İstihbarat raporu açıklandı: İran’daki eylemlerde CIA parmağı

İran’da devam eden protestolara dair ayrıntılar ortaya çıkıyor. Son yayınlanan devlet raporunda, CIA’nın eylemleri hazırlayışı, eylemler sırasındaki faaliyetleri ve kaos sonrası hedefleri anlatıldı. Bu CIA faaliyetleri arasında daha önce Aydınlık’ın gündeme getirdiği “Tavaana Okulu” da dahil edildi. CIA yetkililerinin İran’da daha aktif rol oynamaları için Irak’ın kuzeyinde terör örgütleriyle haziran ve temmuz ayında toplantılar yaptığına dair bilgiler de raporda yer aldı. Eylemlerde sosyal medyanın bilgi çarpıtmak ve kitleleri yanlış yönlendirmek için kullanıldığı bildirildi.

ERTELENEN PLANLAR EMİNİ’NİN ÖLÜMÜYLE UYGULAMAYA KOYULDU

İran İstihbarat Bakanlığı ve İran Devrim Muhafızları İstihbarat Başkanlığı’nın yaptığı açıklamada CIA’nın kaos oluşturmak, iç savaş çıkartmak için İran’ın toprak bütünlüğüne yönelik faaliyetler yürüttüğü anlatıldı. CIA, MOSSAD ve İngiltere Dış İstihbarat Servisi’nin işbirliği yaptığı belirtildi. Kaos için toplumda var olan bazı huzursuzlukların çarpıtılan bilgiler aracılığıyla kullanıldığı ifade edilen raporda, iç karışıklığın daha önceden planlandığı ve birkaç kez ertelendiği kaydedildi. Ancak Emini’nin ölümüyle planların hayata geçirildiği bildirildi.

İran istihbaratının açıklamasına göre, haziran ayında CIA yetkililerinin katılımıyla Oslo’da “İran’da kadın ve azınlık haklarının desteklenmesi” konulu bir toplantı yapıldı. Toplantıda, kampanyalar oluşturmak ve kapsamlarının genişletilmesi kararı alındı. ABD ve Avrupa’nın uyguladığı yaptırımları gizleme çalışması da raporda yer aldı. İnsan hayatında oluşan bazı eksiklerin, İran yönetiminden kaynaklandığına dair propagandalar yapıldığı vurgulandı.

EYLEMCİLERE ‘BİRLEŞİK HARP VE YUMUŞAK YIKIM KURSLARI’

Raporda yıkıcı faaliyetlere en kapsamlı örnek “Birleşik harp ve yumuşak yıkım kursları” üzerinden verildi. Söz konusu kurslar üzerinden ve başka alanlarda İran’a karşı CIA destekli ve yönlendirmeli faaliyet yürüten kurumların başında Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), Ulusal Demokrasi Enstitüsü (NDI), Amerikan İşçi Dayanışma Merkezi, Açık Toplum Vakfı SOROS, Amerika Alman Marshall Fonu, İran'da Demokrasi Vakfı, Uluslararası Demokrasi Transferi Merkezi geliyor. Raporda söz konusu kuruluşlar tarafından “demokrasi ve özgürlüğün geliştirilmesi” programları kapsamında finansman sağlanarak projeler oluşturulduğuna yer verildi. Aydınlık’ın daha önce gündeme getirdiği Tavaana Okulu’nun yanı sıra Justice for Iran, Uluslararası Araştırma ve Değişim Merkezi IREX, Özgürlük Evi (Freedom House), Siamak Pourzand Vakfı, İran Etki Koalisyonu, Abdul Rahman Broumand Vakfı aracılığıyla “Birleşik harp ve yumuşak yıkım kursları” düzenlendiği anlatıldı. Bu kurslarda, çeşitli konularda ağ oluşturma ve kampanya yürütme, “kadınları güçlendirme”, sivil itaatsizliğin çeşitli yönlerini öğrenme, emirleri dinleyen genç liderler yetiştirme, İran'a karşı insan hakları mazeretleri üretme, siber uzayda iletişimin güvenliği, LGBT’lileri desteklemek, yasaların değiştirilmesi için talep sürecini yönetmek, Amerika'nın ihtiyaç duyduğu vatandaş gazeteciliğini teşvik etmek gibi konu ve alanlarda eğitimler verildiği kaydedildi.

Şimdiye kadar bilerek veya bilmeyerek Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda, Ermenistan, Türkiye, Gürcistan, Malezya, Endonezya, Tayland, Çekya, Güney Afrika, İtalya gibi ülkelerin bu kurslara ev sahipliği yaptığı savunuldu. Rapora göre, gidilecek ülkeye gidiş-dönüş biletleri, otel konaklaması yemek ve eğlence programları ile hediyeler dahil olmak üzere kursların masrafları, düzenleyiciler tarafından karşılanıyor.

İran istihbaratı, eylemlerde tutuklanan bazı önder isimlerin bu kurslarda eğitim gördüğünün tespit edildiğini ifade etti. Bu kişilerden birinin hayatını kaybeden Emini’nin hastanede fotoğrafını çekip yayınlayan N.H. olduğu belirtildi. N.H’nin hastaneye gazeteci olarak girdiği saptandı. Ayrıca Emini’nin doğum yeri olan Sakkız’da halkı kışkırtan, bu şehirdeki eylemlerin görüntülerini yaygınlaştıran A.F..M.’nin de bu kurslarda eğitim aldığı tespit edildi.

CIA’NIN IRAK’IN KUZEYİ’NDEKİ TERÖR MESAİSİ

Raporda CIA’nın terör kamplarını ziyaret etmesine de yer verildi. Haziran ayında bir heyetin, Irak’ın kuzeyinde bulunan İran Kürdistan Demokrat Partisi genel merkezini ziyaret ettiği belirtildi. Bir diğer ziyaret ise Erbil’de bulunan Divan Otel’de PAK ile yapıldı. İran istihbaratına göre, CIA bu örgütlerden İran’daki eylemlerde daha büyük rol oynamaları istedi ve İran’a karşı birleşen örgütleri tebrik etti. Ayrıca Devrim Muhafızları Ordusu’nun Irak’ın kuzeyinde terör kamplarının hedef almasının ardından CIA yetkilileri, hem vurulan hedeflere hem de hastanedeki yaralı teröristlerin yanına gitti.

50 BİN SAHTE HESAP AÇILDI

Son dönemde İran’a "küresel medya savaşı" tasarlandığı ve uygulandığı bildirildi. BBC ve İran International aktif rol oynadı. Yanıltıcı ve abartılan haberlerle halkın yanlış yönlendirilmek istendiği kaydedildi. Twitter, Instagram ve WhatsApp da bu süreçte devreye sokuldu.

Raporda, 12 Eylül ile 22 Ekim tarihleri arasında 50 bini aşkın Farsça dil kullanan hesap açıldığı ve bunların bot hesap olduğu belirtildi. Normalde bir ay içinde en fazla 4 bin Farsça dil kullanan hesap oluşturulduğu ifade edildi.

Benzer şekilde bot hesapların Instragram’da da açıldığı ve bu hesaplar üzerinden manipülasyon yapıldığı, ayrıca milyonlarca takipçisi olan bazı hesapların kiralanarak, İran’a yönelik bilgi çarpıtma faaliyetlerinde kullandığı anlatıldı. Normalde yaptırımlar nedeniyle İran’ın kullanamadığı Starlink uydusunun da eylemcilerin faydalanması için aktif hale getirilmeye çalışıldığı bilgisine de yer verildi. ABD’nin İran’a yönelik her alanda müdahale için 1 milyar doların üzerinde ilgili kurumlara kaynak ayırdığı not edildi.

KAOS İÇİN SIRADA GREV KIŞKIRTICILIĞI VAR

Raporun son bölümünde eylemlerin bastırılması sonrası ABD’nin neler yapmak istediğine ilişkin 9 madde sıralandı. Bu maddeler şöyle,

1- Siber uzay yoluyla yıkıcı etki araçlarını güçlendirmek.

2- Amerikan ve İngiliz yetkililerin yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinin devlet adamlarıyla da iletişim kurmak ve onları bu projeye dahil etmeye çalışmak.

3- Farsça yayın yapan medyanın İran’a karşı yıkıcı tavrını sürdürmek.

4- Petrol gelirlerini kesmek ve ülke ulaşımını felç etmek amacıyla başta petrol ve gaz sektörleri olmak üzere çeşitli sektörlerde grevleri kışkırtmak.

5- Halk üzerinde baskı kurmak ve memnuniyetsizliği artırmak amacıyla mağaza grevlerini kışkırtmak, ülke pazarlarını kapatmak ve nihayetinde farklı grevleri birbirine bağlamak.

6- Her cinayeti güvenlik ve emniyet güçlerine isnat etmek.

7- Her sivil protestoyu kanlı bir isyana dönüştürmek.

8- Okulların ve üniversitelerin kapatılmasını sağlamak.