İşte LGBT’yi olimpiyatlara sokan karar!
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, kadın boks yarışmalarındaki cinsiyet tartışmasına ‘kapsayıcı olun’ yanıtı verdi. 2015’te hazırlanan Mutabakat Beyanı’nda sporculara testosteron testi yapılıyordu. 2021 Çerçeve Belgesi ise bu testleri kaldırdı
Paris 2024 Olimpiyatları’na, açılışından sporcularına kadar LGBT tartışmalarının gölgesi düştü. Açılışta Fransız Devrimi’nin LGBT ve özgürlük temasıyla işlenmesi tepki çekedursun Uluslararası Olimpiyat Komitesi, kadın boks müsabakalarındaki bazı sporcuların cinsiyetinin tartışılmasına ise “kapsayıcılık”, “insan hakları” savunusuyla yanıt verdi. 2021 yılında hazırlanan çerçeve belgesi bugün yaşanan tartışmanın taşlarını döşedi. İşini şansa bırakmak istemeyen komite, basın için de “cinsiyet eşitliği” kılavuzu hazırladı.
CİNSİYET ÇEŞİTLİLİĞİ ÇERÇEVE BELGESİ
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Paris 2024 için “cinsiyet eşitliği” temasını seçti. Komite, 2020+5'te “çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı güçlendirmeyi” amaçladı. Olimpiyatlarda komitenin söylemiyle “cinsiyet çeşitliliği” 2021 yılında hazırlanan çerçeve belge ile sağlandı. Cinsiyet Kimliği ve Cinsiyet Çeşitliliğine Dayalı Adalet, Kapsayıcılık ve Ayrımcılık Yapmama Çerçeve belgesi, transseksüel sporcuların katılımını sağlamayı amaçlayan bir dizi düzenlemeyi içeriyor. Komite, 2021-2024 dönemi için 21 Cinsiyet Eşitliği ve Kapsayıcılık Hedefi tanımladı.
Türkiye, Olimpiyatlarda kadınlar boks kategorisinde cinsiyetleriyle tartışma yaratan iki sporcu hakkında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne itirazda bulundu. Olimpiyat Uluslararası Boks Birimi itirazı reddetti. Bu noktada 12 Kasım 2021’de Uluslararası Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu’nun onayladığı Cinsiyet Kimliği ve Cinsiyet Çeşitliliğine Dayalı Adalet, Kapsayıcılık ve Ayrımcılık Yapmama Çerçeve belgesine dikkat çekiliyor.
2021 belgesi 2015 Mutabakat Beyanı’nın yerini aldı. 2015 yılında hazırlanan kriterlere göre sporculara testosteron testi yapılıyordu. 2021 çerçeve belgesi cinsiyet çeşitliliği, eşitlik, insan hakları savunusuyla bu testleri kaldırdı. Kapsayıcılık kampanyaları düzenlenmesinin de önerildiği çerçeve belgesinde sporcuların cinsiyetlerinin belirlenmesi için testlere tabi tutulamayacağı ve jinekolojik muayene yapılamayacağı belirtiliyor.
TÜM CİNSİYET KİMLİKLERİNE UYGUN ÖNLEMLER!
Çerçeve belgesinin dikkat çeken maddeleri şöyle:
- Spor ortamlarının ve tesislerinin tüm cinsiyet kimliklerine sahip insanlara kucak açması amacıyla önlemler alınmalıdır.
- Uygunluk kriterleri adil bir şekilde ve sporcuları cinsiyet kimlikleri, fiziksel görünümleri ve/veya cinsiyet farklılıkları temelinde sistematik olarak yarışmadan dışlamayacak şekilde oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.
TEST- JİNEKOLOJİK MUAYENE YAPILAMAZ
- “Adalet” ilkesiyle tutarlı uygunluk kriterlerini karşıladıkları sürece sporcuların kendi belirledikleri cinsiyet kimlikleriyle en iyi uyuşan kategoride yarışmalarına izin verilmelidir.
- Hiçbir sporcu cinsiyeti, cinsiyet kimliği ve/veya cinsiyet farklılıkları nedeniyle veya bunları belirlemeyi amaçlayan hedefli testlere tabi tutulmamalıdır.
- Hiçbir sporcu, cinsiyet farklılıkları, fiziksel görünüm ve/veya transgender statüsü nedeniyle doğrulanmamış, iddia edilen veya algılanan haksız rekabet avantajı nedeniyle yarışmaktan men edilmemeli veya yarışmadan çıkarılmamalıdır.
- Uygunluk kriterleri bir sporcunun belirli bir yarışmaya katılmasını engelliyorsa, bu sporcunun aynı cinsiyet kategorisinde uygun olduğu diğer disiplinlere ve etkinliklere katılmasına izin verilmelidir.
- Sporcular, uygunluk kriterlerini karşılamak için tıbbi olarak gereksiz prosedürlere veya tedavilere girmeleri için hiçbir zaman bir Uluslararası Federasyon, spor örgütü veya başka bir tarafça (uygunluk kriterleri yoluyla veya başka bir şekilde) baskı altına alınmamalıdır.
- Cinsiyet kategorisine uygunluğu belirleme kriterleri, sporcunun cinsiyetini, cinsiyet varyasyonlarını veya cinsiyetini belirlemeyi amaçlayan jinekolojik muayeneleri veya benzer invaziv fiziksel muayene biçimlerini içermemelidir.
CİNSİYET UYGUNLUK ŞARTLARI KALDIRILDI
2015 yılındaki Mutabakat metninin yerini alan Kasım 2021 Cinsiyet Kimliği ve Cinsiyet Çeşitliliğine Dayalı Adalet, Kapsayıcılık ve Ayrımcılık Yapmama Çerçeve belgesi, cinsiyete yönelik bütün testleri ortadan kaldırıyor. 2015’deki metinde, “adil rekabet” katılımın ön koşulu olarak sunuluyordu. 2015 Mutabakat metninde de “Trans sporcuların spor müsabakalarına katılma fırsatından mümkün olduğunca dışlanmamasını sağlamak gerekir.” ifadesi yer alıyor.
2021’de iptal edilen belgede, katılım şu koşullarla sınırlandırılıyordu:
“Kadından erkeğe geçenler, erkek kategorisinde kısıtlama olmaksızın yarışmaya uygundur. Erkekten kadına geçenler, aşağıdaki koşullar altında kadın kategorisinde yarışmaya uygundur: Sporcu, cinsiyet kimliğinin kadın olduğunu beyan etmiştir. Beyan, spor amaçlı olarak en az dört yıl boyunca değiştirilemez. Sporcu, serumdaki toplam testosteron düzeyinin ilk yarışmasından önceki en az 12 ay boyunca 10 nmol/L'nin altında olduğunu göstermelidir. Bu koşullara uyum testlerle izlenebilir. Uyulmaması durumunda, sporcunun kadın yarışmalarına uygunluğu 12 ay boyunca askıya alınır. Ayrımcılığın önlenmesi için, kadın yarışmalarına katılmaya uygun olmayan sporcunun erkek yarışmalarına katılmaya uygun olması gerekir.”
İNTERSEKS DEĞİL CİNSİYET ÇEŞİTLİLİĞİ
Kadınlar kategorisinde yarışan Cezayirli Boksör Imane Khelif’in cinsiyeti de tartışma yarattı. Khelif için erkek, transeksüel gibi ifadeler kullanılırken “hiperandrojenizm” olduğu da konuşuldu. Basın mensupları için Olimpiyat Komitesi tarafından hazırlanan kılavuzda interseks, hiperandrojenizm gibi terimler de tanımlandı.
Kılavuzda, “cinsiyet çeşitliliği” çerçeve belgesine atıf yapılarak, her iki cinsiyetin özelliklerini de taşıyan “interseks sporcu” kavramı yerine “cinsiyet farklılığı olan sporcu” kavramının kullanılmasının tercih edildiği ifade edildi. Bu bölümde “hiperandrojenizm” ifadesinin yerine ise “doğal olarak yüksek testosteron seviyelerine sahip sporcular" denilmesi istendi.
BASINA KAÇINILACAK KELİMELER LİSTESİ VERDİLER
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Paris 2024’ün tanıtılması için “cinsiyet eşitliği” temalı bir basın kılavuzu hazırladı. 33 sayfalık kılavuzda, kadın erkek eşitliğini savunan önerilerin arasına LGBT örgütlerinin sık sık kullandığı ifadeler serpiştirildi.
Transeksüel sporcular için ek bir bölümün de yer aldığı kılavuzun girişinde Olimpiyatlar, “cinsel yöneliminden bağımsız olarak kadınların manşetlere taşındığı nadir zamanlar” olarak tanımlandı. “Doğumda atanan cinsiyet”, “sosyal cinsiyet” gibi tanımlamaların yapıldığı kılavuzda, basın mensuplarına “tüm çeşitlilikleriyle kadınları yönlendirmenize yardımcı olacak tanımlar sunuyoruz” denildi.
‘CİNSİYETİ GENETİK BELİRLEMİYORMUŞ’
Kılavuzda, “Transseksüel sporcuların ve cinsiyet farklılıkları olan sporcuların adil, kapsayıcı ve ayrımcı olmayan bir şekilde tasvir edilmesi” başlıklı bölümde transgender, cisgender, iki cinsiyetli olmayan, LGBTQ gibi kavramların anlamları açıklandı. Basın mensuplarından sporcunun doğum belgesinde kayıtlı olan cinsiyetine atıfta bulunmak yerine gerçek cinsiyetini vurgulaması istendi. “Kaçınılması gereken ifadeler” başlığı altında ise şu örnekler dikkat çekici:
“Cinsiyet değişim veya ameliyat sonrası: Tıbbi adımlar bir bireyin geçiş deneyiminin bir parçası olabilir, ancak bir transgender kişinin sosyal ve yasal olarak tanınması ve gerçek benliğiyle yaşaması için gerekli değildir. Bazı trans bireyler ameliyat olabilir, bazıları olmayabilir.
“Transeksüel: Başlangıçta tıbbi ortamlarda kullanılan ve zamanla aşağılayıcı bir terim haline gelen eski bir terim. Trans topluluğundaki bazı kişiler kendilerine hâlâ transseksüel diyebilir. Kişiler kendilerini tanımlamak için bu terimi kullanmayı tercih etmedikçe, bir kişiyi tanımlamak için transseksüel kelimesini kullanmayın.
“Kaçınılması gereken terimler: "erkek doğmak", "kadın doğmak", "biyolojik olarak erkek", "biyolojik olarak kadın", "genetik olarak erkek", "genetik olarak kadın", "erkekten kadına (MtF)", "kadından erkeğe" (FtM) gibi ifadelerin kullanımı, transseksüel sporcuları ve cinsiyet çeşitliliği olan sporcuları tanımlamak için kullanıldığında insanlık dışı ve yanlış olabilir. Bir kişinin cinsiyet kategorisi yalnızca genetiğe dayalı olarak belirlenmez ve bir kişinin biyolojisinin yönleri, cinsiyet onaylayıcı tıbbi bakım aldıklarında değiştirilebilir.
‘DOĞUMDA ATANAN CİNSİYET’ DEYİN!
“Bir kişinin gerçek cinsiyetini vurgulamak, orijinal doğum belgesinde kayıtlı cinsiyet kategorisine atıfta bulunarak kimliğini potansiyel olarak sorgulamaktan her zaman daha iyidir. Bir kişinin doğumda atandığı kategoriye atıfta bulunmak için açık bir neden varsa, kullanılacak terimler şunlardır: "doğumda atanan kadın", "doğumda atanan erkek" veya "doğumda belirlenen kadın", "doğumda belirlenen erkek".
“Türkçedeki ‘o’ zamiri İngilizcede kadın ve erkek he ve she olarak iki ayrı kelime ile ifade ediliyor. Kılavuzda bu ayrıma dikkat çekildi ve “Bir kişinin cinsiyet kimliğini varsaymamalısınız. Gerekirse doğrudan sorun ve kişinin cinsiyeti bilinmediği sürece cinsiyete özgü zamirler (İngilizce: he, she) kullanmaktan kaçının. Bunun yerine, bu tür durumlarda çoğul (they/them/their) kabul edilebilir.