25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring

Kaşgar’a ulaşımı zorlu kılan dağlar ne Rusların elinde esir olan İsveçli subayları ne din adına zorlu bir yolculuğa çıkan İsveçli misyonerleri ne de Sven Hedin’i durduramamış.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring
TÜLİN UYGUR / [email protected]

Üç yanı geçit vermez yüce dağlarla çevrili, bir yanı çöl olan bir coğrafyaya, Kaşgar’a ulaşmak için iki hafta boyunca, günde neredeyse 10 saat at sırtında Pamir Dağlarını aşıp, bazen 3700 metre yükseklikteki tepelerden incecik geçitlerden geçerek, dağlardan fışkıran suların, kayaların arasından güçlükle ilerleyerek Kaşgar’a ulaşmışlar.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 1
Jarring Kaşgar'da

Onların izinden giden genç İsveçli Türkolog Gunnar Jarring de dağlara boyun eğmeyenlerden. Gunnar Jarring (1907-2002) Sven Hedin’in “Kutuptan Kutuba” kitabından etkilenerek yönünü Orta Asya’ya ve Türk dillerine çevirmiş bir dilbilimci. Lund Üniversitesi’ndeki hocası da eski misyonerlerden Gustaf Raquette. Genç Jarring 1929 yılında doktora tezi için alan çalışması yapmak üzere öncülleri gibi Kaşgar’a doğru yola çıkmış.

KAŞGAR’A İLK YOLCULUK

At sırtında Alay Dağlarından geçen Jarring, Orta Asya’nın giriş kapısı olarak bilinen Terek Davan (Terek Bavan) geçidini aşmış. Jarring’in bu zorlu yolculuğu tam bir ay sürmüş. Kaşgar’a ulaşınca İsveçli misyonerlerin yanına yerleşmiş. Jarring eğitimi sırasında Lund Üniversitesi’nin kütüphanesinde çalışıyormuş ve kütüphane kendisinden kitap getirmesini istemiş. Bir ayda zar zor geldiği bu şehirde, kütüphanenin istediği kitapların Kaşgar’da basılmadığını, sadece Taşkent, Buhara ve Semerkant’tan getirilen bazı kitapların isteğe göre yazıcılar tarafından elle yazılarak çoğaltıldığını öğrenmiş. Bunlar Türk Orta Asya klasiklerinin litografik baskıları ve bazı dini kitaplarmış. Jarring, üniversite kütüphanesinin kendisinden istediği kitaplara belki ulaşabilirim düşüncesiyle, pazarda kitap satanlar arasında dolanmaya başlamış.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 2
Gunnar Jarring’in haritası

VER İSVEÇ GAZETELERİNİ AL EL YAZMALARINI

Kaşgar pazarındaki kitapçılar ortalıkta dolaşan bu Avrupalı gence güvenmemiş olmalı ki kimseden el yazması kitap alamamış. Jarring yılmamış. Kitapçıların etrafında dolaşarak nasıl pazarlık ettiklerini izlemiş, o da pazarlık usullerini öğrenmiş. Zamanla seyyar kitap satıcısı Molla Rıza Akhun ile tanışmış, dostluk kurmuş. Mollanın çayını içmiş, ondan takı satın almış. Ancak İsveç’e dönüş zamanı yaklaştığında elinde tek bir kitap dahi yokmuş, üstelik parası da bitmek üzereymiş. Bir gün molla Rıza iki eliyle tuttuğu bir kitapla çıkagelmiş. Jarring, Molla Rıza’nın kitabı iki elle taşımasından kitabın özel olduğunu anlamış. Molla Rıza kitabı “bunun içinde birçok şeytan var” diyerek Jarring’e uzatmış. Kitap, diş ağrısının tedavisinden, çölde yolculuk yapanları kötü ruhlara karşı korumak üzere okunan dualara kadar eşsiz kültürel değerleri içeren, bir şaman kitabıymış. Artık pazarlığı etmeyi öğrenen Jarring, Molla Rıza’nın 10 Kaşgar Sar’ı istediği el yazmasına 1 Sar teklif etmiş. Günün sonunda Jarring 4 Sar’a kadar çıkarken Molla Akhun 9’dan aşağı inmemiş. Ayrılmışlar. Jarring kitaba 5 Sar’dan fazla vermeyi düşünmüyormuş. Ertesi gün yeniden Jarring’in evine gelen Molla Akhun’un gözü evdeki “Sydsvenska Dagbladet” gazetelerine ilişmiş. Jarring’in babası, yaban ellerdeki oğluna günlük yayınlanan İsveç gazetesi “Sydsvenska Dagbladet” gönderirmiş. Molla Akhun gazete yığınını görünce hemen Jarring’e yeni bir teklif yapmış. İsveççe gazeteler ve para karşılığı kitap! İkili sıkı bir pazarlığa girişmiş. Sonunda Jarring, 2 kg günlük İsveç gazetesi ve 2 Kaşgar Sar’ı vererek ilk el yazması kitabına kavuşmuş. Molla Akhun, Jarring’in gazeteleri bitene kadar, el yazmalarını getirmeye devam etmiş. Günlük gazeteleri tükenen Jarring, İsveç’ten gelen haftalık dergileri de önermiş ama dergileri Molla Rıza’ya beğendirememiş. Alışveriş bitmiş. Jarring mutlu bir şekilde tam 115 el yazmasını bavuluna koymuş. İsveççe gazetelerin sırrını öğrenmek istemiş.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 3
Sven Hedin Taklamakan çölünde yardımcısına kendi çizmesinden su içirirken (Çizim: Sven Hedin)

ÇÖL SOĞUĞUNA KARŞI ASTAR

Meğerse Molla Akhun Jarring’den aldığı İsveççe gazeteleri yerel bir terziye satıyormuş. Erkeklerin giydiği topuklara kadar uzanan ceketleri diken terzi, gazeteleri ceketlerin sırt astarında kullanıyormuş. Böylece ceketler Orta Asya’nın çöl soğuklarına karşı daha iyi koruyormuş. İsveççe gazeteler ceketlerin arkasına tam olarak uyduğu için çok makbule geçiyormuş. Kısacası Jarring’den ceket sahibine kadar herkes bu alışverişten memnun kalmış! İsveç’e dönen genç bilim adamı yanında getirdiği el yazmalarının 72’sini kütüphaneye satmış. Diğerleri de özel koleksiyonunun ilk değerli parçaları olmuş.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 4
Gunnar Jarring koleksiyonunda Kaşgar sokakları

TÜRKİSTAN’A İKİNCİ YOLCULUK

Gunnar Jarring iki yıl sonra yeni bir alan çalışması için bu defa Hindistan ve Karakurum geçidinden geçerek Kaşgar’a ulaşmak istemiş. Bölgedeki siyasi gerginlikler nedeniyle geçişler kapatıldığı için Çin sınırının hemen karşısındaki Kaşmir’den öte geçememiş. Bu yüzden sınır şehri Srinagar’a yerleşip Sincan Uygurlu yolcular ve geçitten kaçak olarak geçen mültecilerle konuşarak farklı Türk lehçelerini teybine kaydetmiş. Bu değerli ses kayıtları da bugün Lund Üniversitesi kütüphanesinde muhafaza edilmekte.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 5
Gunnar Jarring koleksiyonunda şahin avcısı bir Türk fotoğrafı

ASKERİ İSTİHBARATIN EMRİNDE BİR TÜRKOLOG

1933 yılında “Doğu Türkçesinin Ses Bilgisi Üzerine Araştırmalar” başlıklı tez çalışmasıyla doktorasını tamamlayan Jarring, Lund Üniversitesi’nde Türk dilleri doçenti olarak çalışırken İsveç Dışişleri Bakanlığı’nın dikkatini çekmiş. 1940 yılında askeri istihbarattan sorumlu diplomat olarak işe alınmış. İlk görev yeri İkinci Dünya Savaşı’nda savaş dışı kalan ama tüm gözlerin üzerinde olduğu Ankara olmuş. Bölgedeki askeri hareketleri izlemek isteyen İsveç Dışişleri Bakanlığı’nın genç Türkolog için seçtiği bir diğer görev yeri ise emperyalist paylaşım kavgasında kavrulan İran’ın başkenti Tahran. Daha sonra da mercek altındaki Addis Ababa, Yeni Delhi ve Moskova. Zorlu görevlerine rağmen Türk dili çalışmalarını ihmal etmeyen Jarring aksine diplomatik görevlerini Türk dilinde yetkinleşmek ve koleksiyonunu zenginleştirmek için değerlendirmiş. Doğu Türk dilleri konusunda dünyanın üçüncü büyük koleksiyonuna sahip olmuş.

JARRİNG KOLEKSİYONU ARTIK İSTANBUL’DA

Jarring 1982 yılında koleksiyonunun Sincan Uygur el yazmalarından oluşan kısmını Türkolog olarak mezun olduğu Lund Üniversitesi’nin kütüphanesine bağışlamış. Ölümünden sonra koleksiyonunun geriye kalan 5000 ciltlik kısmı da üyesi olduğu İsveç Kraliyet Edebiyat, Tarih ve Eski Çağlar Akademisi’ne devredilmiş. Şimdi bu koleksiyon, yine bir Türkolog olan Prof. Dr. Birgit Schlyter’in çabalarıyla, İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü’nde.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 6
Gunnar Jarring koleksiyonunda dokuma yapan Kaşgarlı kız fotoğrafı

İSTANBUL’DA ARAŞTIRMACILAR İÇİN BİR HAZİNE

Jarring’in sadece bir dil bilimci değil. Türk toplumunu ve kültürünü yansıtan her türlü edebi, İslami, hukuki, tarihi kitap ve belgeleri, el sanatları ve gizemci (batıni) eserleri, tıp kitaplarını toplamış, kısacası tüm Türk toplulukları hatta Orta Asya’yla bir bütün olarak ilgilenmiş. Böylece neredeyse 200 yıldır Asya’da büyük güçler arasındaki paylaşım savaşının hedefi olan Orta Asya ve Türkistan hakkında önemli bilgilerin bugüne taşınmasına yol açmış.

Prof. Dr. Schlyter’in çabalarıyla İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü’ne bağışlanan kitapların çoğu 19. ve 20. yüzyılda basılmış. Dil, tarih, arkeoloji, din, edebiyat, coğrafya gibi farklı alanları kapsayan koleksiyonda baskıya hazır eskizler, el yazmaları, notlar, kataloglar, haritalar ve 3000 ayrı basım, Türk diliyle ilgili olarak Rusça başta olmak üzere pek çok dilde yapılan çalışmalar, konferans notları, kitaplar, Türk dilleri sözlükleri göze çarpıyor.

Koleksiyonun İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü’ne bağışlanmasını sağlayan Prof. Dr. Schlyter’e göre Jarring koleksiyonu Avrupa’nın daha önceleri çok az tanıdığı Batı ve Sincan Uygur hakkındaki bilgi birikiminin nasıl inşa edildiğini gösterdiği için önemli. Gezi anıları bölümüyle çok büyük bir bölgede dolaşan gezginlerin bizzat kendi gözlemleri ve deneyimleriyle oradaki kültürel ve sosyal ilişkilere şahit olduğumuzu belirten Prof. Dr. Schlyter, koleksiyonun dil ve edebiyat tarihi kitaplarından oluşan diğer kısmının da son derece önemli olduğunu vurguluyor. Koleksiyonun dil ve edebiyat konusundaki önemine örnek olarak da 1914-1915 yıllarında Semerkant’da Çağatayca olarak 16 sayı yayınlanan “cedidilerin” “Ayna” dergisini veriyor.

Orta Asya ve Türklerin tarihi, dili, edebiyatı, dini, toplum ve aile yaşantısı, kültürü ve kökenleri konusunda araştırma yapmak isteyenlerin kitaplara ulaşmasını kolaylaştırmak üzere eserlerin bir kısmı dijital olarak hizmete açık.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 7
Ghazi Emet'in Kaşgarlı Mahmud tablosu

İstihbaratçı gezginler

Jarring koleksiyonunda gezi anıları önemli bir yer tutuyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında emperyalizm çağının başlamasıyla dünyanın gözden uzak, az bilinen bu coğrafyasını keşfetmek üzere at sırtında bölgeyi adım adım dolaşan gezginlerin sayısı artmış. Tabii gezginlerin çoğu asker kökenli, belli ki amaçları sadece bölgeyi keşfetmek değil, gelecekteki paylaşım savaşına hazırlık yapmak bilgi derlemek. Aralarında Rus General Prschevalskij, İngiliz süvari subayı W. Moorcroft gibi ünlüler de var. Canlarını ortaya koyarak göreve çıkan istihbaratçı gezginler çok da donanımlı. Neredeyse hepsi ressam, haritacı, kadastrocu ve dil dahisi. Dolaştıkları coğrafyaların kadastrolarını yapıp, haritalarını çizmişler. Gördükleri şehirleri, kalıntıları, manzaraları çoğunlukla kara kalemle resmetmişler. Sonraları fotoğraf çekmeye de başlamışlar. Son derece detaylı bir biçimde dolaştıkları bölgelerin yerlilerini, giysilerini, geleneklerini not almışlar, ülkelerine dönünce kitaplaştırmışlar. Bol resimli, haritalarla zenginleştirilmiş bazıları altın yaldızlı eski zaman kitapları gez, gör, paylaş ve özendir ruhuyla yazılmış ki o coğrafyalara gidenler hiç bitmesin! Bu tür kitapları okumak, fotoğrafları ve haritaları arasında gezinmek aradan geçen yıllara, teknolojinin sağladığı yeni imkanlara rağmen halen müthiş keyifli.

Jarring, Türk Tarih Kurumu’nun şeref üyesi

Türk dilleri ve lehçeleriyle ilgili birçok kitabı olan G. Jarring, Afganistan’a yaptığı bir araştırma gezisinin ardından “Afganistan Türkistanı’nda Özbekçe Metinler” çalışmasını yayınlamış. 1997 yılında da Sven Hedin’in günlüklerinden yola çıkarak “Sincan Uygur Yerleşim Yerleri İsimleri Kataloğu”nu hazırlamış. Türk Tarih Kurumu’nun şeref üyesi olan Jarring’e 1990 yılında Türk Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü, 1995 yılında Marmara Üniversitesi fahri Türkoloji doktoru unvanı verilmiş.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 8
Sven Hedin, Shindi (Yü-li Hsien) Kuru Dağ yakınlarında kaya resimleri

İki lakap, Türk ve sır küpü

Yakın çalışma arkadaşları tarafından G. Jarring’e takılan iki lakap, iki yaşam felsefesini özetliyor. Üniversitede Sanskritçe, Rusça, Almanca, İngilizce, Çekçe, Farsça ve Türkçe okuyan ve giderek Türkçeyle özdeşleşen Jarring’in ilk lakabı “Türk”.

İsveç’in Moskova Büyükelçisiyken 1967 yılında 6 gün savaşından sonra BM tarafından Ortadoğu özel temsilcisi olarak atanarak Arap ülkeleri ile İsrail arasında arabuluculuk görevine getirilen Jarring, dünyanın hiç alışık olmadığı bir tavır sergilemiş. Ağzından göreviyle ilgili tek bir kelime çıkmamış. İşte bu yüzden takılan ikinci lakabı da “midye”! Tıpkı bir istiridyenin incisini koruması gibi Jarring’de görevi sırasında öğrendiği bilgileri korumuş. Belki de bu özelliği nedeniyle 1963 yılında Kıbrıs olaylarında arabuluculuk yaparken, 1976-1991 yıllarında da BM Ortadoğu özel temsilcisi olarak görevlendirilmiş.

Uygurların tarihi ve kültürel mirası Lund Üniversitesi’nde

Lund Üniversitesi Kütüphanesi Jarring koleksiyonundaki Sincan Uygur el yazmaları 1500-1900 yıllarına ait ve şimdiki Sincan, Kaşgar ve Yarkent’ten edinilmiş kitaplar. 560 el yazması belge 1100 başlık altında toplanmış. Tek yaprak, kalın defterler veya rulolar halindeki belgelerin çoğu Hotan’a özgü el yapımı kağıtlara yazılmış. Yüzde 75’i Uygurca olan eserlerin diğer kısmı da Moğolca, Özbekçe, Çağatayca, Urduca ve Tibetçe. Ayrıca Türkçe lehçelerin ses kayıtları, Jarring’in özel arşivi, diplomatik çalışmalarıyla ilgili ve özel yazışmaları, Sincan Uygur’da misyonerlik yapan İsveç Misyoner Kilisesi’nin bağışladığı bazı belgeler de bu koleksiyon içerisinde yer alıyor. 1864-1877 yıllarında Sincan Uygur’da hüküm süren “Yakub Bey” ve ilk Uygur devletinin kuruluşuyla ilgili tarihi belgeler de Jarring koleksiyonunda.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 9
Yakub Bey

Sincan Uygur

İsveçli gezginler ve Türkologların ilgi odağı olan Sincan Uygur, Orta Asya’nın coğrafi olarak ulaşımı zor bir köşesinde. 19.yüzyıl ortalarından itibaren “Büyük Oyun” olarak bilinen Rusya ve İngiltere başta olmak bölgenin kontrolü için verilen emperyalist güç kavgasının merkezinde yer almış. 1884’den bu yana “yeni topraklar” anlamına gelen Xinjiang veya Sincan olarak anılıyor ve kuzey-batı Çin sınırları içerisinde. Güney ve Kuzey İpek yolunun kesişme noktasında olan Kaşgar, Sincan Uygur’ın önemli şehirlerinden biri.

İsveçli gezginler Türk Dillerinin ve Orta Asya Türklerinin izinde! Türkolog Gunnar Jarring - Resim : 10
1864-1877 yıllarında Doğu Türkistan’da hüküm süren Kokand Hakanı Yakub Bey
İsveç Gunnar Jarring Sven Hedin Kaşgarlı Mahmut KAŞGAR Kaşgarlı Mahmud Molla Rıza Yakub Bey Shindi SİNCAN UYGUR Tülin Uygur gezgin gezginler istihbaratçı gezginler