İstifa çağrıları büyüyor
Gazze Şeridi'nde çatışmalara insani ara verilmesinin ardından İsrailliler, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun istifası için çağrılar yapmaya devam etti
Batı Kudüs'teki Netanyahu'nun konutu yakınlarında Başbakan'ın istifası çağrısıyla düzenlenen protesto gösterisine katılan İsrailliler, AA mikrofonuna konuştu. Sivil toplum kuruluşunda çalışan ve Netanyahu'ya hitaben “Felaket baştan başlar, artık istifa etmelisin” yazılı pankart taşıyan Karen Saar (49), Netanyahu'nun İsrail'de “rejim değişikliği yapma” girişimi ve yolsuzluğuna karşı protestoya katıldığını söyledi. Yıl boyunca Netanyahu'nun yapmaya çalıştığı “rejim değişikliği ve İsrail'i içeriden yıkma girişimine karşı” gösteri yaptıklarını dile getiren Saar, “Bu gösterideyse böylesine bir felaketin ardından iktidarda kalamayacağını söylüyoruz. Netanyahu'ya güvenmiyorum. Son 10 değilse, 5 yıldır tüm adımları kendisini kurtarmak içindi. Bunun değişeceğini düşünmüyorum.” diye konuştu.
Netanyahu'nun iktidarda kalmak için “savaşı sürdürmeye devam edebileceğini” savunan Saar, “Gazze'deki bu kadar çok ölü sayısı karşısında yıkılmış durumdayım. Resimler korkunç. Ben her seferinde yeni bir tur yaşanmasındansa kalıcı bir çözüm bulunmasından yanayım.” dedi. İsrail hükümetindeki aşırı sağcıların işgal altındaki Batı Şeria'da yeni bir cephe açmaya çalıştığını belirten Saar, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yeniden yerleşme çabalarının da “tam bir mantıksızlık” olduğunu ifade etti.
'HAPSE GİRMELİ'
Üzerinde “İstifa şimdi” yazılı tişörtle gösteriye katılan emekli mühendis Yair Katz (69) da İsrail Başbakanı'nın istifa etmesi ve yeniden dönmemesi için protesto düzenlediklerini, 7 Ekim'de yaşananlardan orduyu zayıflatması, toplumu bölmesi ve “Hamas'ı desteklemesi” nedeniyle Netanyahu'yu suçladığını anlattı. Netanyahu'nun Gazze'ye saldırının bitmesinin ardından hesap vereceği açıklamasını değerlendiren Katz, “Netanyahu asla hesap vermeyecek. Savaş bittikten sonra da hep bir mazereti olacak. Ülkedeki generaller 'şimdi savaşıyoruz, zamanı değil' diyorlar. Şimdi zamanı değil diyenler için asla vakti gelmeyecek.” diye konuştu.
Katz, “Netanyahu yarın istifa etmeli değil, bilakis dün istifa etmeliydi. Gitmeli, hapse girmeli, bir daha asla dönmemeli. Hakkındaki yolsuzluk davasına da ara verildi. Hükümetine karşı protestolar kesildi. Bu durumdan faydalanan kendisi.” değerlendirmesinde bulundu. Netanyahu'nun ne yapacağını tahmin etmenin mümkün olmadığını söyleyen Katz, “Netanyahu'nun ülkesinin değil kendi çıkarını öncelediğini, arada bir kendi çıkarıyla milli çıkarlar örtüştüğünde ülkesi için faydalı bir iş yaptığını ama bunun dışında bencil olduğunu ve bir gün dahi hükümette kalmaması gerektiğini” dile getirdi.
GAZZE İŞGALİNDE SON DURUM
7 Ekim'den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 14 bin 854 kişi öldürüldü. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 232 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. İsrail ordusu, abluka altında yıkımın derinleştiği ve yaklaşık 1,7 milyon Filistinliyi zorla göç ettirdiği Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve şehir merkezindeki işgaline devam ediyor.
İNGİLTERE'DE ON BİNLER 7. KEZ SOKAKLARA ÇIKTI
İngiltere'nin başkenti Londra'da 14 Ekim'den bu yana Filistin ile dayanışma için her haftasonu sokaklara çıkan on binlerce kişi, 7. kez bir araya geldi. Kentin simge mekanlarından Hyde Park önünde toplanan vatandaşlar, çatışmalara verilen insani aranın, kalıcı ateşkese dönmesi talebiyle parlamento binasına yürüdü. Birçok sivil toplum örgütünün çağrısına uyan vatandaşlar, 14 Ekim'den bu yana her hafta düzenlenen bölgesel ve ulusal eylemlerin 7'ncisinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurması, Filistinlilere uygulanan ayrımcı politikaların son bulması ve Filistinliler için adalet isteğini yineledi. Göstericiler, İngiltere hükümeti ve siyasetçilerinden, İsrail'e desteğini sona erdirmesini ve dünyada yapılan ateşkes çağrılarına katılmasını da istiyor. Ülkede 14 Ekim'den beri düzenlenen yürüyüşler için "nefret yürüyüşü" ifadesini kullanan eski İçişleri Bakanı Suella Braverman'a tepki gösterilmiş, Braverman, kabine değişikliği kapsamında 13 Kasım'da görevinden alınmıştı. Braverman, Filistin bayrağı sallamanın ve Filistin'e destek sloganlarının "duruma göre" teröre destek sayılabileceğini de söylemişti. Ülkede ayrıca İngiltere Parlamentosu ile Galler ve İskoçya Bölgesel parlamentolarında ateşkes çağrısı yapan önergeler oylanmıştı. İngiltere Parlamentosu önergeyi reddederken, İskoç ve Galler Bölgesel parlamentoları kabul etmişti.