İsveç'te işçi-köylücünün oğlu köylücülere lider oldu

Yazının başında gördüğünüz resim İsveç'in başkenti Stockholm'de 1974 yılı 1 Mayıs gösterisinden. Türkler ilk kez 1 Mayıs gösterisine örgüt adı altında katılıyorlar. "Turkiska föreningen (Türk Derneği)" pankartıyla yürüyoruz.

Türk Derneği yönetimini nisan ayı ortalarında devralmışız. Hemen pankartları hazırlamışız, bir de "Birlik" isimli dergimizin ilk sayısını antika Remington marka daktilomda hazırlayıp kardeş parti İsveç Komünist Partisi (SKP)'de stensille basmışız, dağıtmışız ve SKP'nin başını çektiği emperyalizme, faşizme, her türlü baskı ve sömürüye karşı "Birlik Cephesi (Enhets Front)" içinde yerimizi almışız.

Pankartı, sağ tarafından ben (parkalı) sol tarafından Sevgili Cavit Kibar tutuyor. Benim ardımda "Frige de politiska fångarna (Siyasi tutukluları bırakın)" yazılı pankartı tutan arkadaşımız "Çelik çekirdek", Hamza Demirok.

Hamza, İsveç'te ilk tanıştığım arkadaşlardan. İsveç'teki çoğu Türk gibi Konya'nın Kulu ilçesinden. Güler yüzlü, şakacı bir arkadaş. O sıralarda 12 Mart 1971 Amerikancı faşist darbenin baskıları çok yoğundu. Hamza çok kızardı. Sıkı devrimciydi. En sık bir araya geldiğimiz arkadaşlardan biriydi. Kendisine "Çelik Çekirdek" diyorduk.

Çelik Çekirdek, Türklerin çok yoğun olduğu Huddinge bölgesine yerleşti. İsveçli bir kızla evlendi. Çoluk çocuk sahibi oldu. 1976'da oğlu Muharrem doğdu. Daha sonra gene Türklerin çok yoğun olduğu Vårbygård'a taşındılar.

Arkadaşlarının Muharrem'e taktığı isim "Murre" idi. Murre, Türklerin, yabancıların arasından çıkan sayılı başarılı gençlerimizden oldu. Bunda mutlaka Hamza ve eşinin desteğinin büyük payı var. Çocuklarına iyi bir eğitim verme konusunda özen gösterdiler.

Muharrem; doğayı, ormanda gezmeyi seviyordu. İsveç de doğası güzel bir ülke. Nereye gitseniz, orman, deniz, göl, ırmak, türlü çeşitli hayvanlar... İnsanlar, kültür, doğa, tarih varlıklarına sahip çıkıyor. Yakıp yıkmıyor, oraya buraya çöp atmıyor. Her yer, her şey tertemiz... ‘Murre’, babasının da köylü; çiftçi kökenli olması nedeniyle tarıma da ilgi duyuyordu. Genç yaştan itibaren çevre ve tarım konularına daha yakın ilgi duymaya başladı. 2004 yılında o konulardaki sorunlara duyarlı olan Merkez Partisi'ne (Centerpartiet) üye oldu. Bu parti 1800'lü yıllardan bu yana, çiftçilerin sorunlarına ağırlık veren köylü partisiydi. Toprak Çalışanları Partisi (Lantmannapartiet), Köylü Birliği (Bonde Förbundet) gibi isimler aldı. Daha sonra da Merkez Parti (Centerpartiet) oldu. Deyim yerindeyse, bizim "İşçi Köylücü" Hamza'nın oğlu Murre, "Köylücü" oldu.

Muharrem Demirok'un geçmişine kısaca bir göz atalım: Lindköping Üniversitesi'nde Toplum Planlama eğitimi okudu. Linköping Belediyesi'nde 13 yıl Çevre ve Toplum Planlamasından sorumlu Belediye Başkanı oldu. Küçük bir kent olan Lindköping'de çöp, atık sorununa mükemmel çözüm getirdi. Geri dönüşüm sistemi kurdular, biyogaz ve gübre ürettiler. Kentin tüm otobüs ve taksilerini biyogaz ile çalıştırmaya başladılar. Bununla da kalmayarak bu kurdukları sistemi tüm dünyaya ihraç etmeye başladılar. Linköping'i tertemiz bir kent yaptılar. Yabancı gazetecileri de çağırdılar, kurdukları tesisi gezdirdiler, aldıkları sonuçları anlattılar. Tesisi biz de gezdik, gördük, bilgi aldık, yararlarını anladık, yazdık, anlattık. Linköping çevreci yönüyle dünya haritasında haklı yerini aldı.

Muharrem Demirok belediye başkanlığında kendini kanıtladıktan, kendini kabul ettirdikten sonra 2022'de milletvekili seçildi. 2 Şubat 2023 Perşembe Günü Güney İsveç'te Helsinborg'da yapılan parti kongresinde ismini İsveç tarihine ve İsveç Türkleri tarihine altın harflerle yazdırdı; Merkez Parti'nin Genel Başkanı oldu.

Genel Başkan Muharrem Demirok, yaptığı teşekkür konuşmasında, "Bugün kendimi çok alçakgönüllü ve gururlu hissediyorum. Karşı karşıya kalacağımız zorluklar karşısında alçakgönüllüyüm; sizlerin desteğine gereksinim duyuyorum, hep birlikte başaracağız. Partimin bana büyük güven göstererek beni genel başkanlığa seçtiği için de sonsuz gurur duyuyorum" dedi.

Ben de gurur duydum.

Parti'nin adı "Merkez" olmasına karşın, terazisinin topuzu sağa kaymış. Liberal, bireysel girişime ağırlık veren, devletçiliğe karşı bir siyaset izliyor.

Merkez Partili değilim, sağcı değilim. İsveç'teki, kendine ister sağ ister sol desin hiçbir partiye sempati duymuyorum. Tut birini vur ötekine... Ama doğa ve çevre sorunlarına son derece duyarlıyım. Doğa sevdalısı Muharrem'in doğru bir seçim olduğu görüşünü paylaşıyorum. Annesi İsveçli babası Türk Muharrem'in İsveç ile Türkiye arasında bir köprü olabileceğine inanıyorum. Hem İsveç, hem de baba memleketi Türkiye için güzel katkılarda bulunacağını umuyorum, diliyorum.

Hangi partiden olursa olsun gurbetçi yurttaşlarımızın çocuklarının, yaşadıkları ülkelerde beğendikleri siyasi partilerde etkin olmalarını, görev almalarını, belediyelere, meclislere girmelerini, parti başkanı, milletvekili, bakan ve başbakan olmalarını çok önemsiyorum. Çok çok önemli buluyorum. Yurt dışında hangi ülkeye giderseniz gidin tüm partilere ne yazık ki, Türk ve Türkiye düşmanlarının sızmış olduğunu görürsünüz. Her fırsatta Türk ve Türkiye düşmanlığı kusarlar. Bizimkilerin ise sesi, çıkmaz. Ses çıkaranı da susturmak için ellerinden geleni yaparlar. Sindirirler. Kendilerine uydururlar. Umarım Muharrem de babası gibi Çelik Çekirdek olur, yurtsever olur, emperyalizme, faşizme, her türlü baskı ve sömürüye karşı çıkar. Hem ana vatanı İsveç'in, hem de baba vatanı Türkiye'nin çıkarlarını savunur, hem ana, hem baba vatanına yararlı olur.

Sevgili Hamza'yı oğluna verdiği eğitim ve terbiye için yürekten kutlarım.

Sevgili Muharrem (Murre) Demirok'un yeni görevi kutlu olsun. Tüm emekleri, çalışmaları ve başarıları nedeniyle gurur ve onur duyduk. Başarılarının devamını dilerim.

Darısı tüm diğer gurbetçi gençlerimizin başına.