya, öğrenci güvenliği artırıcı hizmetler üretmesi mümkün olabilir. Özel vale park hizmeti de belirli saatler arasında bazı kaos bölgelerinde sunulabilir.

27) Bu yazı kapsamında otopark hizmetini alan İstanbullu kesim penceresinden olaya yaklaştık. Hizmet veren penceresinde ise farklı kurumlar var. Misal Türkiye'de İşpark’ın genel müdürü aynı zamanda Otopark İşletmecileri Derneği'nin genel müdürü. O dernek de umuyoruz ki faydalı işler yapacaktır. İngiltere örneğinde benzer bir kurum BPA (British Parking Association). İki kurumun web sitesini aşağıya bırakıyorum, bir fonksiyonel analiz yapılabilir. Bu alanda da daha önemli işlerin yapılması gerekiyor gibi duruyor. (http://otopark.org.tr ve https://www.britishparking.co.uk)

28) İstanbul'da olacak beklenen depremde, araçlar da yıkıntı altında kalacaklar ve özellikle LPG'li araçlar dolayısı ile önemli yangınlar olabilecektir. (LPG'li araç olmasa dahi depremlerde yangınlar olur, bizdeki durumda daha fena yangınlar olabilir). Standartlara uygun otopark yatırımları yapılmasının ve araç tiplerine göre ayrışmaların yapılmasının deprem durumundaki can ve mal kayıplarını azaltacağını hesap etmeliyiz. Benzer şekilde, elektrikli araç sayısının artması ile, yetersiz elektrik tesisatı ve ortam havalandırması eksiklikleri kaynaklı yangın riski de artacaktır. Zaman içinde elektrikli araç bataryalarına gelecek darbeler de bu riski artırabilir. (LPG'li araçlardaki yangın riski çok daha yüksektir). Genel olarak teknolojik gelişmeler, otopark konusunun (özellikle kapalı otopark ve konut altı otopark) daha profesyonelce yönetilmesini gerektirmektedir.

29) Bazı yurtdışı şehirlerde konut sahipleri evlerinin önüne elektrik şarj cihazları kuruyorlar ve bu park yerlerini telefon uygulamaları üzerinden saatlik kiralıyorlar. Bu tür uygulamalar zaman içinde mecburen İstanbul'da bazı bölgelere gelecektir. İOK gibi kurumlar, bu tür yeniliklerde tüketici tarafını koruyan çözümler üretebilirler.

30) Tüketici kooperatifi yapısı Türkiye'de pek yaygınlaşamamıştır. Muhtemelen bunun geçerli hukuki veya uygulamaya dair sebepleri vardır. Bu tür kamu faydasına yönelik uygulamalar ile mevcut tüketici kooperatifi mevzuatımızı da güncel gerekliliklere uygun hale getirecek mevzuat çalışmalarını yapmakta fayda olabilir. Tüketici kooperatifi modelini iyi tasarlarsak, toplumsal hizmet ve fayda üretmek için bu modeli birçok alanda kullanabiliriz. Bu model özel sektör ve kamu sektörü arasındaki anlayış uçurumunu azaltmak için ve özellikle özel sektörü bazı alanlarda terbiye etmek için güçlü bir araç olabilir.

31) Katlı otopark sistemlerindeki sorun, giriş, çıkış, yürüme, araba arama konularının vakit kaybı yaratması konusudur. Aynıca genelde bu katlı otoparklar sevimsiz ortamlardır ve özellikle kadınlar kullanmaktan çekinmektedirler. Endüstri trendleri bize bu konuda robotik sistemlerin problemi çözmekte olduğunu gösteriyor. Çin, Almanya, Fransa vs. birçok ülkede minik park robotları var. Lityum iyon bataryalı robot kaykaylar gibi düşünebiliriz. Arabanın altına giriyorlar, arabayı 3-5 cm yukarı kaldırıyorlar (genelde lastikten) ve arabayı otopark içinde ilgili yere bırakıp geliyorlar. Hatta Fransızlar 4-5 sene önce Lyon havalimanı otoparkında bunların biraz ilkel versiyonunu kullanıma aldı. Şimdilerde robotlar çok daha küçüldüler. Diğer bir trend ise elektrikli otoların otonom olarak otoparkın içinde gidip park etmeleri. Bunu da otoparktaki kameralar ve cep telefonu uygulaması ile yapıyorlar. Park robotları işini bizde Aselsan, Havelsan, TOGG vs. bir çok şirketimiz kolaylıkla yapabilir. Bu mini robotlar sayesinde ilave yatırım gerekmeden normal otoparklar tam otomatik robotik, insansız otoparka dönüşebiliyor. İlk uygulamanın da iga otoparkında yapılması uygun olur. Mevcut otoparkın bir kısmı seçilecek şirkete tahsis edilirse, iga da otopark süresini hayli kısaltma imkânı oluşabilir. İOK’nin bu tür çağdaş hizmetleri de ilgili işbirlikleri ile sunmasını hedeflemeliyiz. (ing. "Robotic valet" deniyor)

SONUÇ

Sonuç olarak İOK olarak tasarladığımız konsept aslında otopark derdi olan İstanbullunun park problemini çözmesine yardımcı olacak ilave bir kamu-dışı kanaldır. Mevcut belediye kanalı malum çalışmamaktadır veya verimsiz çalışmaktadır. Apolitik olan ve özel kurum olmayarak kamu hizmeti üretme iddiasında olan bir tüketici kooperatifi yapısı, otopark sorununa saldırmak için iyi bir araç olabilir. Elbette benzer amaçlı olan ve apolitik olan farklı finansman modelleri de geliştirilebilir. Bu amaç ile özel fonlar kurulabilir, girişim sermayesi şirketleri oluşturulabilir vs... Önerilen model, küçük ölçek ve kaynakları itibariyle İstanbul'un otopark problemini çözme iddiasında olamaz fakat en azından İstanbullular belediyenin performansından bağımsız olarak kendi başlarına da çözüm doğrultusunda bu model ile birkaç adım atabilirler.

İlk seçimlerde mevcut belediye yöneticilerinin değişmesi ve yerlerine çok becerikli ve büyük bütçeler ile otopark yatırımları yapacak ekiplerin gelmesi halinde dahi İstanbul’un en az 10 senelik yoğun yatırıma ihtiyacı vardır. Bu bağlamda kamudan bağımsız olarak İstanbulluların bu alana kaynak aktarabileceği kanalları açmakta fayda olacaktır.

İstanbul